Başkan Soyer, afetlere, krizlere ve iktidarın baskılarına rağmen dimdik durarak mazeret yerine icraat ürettiklerini, kentin rantını yemeye çalışanlara izin vermediklerini söyledi. Başkan Soyer, “Bizlerin kutuplaşmasından, ayrışmasından medet umanlar olabilir. Hiç kimse bizi yüz yıllık CHP yolculuğundan geri döndüremez” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanlığı tarafından organize edilen buluşmada 2019 yılında göreve geldiği günden bugüne geçen 5 yıllık çalışma dönemine dair sunum yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İsmet İnönü Sahnesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına Başkan Tunç Soyer’in yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve il yönetimi, CHP ilçe başkanları ve ilçe yöneticileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı ve Büyükşehir Belediyesi bürokratları katıldı.
“Bunu yapmaya hakları yok”
Başkan Tunç Soyer sunumunda İzmir’in gelecek yüzyılını teminat altına alan tarihi altyapı yatırımlarından ulaşım yatırımlarına, İzmir’in sosyal hayatından “Başka Bir Tarım Mümkün” projelerine kadar 5 yılın icraatlarını anlattı.
Başkan Soyer konuşmasına sadece 2023 yılında dünyada, Türkiye’de ve İzmir’de ekonomik kriz, doğal afetler, savaşlar gibi tarihi olaylar yaşandığına dikkat çekerek başladı. Başkan Soyer, “Sizlere çizdiğim bu çerçeve bir romandan alıntı değil. Bu, içinden geçtiğimiz son bir yılın özeti. Yaşadığımız bu hazin durum, hiç şüphesiz ki bir grup iktidar sahibinin ve iktidar düşkününün gözü dönmüş hırsının sonucudur. Zaten gezegenimiz iklim krizi nedeniyle ölmekteyken, çağımızın bu en büyük sorununu düşünmek şöyle dursun kendi vatanını, halkını, şehrini ve hatta yuvasını düşünemeyecek kadar yozlaşmış bir avuç erk sahibinin eseridir. O erk sahipleri; pervasız, bencil ve kifayetsiz muhteris halleriyle bu memleketi bir kere daha ateşe sürüklemek için canla başla çalışıyorlar. Ekonominin, siyasetin ve toplumsal yapımızın bu denli dibe sürüklendiği bir dönemde bunu yapmaya hakları yok” diye konuştu.
“Devrimler yapılınca bitmiyor”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut tabloyu değiştirmeye muktedir olduğunu ifade eden Başkan Soyer, ”Bizler, Cumhuriyetimizin kalesi olan İzmir’in temsilcileri, ülkemizi içine düştüğü bu dipsiz kuyudan çıkarabilecek çok büyük ve çok önemli bir gücüz. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptığım beş yıl boyunca yalnızca CHP’nin, Cumhuriyetin değerlerine inanmakla yetinmedim. Aynı zamanda bu değerleri geliştirmek için çok sayıda icraat yaptık. Çünkü devrimler yapılınca bitmiyor. Onların yaşaması için daima canlı kalmaları, yenilenmeleri ve çağın gereklerine göre güçlendirilmeleri lazım” ifadelerini kullandı.
