İZMİR

25 milyar 900 milyon TL’lik dev bütçeye onay

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılı bütçesi 25 milyar 900 milyon TL olarak kabul edildi. Meclis toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı ve birçok kamu kurumunun asgari hizmetlerini verecek finansmana dahi zor ulaştığı bu dönemde, yatırım bütçemizin yüzde 40’ın üzerinde olması elbette gurur verici” dedi.

Abone Ol

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı olağan meclis toplantısının sekizinci birleşimi Başkan Tunç Soyer idaresinde düzenlendi. Oturumda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 ve sonraki yılların bütçesi ile performans programı görüşüldü. Oylama sonrasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2023 yılı bütçesi 25 milyar 900 milyon TL olarak belirlendi. Bütçe, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti’nin kabul, AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) ret oylarına karşın oy çokluğuyla kabul edildi.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2023 yılı bütçesi için, “Ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı ve birçok kamu kurumunun asgari hizmetlerini verecek finansmana dahi zor ulaştığı bu dönemde, yatırım bütçemizin yüzde 40’ın üzerinde olması elbette gurur verici” diye konuştu.

Başlıklar altında yapılanları anlattı
Başlıklar altında yürütülen çalışmalardan örnekler veren Başkan Soyer, “Kentsel altyapı için 2023 yılında ayırdığımız toplam bütçemiz yaklaşık 4 milyar 800 milyon TL. Yani toplam bütçemizin yüzde 27’si. Mazot ve asfalt fiyatlarındaki yüzde yüzden fazla artışa rağmen 2020 yılında 1 milyon 700 bin ton, 2021 yılında 954 bin ton, 2022 yılında 674 bin ton olmak üzere toplamda 4 milyon 600 bin ton asfalt uygulaması gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl için 1,5 milyon ton asfalt uygulaması, 1 milyon 900 bin metrekare arazi yolu kaplaması ve 1 milyon 200 bin metrekare ham yollara parke kaplaması yapıyoruz. Bu çalışmalar için 2023 yılında 1 milyar 800 milyon TL bütçe ayırdık. Çalışmalarımızın odak noktalarından birisi hiç kuşkusuz doğal afetlere karşı dirençli bir şehir inşa etmek. Son iki yılda şehrimizdeki yapılara yönelik bilimsel çalışmalar için Büyükşehir’in bütçesinden yaklaşık 34 milyon lira kaynak ayırdık. Özellikle bir deprem bölgesi olan şehrimizdeki yapı stoku envanterini çıkarmak için İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi (İMO) ile protokol imzaladık. 30 Ekim Depremi’nden en çok etkilenen Bayraklı’da hayata geçirdiğimiz çalışmayla 33 bin 100 konutun yapı envanterini çıkardık. 60 bin konut için ikinci etap çalışmasını başlatıyoruz. Altyapı stratejik amacımızın temel ayaklarından bir diğeri elbette kentsel dönüşüm. İzmir, ne yazık ki elli yılı aşkın bir süre çarpık yapılaşmanın kurbanı olmuş. Ulaşım altyapısı düşünülmeden, imar aflarıyla büyüyen şehir dev bir beton yığınına dönüşmüş. Yeşil ve sosyal alanlardan yoksun mahalleler birbirine düğüm olmuş. Şimdi biz bu düğümü sabır ve itinayla çözüyoruz. Yüzde yüz uzlaşmaya dayalı yerinde dönüşüm ilkesiyle, 2021’de İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşüm hamlesini başlattık. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de olmak üzere altı bölgede dönüşüm aynı anda başladı ve devam ediyor. 2023 yılı içerisinde en büyük yatırımımızı 6 milyar 1 milyon TL ile “Yaşam Kalitesi” amacımız altında gerçekleştiriyoruz. Bu, bütçemizin üçte birine karşılık geliyor. Yaşam kalitesi stratejik amacımızın en önemli başlığı hiç şüphesiz raylı sistemler. İzmir’de yapımı süren ve 93 kilometreyi bulan altı raylı sistem projemize toplamda 32 milyar lira harcanacak. Bu projeleri bitirdiğimizde İzmir’deki raylı sistem ağımız, 270 kilometreye çıkacak. 2023 yılında raylı sistem yatırımlarımıza toplam 3 milyar 374 milyon TL bütçe ayırdık. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hem Narlıdere Metrosu’nu hem Çiğli Tramvayı’nı hizmete açıyoruz. Ülkemizin temel meselesi, ekonominin çöküşü ve yoksulluktur. Bu nedenle ekonomi stratejik amacımız, içinden geçtiğimiz bu dönemde çok önemli bir anlam taşıyor. Ekonomi alanına 2023 yılında 803 milyon bütçe ayırdık. Buna ek olarak, İZFAŞ, İZTARIM ve İZDOĞA başta olmak üzere birçok belediye şirketimiz bu alanda faaliyet gösteriyor. Son beş yılda muhalefet partilerinin TBMM’de sunduğu 3 bin 845 kanun teklifinin hiç biri yasalaşmadı. Muhalefetin sunduğu meclis araştırma önergelerinin hiçbiri iktidar tarafından kabul edilmedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi ise çok başka bir ruh ve anlayışla yönetiliyor. Muhalefetten gelen önergeler şayet İzmir’in yararına ise derhal işleme alınıyor. Sırf muhalefetten geldi diye şehrimiz, ülkemiz için doğru olan bir fikri sümen altı etmeyi kendimize asla yakıştırmıyoruz. 2023 yılında da İzmir’i doğasıyla uyumlu, dirençli bir kent yapma yolunda da emin adımlarla ilerliyoruz. Bu stratejik amacımız için ayırdığımız miktar 737 milyon 176 bin lira, yani doğamız için bütçemizin 4.2’sini ayırdık. İzmir için evrensel hedeflerimizi gerçekleştirme adına insan kaynağının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. “Yaşayarak öğrenme” stratejik amacımız tüm şehri bir öğrenme alanı olarak tasarlıyor ve geliştiriyor. Kurumsal kapasiteyi de içeren bu stratejik amacımıza 2023 yılı bütçemizden 2 milyar 54 milyon lira, yani bütçemizin neredeyse yüzde 12’sini ayırdık. Kültür ve sanat stratejik amacımızın 2023 bütçesi ise 671 milyon lira. Bunun toplam bütçeye oranı yüzde yaklaşık dört” ifadelerini kullandı.

