Bergama’nın tarihi sokaklarında, vatandaşlarla sohbet eden Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Sandığa gitmeyen 8 buçuk milyon yurttaşımız var. Katılımı arttırarak Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinin sonuçlarını değiştirebiliriz” dedi.

Tugay'dan DEÜ ve Ege Rektörlerine sert tepki Tugay'dan DEÜ ve Ege Rektörlerine sert tepki

“1 ASIRLIK ULU ÇINAR CHP”

Sahaya inmeden önce CHP Bergama İlçe örgütünde partililerine seslenen Dr. Tugay, “Hepimiz biraz insanlarla konuşup biraz onlara cesaret vermek, ümit vermek zorundayız. Daha yapılmamış bir seçim var. Örgütümüzde kesinlikle kazanamayız diye düşünen kimse yok. Seçimler nasıl kazanılıyor, çalışarak kazanılıyor. İnsanlara anlatarak kazanılıyor. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmalarda ne kadar kararlı olduğunu, ne kadar inanarak konuştuğunu görüyoruz. Biraz birbirimize dayanarak, birbirimizden güç ve moral alarak çalışmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin fedakar ve cefakar üyeleri; sizler her durumda, her zorlukta, ülkesine, vatanına, milletine sahip çıkan insanlarsınız. Bu hep böyle oldu. Şu anda inanın mazlumun, garibanın, sıkıntılı olan insanların sığındığı yer burası. Ne kadar yoksul varsa, ne kadar sıkıntılı olan insan varsa, ne kadar haksızlığa uğramış insan varsa, hepsinin şu an tek ümidi Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması. Bu yanlışlar bitsin, bu düzen değişsin diye bizi bekliyorlar. Artık her saat çok önemli. Gece gündüz hiç usanmadan çalışacağız. Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Sandığa gitmeyen 8 buçuk milyon yurttaşımız var. Katılımı arttırarak Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerinin sonuçlarını değiştirebiliriz. 1 asırlık ulu çınar olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir neferi olarak söylüyorum; inanırsak demokrasi kazanacak, halk kazanacak, Türkiye kazanacak” dedi.

“HANİ KENDİNE YETEN ÜLKE?”

Kahvehane buluşmalarında 1 oyun bile çok önemli olduğunu hatırlatarak üreticilere seslenen Tugay, “Sadece Türkiye’de değil, dünyada pamuğun en kaliteli yetiştiği yer Bergama. Pamuğa neden düşük fiyat veriyorlar? Çünkü yurt dışından ithal edilsin istiyorlar. Tohumda dışarıya bağımlı oluyorsun, gübrede dışarıya bağımlı oluyorsun, akaryakıtta dışarıya bağımlı oluyorsun, tarımsal her türlü malzemede dışarıya bağımlı oluyorsun, ondan sonra döviz de bir güzel yükseliyor. Çiftçi ekemez, dikemez hale geliyor. Zorluyorsun, itiyorsun, kakıyorsun, üretiyorsun, sana hak ettiğin parayı, alın terinin karşılığını vermiyorlar. Bu şekilde kalkınılabilir mi? Hani milli ekonomi? Hani kendine yeten ülke? Ne oldu, ne zaman biz bu hale geldik? İnsanların adaletli yönetilen, demokrasiyi içselleştirmiş ve hakça yönetilen bir ülkeye ihtiyacı var. Yolsuzluklardan, hırsızlıklardan ve haksızlıklardan kurtarılmış bir ülkeye ihtiyacı var. Bergama verimli toprakların diyarı ve sadık yârimiz bu kadim kara topraklarda çiftçinin desteklendiği, üretim planlamasının yapıldığı, ürün deseninin oluşturulduğu, ithalata değil üretime yönelik tarım politikalarının hayata geçirildiği bir düzene kavuşmak çiftçinin, bu ülkenin yurttaşının hakkı değil mi? Yoksulluk ve işsizlik bu ülkenin kaderi olamaz. Vatanını ve demokrasiyi seven; adalet, refah ve huzur isteyen tüm yurttaşlarımız mutlaka sandığa gitmeli. Unutmayın 1 oy bile çok önemli” diye konuştu.