“Demokrasi sadece sesi çok çıkanlara değil, herkese aittir”
Cumhuriyetin temel değeri demokrasinin sadece 5 yılda bir sandığa gitmek olmadığını söyleyen Başkan Soyer, “Yaklaşık beş yıldır İzmir’i bu ilke ve ruhla yönetiyor, İzmirlilerin karar mekanizmalarına doğrudan katılabilmeleri için somut araçlar ve imkanlar yaratıyoruz. Bu imkanlar sadece oy verme hakkına sahip hemşerilerimizi değil, sandıkta söz hakkı olmayan çocukları, gençleri ve doğayı da kapsıyor. Çünkü demokrasi sadece sesi çok çıkanlara değil, herkese aittir. Çünkü Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. İzmir’in Çocuk Belediyesi’ni ve Gençlik Belediyesi’ni işte bu nedenle kurduk. İşte bu yüzden Kent Konseyimiz ve içindeki meclisler bizim yol göstericimiz. İzmir’in her bir muhtarı bu nedenle benim ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin en değerli rehberleri. Bu yüzden bugün burada hep birlikteyiz, beraberce düşünüyor ve geleceğe yön veriyoruz. Kadınlar ve erkekler arasındaki eşitliğe toplumsal iş bölümünün her alanında ihtiyaç duyuyoruz. Biz İzmir’in kadınlarının önündeki tüm engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Onların haklı eşitlik talebinin üzerine titriyoruz. Bunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye’de en yüksek oranda gerçekleştiren belediye olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.
“Gelecek beklenmez, inşa edilir”
Mustafa Kemal Atatürk’ün kuruluşumuza, yani iktisadi bağımsızlığa giden yolu İzmir’de, İktisat Kongresi’nde ülkenin her bölgesinden gelen çiftçiler, işçiler, sanayici ve tüccarlarla birlikte belirlediğini vurgulayan Başkan Soyer, “Geçtiğimiz Mart ayında Cumhuriyetin iktisadi ayağını oluşturan bu mirasa sahip çıkmanın gururunu yaşadık. Sekiz ay süren uzun bir hazırlık sürecinin ardından 15-21 Mart’ta İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde bir araya geldik. Bir fuarlar kenti olan İzmir’in bu vizyonunu beş yılda fersah fersah ileriye taşıdık. On bir uluslararası ihtisas fuarını üç katına çıkardık. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz; gelecek beklenmez, inşa edilir” şeklinde konuştu.
“Her fabrika bir kaledir”
Başkan Soyer, 5 yıllık sunumunu şu sözlerle sürdürdü: “Cumhuriyetimizin kurucusu bize diyor ki ‘Her fabrika bir kaledir’ Biz bu sözden yola çıkarak dört yılda dört fabrika kurduk. Bayındır Süt Fabrikası, Şaşal Su Fabrikası, Geri Dönüşüm Fabrikası ve Ödemiş Et Entegre Tesisi. Köylerde de zeytinyağı fabrikaları kurmaya devam ediyoruz.”
“Bu şehirde ne zaman üç metro hattı aynı anda inşa edildi”
“Cumhuriyet bize diyor ki ‘Bu ülkeyi demir ağlarla öreceğiz’. Biz de İzmir’i beş yılda demir ağlarla ördük. Hafızamızı biraz yoklayalım. Bu şehirde ne zaman üç metro hattı aynı anda inşa edildi? Narlıdere Metrosu’nu yüzde 12 seviyesinde aldık. Finansmanını bulduk. İmzaları atsınlar diye saray erkanıyla mücadele ettik. Ve tamamladık. Şubat’ta açıyoruz. Çiğli Tramvayını sıfırdan başlattık. Temelini attık. Finansmanını bulduk. Ve tamamladık. Onu da Şubat’ta açıyoruz. Buca Metrosu’nu ise tüm engellere, atılmayan imzalara, açılan davalara, yaratılan spekülasyonlara ve ekonomik krize rağmen Buca’ya getirdik. Temelini attık ve dün itibarıyla dev köstebek TBM’lerin üç tanesi birden toprağın altına indi. Vaat ettiğimiz günde, vaat ettiğimiz biçimde, önümüzdeki dönemin ortalarında Buca Metrosunu da açacağız.”