“3 buçuk seneyi aşkın süredir İzmir için aşkla çalışıyorum”
“Mazbatamı aldığım günden beri üç buçuk seneyi aşkın bir süredir İzmir için aşkla çalışıyorum” diyen Başkan Soyer, “O günden bugüne şehrimiz, ülkemiz, dünya pek çok zorlu sınavdan geçti. Geçmeye de devam ediyor. Biz İzmir’in, 4,5 milyona yakın insanın birbiriyle ve doğasıyla uyum içinde yaşadığı örnek bir metropol olmak için çalışıyoruz. İzmir bizim için bir kavga konusu değildir. İzmir, bir çözüm meydanıdır. Zorluklara karşı birlikte göğüs gerdiğimiz ve bu sayede vatandaşa hizmet ürettiğimiz bir şehirdir. Bu temel ilkemizin İzmir için olumlu sonuçlarını her geçen gün görüyoruz ve görmeye de devam edeceğiz. Seçim kampanyamızda İzmir için uzun soluklu bir tarif yapmıştık. İzmir’in refahını büyütmek ve bu refahın adil paylaşımını sağlamak asıl gayemiz. Bu hedeften tek bir gün dahi ayrılmadık ve nasıl ulaşacağımızın yol haritasını Eylül 2019’da meclisimizden oy birliği ile geçen 2020-2024 stratejik planımızda ortaya koyduk. Gururla söyleyebilirim ki, Türkiye’de ilk defa Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı yüzde yüz kapsayan bir stratejik planımız var. Bu plan, Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu 7 stratejik amaç ve 27 hedeften oluşuyor. Stratejimiz, bize giderek derinleşen yoksulluğa, karamsarlığa rağmen şehrimizdeki refahı artırmak ve adil bir şekilde bölüşümünü sağlamak için rehberlik ediyor. Tüm bu çalışmalarımızın temel bir gayesi daha var: Türkiye gençlerinin ülkesine olan güvenini yeniden inşa etmek” dedi.