“Kentin rantını yemeye çalışan hiç kimseye izin vermedik”
“Burası Tunç Soyer’in başkanı olduğu İzmir. Burası, bizim şehrimiz. Burası, İzmir. Burada aklına ve vicdanına güvendiğim tüm Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarıma sesleniyorum. Biz pandemiye, iki büyük depreme, yangınlara, sellere, tsunamiye ve hatta denizin taşmasına rağmen asla mazeret üretmedik. Daima icraat ürettik. Her geçen gün çirkinleşen, sertleşen acımasız bir iktidarın karşısında dimdik durduk. Ekonomik krizin bileğini büktük. Demokrasi mücadelesinde daima en önde yürüdük. Zehirli gemileri geldikleri yere geri gönderdik. Buca’nın kalbinde eski cezaevi alanının Bucalı nefes alsın diye yeşil alan olmasını sağladık. Çeşme’yi katledecek bir rant projesini durdurduk. Kentin rantını yemeye çalışan hiç kimseye izin vermedik. Her şeye rağmen sosyal yardımları beş kat artırdık.”
“Tek bir İzmirlinin ahını almadık”
“30 Ekim depreminden sonra çadırda kalan binlerce insanın her birini sadece bir ay içinde sıcak bir yuva bulduk. İzmir’de bir daha kimsenin yüreğine sevdiğinin acısı düşmesin diye her şeyden önce güvenli yaşam dedik. Başlattığımız kentsel dönüşüm seferberliği ile depreme dirençli ve güvenli bir yapı stokunu odağımıza aldık. İzmir’in 30 ilçesine yayılan bu hareketle şehrimizdeki binlerce yapının deprem karnesini çıkardık. Tek bir İzmirlinin ahını almadık. Onların rızasını alarak 6 bölgede toplam 248 hektar alanda kentsel dönüşüm çalışmalarımızı, kooperatifçilik modeliyle buluşturduk.”
“Yeşil alanları beş senede yüzde 60 artırdık”
“Meslek Fabrikası birimimizin çalışmalarıyla 36 kurs merkezinde, 224 farklı branşta binlerce kişiye ücretsiz mesleki ve teknik kurslar verdik. Ekmeği aslanın ağzından aldık, emekçiye teslim ettik. Şehrimizi temiz enerjinin başkenti haline getirdik. Eylem planlarımızla 377 şehir arasından Avrupa Birliği’nin İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu’na seçildik. Yeşil alanları beş senede yüzde 60 artırdık. Sokak toplayıcılarını istihdam edebilen ve bunu kamu kaynaklarını kullanmadan yapan ilk ve tek belediye olduk.”
“Yağmur suyu kanalını 4 yılda yüzde 50 artırdık”
“İzmir tarihinde yapılmış yağmur suyu kanalını 4 yılda yüzde 50 artırdık. 642 kilometrede aldık, 945 kilometreye çıkardık. Göreve geldiğimde koku bu şehrin en büyük sorunuydu. Bunu asla bitiremezsin dediler. Tamamen ortadan kaldırdık. Çökmüş, çürümüş bir altyapı devraldık. 3090 kilometre içme suyu hattı döşedik. Ankara’ya 3 kere gidip geliyorsunuz. 1500 kilometre kanalizasyon hattı yaptık. Bozulmuş, perişan, bakımsız bir arıtma tesisi devraldık. Arıtma tesisinin bozuk olan üç fazını sıfır kilometre ayarlarına taşıdık. 10 yıldır yapılamayan dördüncü fazın temelini attık ve bugün itibarıyla inşaatı yarıladık.”
“Kemeraltı’nda 100 yıllık sorunları çözmeye karar verdik”
“Kemeraltı’nda elimizi değil gövdemizi taşın altına koyduk. 100 yıldır dokunulmayan, sürekli halının altına süpürülen altyapı sorunlarını çözmeye karar verdik, sokakların altına yeraltı nehirleri yaptık, ilk iki etabı yılbaşına tamamlıyoruz. Yeni yılı Kemeraltı’nda karşılamaya hepinizi davet ediyorum.”