Engellenen projeleri tek tek açıkladı
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bakanlıklar ve hükümete bağlı kurumların proje, kredi ve tahsis talepleri konusunda çıkardığı engelleri de tek tek açıkladı. Verilmeyen onaylar ve bekletilen imzalar nedeniyle ortaya çıkan zararların incelenmesi ve sorumlularından hesap sorulmasını isteyen Soyer şunları söyledi:
“Yüzüncü yılını geride bırakan cumhuriyetin savcılarını ve hakimlerini göreve davet ediyorum. İzmirlilerin hakkı olan çok sayıda icraatımızın sekteye uğratılmasını asla kabul etmiyoruz. Çünkü atmadığınız, beklettiğiniz her imza ya bir kamu zararı ya da kamuya zarar üretmektedir. Veyahut her ikisine birden neden olmaktadır. Açıkçası hizmetin nasıl olup da bu kadar siyasete alet edilebildiği bir noktaya geldik, bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Siyaset kurumu böyle bir şey değildir. Vatandaşın aleyhine siyaset yapamazsınız. Şunu lütfen unutmayın. İzmir düşman toprağı değildir. İzmirliye bunlar reva görülemez. İzmir, bu ülkenin 81 ilinden biridir. Ayrılmaz bir parçasıdır. İzmir’in Ankara’da bekleyen işleri sadece bu şehrin belediye başkanı olarak beni değil, hangi partiden olursa olsun İzmirlilerin oylarıyla bu salona gelen tüm meclis üyelerimizi bağlar.

Kamu zararına neden olan engellemeler;
  • ESHOT Genel Müdürlüğü’nün filosuna katmayı planladığı 100 adet elektrikli otobüs için finansman kaynağı yaratma hedefiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurduk ve 421 milyon TL’lik kredinin iç borçlanma ile karşılanması için onay talep ettik. Geçtiğimiz yedi aylık süre içerisinde bakanlıktan olumlu ya da olumsuz bir cevap alamadık.
  • Deniz ulaşımında kullanılan iskelelerin belediyeye devrine ilişkin talep Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 8 yıldır cevaplanmadı.
  • Bostanlı Vapur İskelesi yanındaki Balıkçı Barınağı’nın bir kısmının, Körfez'de yolcu taşımacılığı yapan gemilerin bağlama yeri sorununu çözmek için kullanılması amacıyla yapılan imar planı, Ulaştırma ve Altyapı ile Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görüş verilmediği için uygulanamadı. Ardından gemilere barınak olarak kullanılması planlanan Bostanlı Balıkçı Barınağı’nın belediyeye tahsisine ilişkin talep, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından önce uygun bulundu, ardından reddedildi.
  • Yaz döneminde vatandaşlarımızın günübirlik tatillerini ekonomik olarak yapabildiği Yassıcaada’nın kira sözleşmesinin yenilenmesi talebi Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından uygun görülmedi ve Yassıcaada tesisleri atıl hale getirildi.
  • Bayraklı Şehir Hastanesi teleferik hattı için hazırlanan etüt proje ihale edilerek proje sürecine başlanmasına rağmen, Büyükşehir Belediyesi tarafından hastane bölgesinde yapılması planlanan üst istasyon bölgesinin kullanım hakkı talebine cevap alınamadı.
  • Kentin kuzeyinde Bergama'da İslamsaray Mahallesi'nde belediye hizmetlerini sağlıklı bir şekilde yürütmek için kurulacak şantiye alanının tahsisi için yapılan başvuru Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 3 yıldır cevap bekliyor.
  • Alsancak, liman arkası bölgesindeki Tarihi Elektrik Fabrikası’nın üzerinde bulunduğu taşınmazın özelleştirilmesine yönelik satış ihalesini Grand Plaza A.Ş. kazanmasına rağmen söz konusu ihale iptal edildi. Bir daha yenilenmedi. İzmir’in bu eşsiz kültür mirası, 4.5 milyon İzmirli’nin gözleri önünde gün gün çürüyüp gidiyor. Bu kamu zararı değil de nedir? Tekrar ihaleye çıkmayan bürokratlara sesleniyorum. İzmir’e bunu reva görmeyin. Biz talibiz dedik. O bina çürüyüp gitmesin. Bu şehrin bir mirasıdır bu.
  • 30 Ekim İzmir depreminin ardından İzmir Valiliği kararıyla Kemalpaşa Sütçüler Mahallesi'nde, binaların enkaz atıklarını geri dönüştürmek ve ekonomiye kazandırmak için kurulacak tesise onay verilmedi.
  • Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin revizyonu için dış finansmanı, ihaleyi alan firmanın bulacağı şekilde ihaleye çıktık. Bu kapsamda, proje için dış finansman kullanılabilmesine dair Şubat ayında izin yazısı yazıldı. Ancak Hazine onayı gelmeyince İZSU bu yatırımı öz kaynakla yapmak zorunda kaldı.
  • Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi IV. Faz II. ikmal inşaatı için yine dış finansmanı ihaleyi alan firmanın bulacağı şekilde ihaleye çıktık. Burada da dış finansman kullanılabilmesine dair onay Şubat ayından bu yana verilmedi.

Doğrudan kamuya zarar veren durumlar:
  • Çevre ilçelerin ulaşım sorununa çözüm üretecek projemize vize verilmedi. Özel taşıma kooperatiflerini kentin ulaşım ağına dahil etmek, nakit ödeme yerine elektronik biniş kartı aracılığıyla yurttaşların indirimli ulaşımdan yararlanabilmesini sağlamak için 2019 yılında Seferihisar ilçesinde başlatılan İZTAŞIT Projesi'ni yaygınlaştırma hedefi “özel kuruluşlardan alınmak istenen toplu ulaşım hizmetinin ihaleyle yapılması zorunluluğu” mevzuatına takıldı. Bu hizmetin yapılacak protokollerle birden fazla kooperatiften alınması yönündeki talebimiz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan kabul görmedi.
  • Bu konudaki ikinci engel ise UKOME’nin işleyişine müdahale edilerek gerçekleştirildi. Büyükşehir belediyelerinin görev, yetki ve sorumluluk alanında kalan yerlerde ulaşım ve trafik ile ilgili kararları alarak planlama ve koordinasyonu sağlayan Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü'nün (UKOME) yapısı değiştirildi.
  • Kentsel dönüşüm alanında karşımıza çıkarılan engeller arasında, maalesef hepimizi çok yaralayan, depremzedelerin mağduriyetini giderecek kredi onayının iki yıla yakın bir süre bekletildikten sonra gelmiş olmasıdır. Fakat gelen karar, bu uzun bekleme sürecinden çok daha vahim. İzmirli depremzedeler için büyük emek sonucunda elde ettiğimiz uluslararası düşük faizli konut kredisinin çok büyük kısmı, İzmir’e değil, Türkiye’nin başka illerine kaydırıldı.
  • Gaziemir ilçesi, Aktepe ve Emrez mahallelerindeki kentsel dönüşüm alanında, hak sahibi olan yurttaşların tapularında yer alan hazine fazlalıklarının kaldırılmasına ilişkin teklifimiz ise Bakanlık tarafından cevapsız bırakıldı.
  • İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mezarlık yeri için arazi tahsis talebinin bile 5 yıldır bekletildiğini üzülerek ve utanarak söylemek mecburiyetindeyim.