“Küçük üretici doğduğu yerde doyabilsin diye kooperatifçiliği destekledik”
“İzmir Tarımı Programı’yla kuraklığa ve yoksulluğa savaş açtık. Başka Bir Tarım Mümkün dedik. Küçük üreticimize alım garantisi verdik. Aldığımız ürünleri ‘İzmirli’ markamızla dünyaya ihraç ettik. Şehrimizin bereketine, üreticimizin alın terine, geleceğimize sahip çıktık. Refahı ve adaleti büyüttük. Küçük üreticimiz doğduğu yerde doyabilsin diye her fırsatta kooperatifçiliği destekledik. Bu yolda önümüze taş koyanlar olsa da, üretenin örgütlü gücünü hiç kimsenin yenemeyeceğini gösterdik. Kadınıyla çocuğuyla, genci ve yaşlısıyla 4 buçuk milyon İzmirlinin hepsini kucakladık. Çalmadık kapı, gidilmedik mahalle, sokak, yol bırakmadık.”
“İzmir, Türkiye’nin yeni parlayan yıldızı”
“İzmir’i bir dünya kenti yapacağız demiştim. Bugün Lonely Planet’te dünyada ziyaret edilmesi gereken 10 şehir arasına girdik. İzmir’e direkt uçuşlar iki kat arttı. Kurvaziyerler yeniden limanımıza gelmeye başladı. Şehrimize gelen turist sayısı tarihin rekorunu kırdı. Bir buçuk milyondayken aldık, pandemiye rağmen bugün neredeyse üç milyonu yakaladık. Avrupa Konseyi’nin Bölgeler Meclisi Başkanı artık İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer. Avrupa Ödülünü tarihte ilk defa İzmir’e getirdik. Tüm bunlar ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? İzmir, Türkiye’nin yeni parlayan yıldızı, herkesin gıpta ettiği, mutlaka gelip görmek istediği, mümkünse hayatının geri kalanını geçirmek istediği bir kent oldu.”
“165 projenin 144’ü tamamlandı”
“Beni bu makama taşıyan ve yüzde 58’lik bir oyla seçilmemi sağlayan seçim beyannamemde 165 proje vaat etmişim. Bu kitapta bu projelerin akıbetini tek tek okuyabilirsiniz. Seçim vaatlerini bu kadar şeffaf bir şekilde masaya yatıran ikinci bir belediye başkanı yok. Bu kitapçıkta paralı trollerin ve bazı hizipçilerin yarattığı algılar yok. Burada sadece olgular ve gerçekler var. 165 vaadim olmuş, 144’ünü tamamlamışız. 14’ünü kısmen tamamlamışız. Yedisini de büyük oranda hükümetin taş koyması nedeniyle yapamamışız. Buna karşılık 15 ilave projeye başlamışız ve tamamlamışız.”
“Siyasetin yegâne sathı sine-i millettir”
“Siyaset bir bayrak yarışıdır. Siyaset bir ekip işidir. Siyaset kişilerin değil, değerlerin ve hedeflerin yarıştığı bir meydandır. Siyasetin yegane sathı sine-i millettir. Onu kapalı kapıların ardından, menfaat çetelerinin ve popülizmin elinden kurtaracak tek bir güç var. O da biziz. Cumhuriyet Halk Partisi. Bu zorlu yolda ben en çok siz yoldaşlarıma güveniyorum. Bu ülkede içinde güvenle yaşanan şehirleri ancak biz inşa edebiliriz. Refahın büyümesini ve adil paylaşımını ancak biz sağlayabiliriz. Demokrasiyi yerelde ve tüm Türkiye’de en güçlü şekilde bizler yüceltebiliriz. Gençlere, şiddet gören kadınlara, engellilere ve toplumun tüm dezavantajlı kesimlerine ancak biz sahip çıkabilir ve hiç kimseyi geride bırakmadan sosyal gelişimi sadece biz var edebiliriz. Doğayla uyumu, geçmişten öğrenmeyi ve geleceğin inşasını ancak biz sağlayabiliriz; inanın bana. Tüm bunları yapmaya yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi muktedirdir. Yeter ki biz ona ve birbirimize sahip çıkalım.”