Hem kamuya zarar veren hem de kamu zararına neden olan engellemeler
  • Kentin güneyinde 6 ilçenin evsel katı atıklarını geri dönüştürmek ve atıklardan elektrik üretmek amacıyla Menderes’te yapılacak Güney-2 Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’ne 2 yıldır onay verilmedi.
  • Kentin kuzeyinde verilecek hizmetlerin önünü açacak şantiye alanı için belediyeye 3 yıldır yer tahsisi verilmiyor.
  • Seferihisar şantiye alanı için de tüm kurum onayları alınmış olmasına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tahsise izin vermiyor.
  • Çiğli Tramvayı yapımı kapsamında, Mavişehir Uzatma Hattı için yaptığımız başvuru ise çözümsüz kaldı.

Engeller bizi yıldıramaz
CHP Grup Başkan Vekili Murat Aydın, “İzmir’e yapılan tüm kamusal yatırımların yaklaşık üçte ikisini belediyeler yapıyor. Son on yılda merkezin yönetim bütçesinden İzmir’e yapılan doğrudan yatırım miktarı oldukça düşük” dedi. Merkezi iktidar tarafından hizmet üretilmesinin önüne engeller çıkarıldığını belirten Aydın, “Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi hukuk dışı yöntemi, hangi hukuk tanımaz kamu görevlisini üstümüze salarlarsa salsınlar, İzmir halkının oylarıyla seçilen İzmir Büyükşehir Belediyesi, başkanıyla, meclisiyle, bürokratlarıyla ve tüm çalışanlarıyla İzmir halkına hizmet etmek için canla, başla çalışmaya devam edecektir. Hiçbir engelleme bizim tavrımızı değiştirmeyecektir. Bizim hayallerimiz, bizim ideallerimiz 1 yıllık bütçelere sığmayacak kadar büyüktür. İzmir halkının desteği olduğu sürece önümüze konulan hiçbir engel, oluşturulan hiçbir baskı bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Nerede olursak olalım, ne yaparsak yapalım her zorluğa dayanacağız” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hakkını teslim etmek gerekiyor”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal demokrat bir çizgide her alanda hizmet ürettiğini vurgulayan CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç, “Merkezi idareden gelen paylar bir lütuf değil. İzmir ülkesine en çok vergi kazandıran üçüncü şehirdir ama kamusal yatırımlarda en sonlarda yer alıyor. 2019’da göreve gelindiğinden bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi deprem, pandemi, sel felaketi gibi büyük felaketlerle karşı karşıya kaldı. İzmir burada da olağanüstü çabayla dirençli kentler noktasında bakanlıklarımızdan bile takdir, teşekkür almış bir kenttir. Bunun da altını çizmek gerekir. Kadın çalışmayla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hakkını teslim etmek gerekiyor. Katılımcı demokrasiyle de çalışmalar ve hizmetler üretildi” dedi.

“2023 yılı bütçesinin İzmir’imize hayırlı olmasını diliyoruz”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin stratejik plan çerçevesinde hareket ettiğini belirten İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç “Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın olayı 2 yıldan fazla süredir ülkemizde de etkisini sürdürüyor. İlimizde meydana gelen deprem sonucu yaşanan can ve mal kayıpları ayrı bir üzüntü kaynağı oldu. Belediyemiz her iki olayda da gereken çalışmaları yapmış ve yapmaya devam etmektedir. Yaşanan bu olaylar karşısında hedef projelerde bir kısım gecikme ve ötelemeler olabilir. 2023 yılı bütçesinin İzmir’imize hayırlı olmasını diliyoruz” dedi.

Karşıyaka Stadı süreci için Başkan Tugay’dan Başkan Soyer’e teşekkür
Oturumda Karşıyaka Stadı ile ilgili de açıklama yapan Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil süreci özetledi ve desteğinden dolayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’e teşekkür etti. Başkan Tugay, “Bugüne kadar belki yüz defa bu konuyu açıkladık. Meclis üyesi arkadaşım benim mahcup olduğumu söylüyor. Ben mahcup olmuyorum da ısrarla aynı yalanın söylenmesinden ben hicap duyuyorum. Çünkü gerçekten doğru olmayan bir söylemle Karşıyaka halkı kandırılmaya çalışılıyor. Ben bununla ilgili bilgileri, belgeleri defalarca paylaştım. Bundan sonra da isteyen herkesle paylaşırım. Siz de süreci başından beri gayet yakından takip ediyorsunuz. Herkesin huzurunda, İzmir halkının ama özellikle Karşıyakalıların duymasını istediğim bir teşekkürüm var size. Biz Gençlik ve Spor Bakanı’na gittik kulüp başkanıyla beraber. ‘Stadın yapılmasıyla ilgili artık bir engel yok. Buranın yapılmasıyla ilgili hep engel var diye bugüne kadar yapılmadı bu stat. Ama şu an itibariyle bir engel yok. Stadı yapacak mısınız?’ dedik. Sayın Bakan, ‘Biz buraya kaynak ayıramıyoruz. O yüzden stadı yapamayız’ dedi. Böyle söylendikten sonra biz kulüp başkanıyla birlikte size geldik. ‘Başkanım buranın yapımında İzmir Büyükşehir Belediyesi yardımcı olur mu, yapar mı?’ dediğimizde hiç düşünmeden ‘elbette yaparız, bu artık çözülmesi gereken bir sorun’ dediniz ve o günden bugüne ben şahidim bütün Karşıyaka halkının bilmesini istiyorum. Siz her zaman samimi, dürüst davrandınız. Her zaman aynı noktadaydınız. Ve her zaman bu sorunun çözümü için yapıcı bir tavır takındınız. Onun için Karşıyaka Belediye Başkanı olarak size yürekten teşekkür ediyorum. Konu da şu; burası 2014 yılındaki seçimler sırasında alelacele yıkalım yeniden stat yapalım diye ruhsatsız, projesiz bir beton atılmış bir alan sadece. Ortada uygulama projesi yok. Uygulama projesi olmadan yapılmış bir ihale var. Ne olduğu belirsiz. Ruhsatsız atılan betona bir yapı kayıt belgesi alınmış. Bu yapı kayıt belgesi yüzünden burayla ilgili uygulama projesi yapmamış olan, sadece şeklen bir avan proje yapmış olan mimar bir müelliflik hakkı kazanmış. Bu müelliflik hakkından vazgeçmesi gerekiyor çünkü statla ilgili bir emeği yok yani bir uygulama projesi yok ortada. Sadece burada takıldı olay. Daha ileri gidemiyoruz. Eğer müellifliğinden vazgeçmezse ne orayı devralma ne projesini yaptırma şansımız ne de burada bir ihale yapma şansımız var. Bunu gayet iyi biliyorlar. Anlamadığım bir şekilde bir ilçe başkanı gidiyor şov yapıyor, il başkanı açıklama yapıyor zaman zaman da meclis üyeleri olur olmaz açıklamalar yapıp insanları açıkçası kandırmaya çalışıyorlar. Bu ayıptır. 350 bin insana bu şekilde alay eder gibi bunu yapmamak lazım. Rica ediyorum kendilerinden. Basitçe mimardan bir muvaffakiyet belgesi gelecek. Çünkü mimarın para istemeyle ilgili bir hakkı yok, hiçbir emeği yok. Ondan sonra ne olduğunu görecekler. Ben bu sürecin tamamen siyaset dışında tutulmasını defalarca ve özellikle rica ettim. Çünkü farklı siyasi görüşlere sahip pek çok Karşıyakalı ortak kanaat olarak burada stat yapılmasını istiyor. O yüzden bunu lütfen istismar konusu yapmayalım dedim. Buradan bu çağrımı tekrar yineliyorum. Çözümü için adres bakanlıktır. Kendileri lütfen bakan beye gitsinler, mimardan muvaffakiyet belgesi gelecek. Geçen Nisan ayında hem bizim hem sizin yazdığınız yazılar var. Cevap verilmedi. Bu olay artık anlamsız bir tartışma olmaktan çıksın” ifadelerini kullandı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ilçesinde yürüttüğü hizmetleri tek tek açıklayan Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, “Sayın Başkan verdiğiniz destekler için teşekkür ederim. Bütçemiz hayırlı uğurlu olsun” dedi.