“Kimse bizi yüz yıllık CHP yolculuğundan geri döndüremez”
“Bu ülkede bizi birbirimizden ayıran sebeplerden çok bizi birleştiren değerlerimiz var. Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi işte bu değerleri korumaktır. Onları hiçbir taviz vermeden yaşatmaktır. Bunu hep birlikte, el ele, omuz omuza, büyük bir coşku ve kararlılıkla başaracağız. Üstelik bu büyük ihtiyaç, tıpkı yüzyıl önce olduğu gibi bugün de çok namüsait bir mahiyette ortaya çıkmış olabilir. Bizlerin kutuplaşmasından, ayrışmasından medet umanlar olabilir. Bunların hiçbiri bizi yıldıramaz. Hiç kimse bizi yüz yıllık Cumhuriyet Halk Partisi yolculuğundan geri döndüremez. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılının ve önümüzdeki yerel seçimlerin bu uğurda tarihi bir mihenk taşı olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Zaman bölünme, parçalanma değil, bu zorlu mücadelede Genel Başkanımız Özgür Özel’e ve birbirimize güç verme zamanıdır. İyi ki varsınız, iyi ki birlikte bu yolu yürüyoruz. Daima Cumhuriyet; daima İzmir.”
“Tunç Başkan, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmanın peşinde”
Toplantıda konuşan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise, “Hz. Mevlana birini tanımadıysan kimin ve neyin peşinde olduğuna bak! Anlarsın demiş. Bunca zaman tanımamış olan varsa, kör gözlere inat bir kez daha buradan ilan edeyim bizim belediye başkanlarımızı. Madem tanımaya çalışıyorlar, anlatayım bizimkiler neyin peşinde. Tunç başkan neyin peşinde anlayalım. Tarımı kalkındırmaya yönelik çalışmaları biliyoruz. Tunç başkan, İzmir tarımını çeşitlendirmek ve ürünlerin satışını desteklemek için birçok adım attı. Hem tarım emekçisinin uğradığı bu büyük adaletsizliğe son vermek, hem de İzmir ekonomisine güç kazandırmak için başka bir tarım mümkün dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi kimin peşinde, tarım emekçisinin peşinde. Neyin peşinde, çiftçinin köyünde üretebilmesinin yolunun açılmasının peşinde. Tunç başkan, üretici kooperatifinden aldığı sütü, dar gelirli çocuğumuza verme peşinde. Tunç başkan, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmanın peşinde” diye konuştu.
“Başkanımız ile gurur duyuyoruz”
Şenol Aslanoğlu, “Bizimkiler kentin altının peşinde, kentsel altyapı yatırımlarının peşinde. Bizim belediye başkanlarımız korkmadan altyapı yatırımları yapıyor. Vatandaşın görmeyeceğini biliyor, bunun oya yansımayacağını biliyor. Ama bu vatanı seviyor, bu şehri seviyor. Biz İzmirliler için Kemeraltı demenin, İzmir demek olduğunu biliyor. En az bizim kadar seviyor Kemeraltı’nı. Bu şehrin altyapı yatırımlarını geciktirmenin bu kente ihanet olduğunu biliyor Tunç başkan. O yüzden tüm Kemeraltı’nın altyapısını yeniliyor. Emeklerinize sağlık başkanım, emeklerinize sağlık değerli İzmir Büyükşehir emekçileri. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ile gurur duyuyoruz. Dedikodular ile başımızı öne eğmeyen, yaptığı sosyal belediyecilik icraatları ile bizi gururlandıran İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımıza 4,5 yıllık hizmetleri için Cumhuriyet Halk Partisi örgütü il başkanı olarak, tüm örgütüm adına canı gönülden teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.