İZMİR

Başkan Tugay, Ulusal Halk Sağlığı Kongresi’nde konuştu

‘Yerel Yönetimler ve Halk Sağlığı’ başlıklı Sağlıklı Toplum için Sağlıklı Kentler-Uluslararası ve 26. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi’nde konuşan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Sağlıklı şehir bir sonuç değil, bir süreç ve bir yöntemdir” diyerek kentlerin mevcut durumunu ve çözüm önerilerini aktardı.

Abone Ol

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı Dr. Cemil Tugay, ‘Yerel Yönetimler ve Halk Sağlığı’ başlığı altında Ankara’da düzenlenen Sağlıklı Toplum için Sağlıklı Kentler-Uluslararası ve 26. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi’ne katıldı. Sağlıklı şehrin bir sonuç değil, bir süreç ve bir yöntem olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, şehirlerin büyüyen, sürekli değişen, yaşayan, nefes alan bir yapıda olduğunu söyledi; sağlıklı şehirlerin sürdürülebilirlik temelli, dayanıklı, uyum kapasitesi yüksek, kaynakların etkin kullanıldığı, doğal ve tarihi çevreyi koruyan, sağlıklı konut ve şehir planlaması olan, temel belediyecilik hizmetleri güçlü, istihdam sağlayıcı ve insana yaşamın tüm evrelerinde yatırım yapan bir yapıda olması gerekliliğini vurguladı. 

“Eşitsizliği giderecek politika ve eylemler gerekli”
Kongre başkanlığını Prof. Dr. Bülent Kılıç’ın yaptığı kongrede sağlıklı şehirler hareketi, sağlıklı şehir kavramı ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Tugay, dünyanın yarısından fazlasının kentsel alanlarda yaşadığını hatırlattı. Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 80’inin kentsel alanlarda yaşadığını belirten Başkan Tugay, 2023 yılı Adrese Dayalı Nüfus Sayımına göre Türkiye’de yaşlı nüfus oranının ilk kez yüzde 10’un üzerine çıktığını ve 2075 yılında her üç kişiden birinin yaşlı olmasının beklendiğini sözlerine ekledi. Geniş aileden çekirdek aileye bir geçiş olduğunu, yaşlılıkta da yalnız yaşamanın arttığını kaydeden Başkan Cemil Tugay, yaşlı nüfus artışının yanında her dört kişiden birinin 18 yaş altı çocuklardan oluştuğunu ifade etti. Tugay, “Çok göç alan bir kentin gecekondu bölgelerinde yaşayan çok sayıda çocuğun gereksinimi karşılayacak, eşitsizliği giderecek politika ve eylemler gereklidir” dedi. 

“Kentlerin sorunları olduğunu biliyoruz”
Günümüzde insanların ağırlıklı olarak kentlerde yaşadığını ve kentlerin sağlığa etkilerinin arttığını ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, kent merkezlerindeki yaşam standartları kalitesinin refahın önemli bir ölçüsü olduğunu vurguladı. Başkan Tugay, gecekondu hanelerinde yaşayan kentsel nüfus oranının da yaşam standartlarının bir göstergesi olduğunu kaydetti. Gecekondu hanesinde yaşayan insanların iyileştirilmiş suya erişim, iyileştirilmiş sanitasyona erişim, yeterli yaşam alanı ve konutun dayanıklılığı gibi sorunlar yaşayan insanlar olduğunu belirten Tugay, “Günümüzde kent sakinlerinin 4'te 1'inden biraz fazlası gecekondu hanelerinde yaşıyor” bilgisini verdi. 

İklim değişikliği, hava kirliliği ve gıda güvenliği
İklim değişikliği konusuna da değinen Başkan Tugay, “Daha iyi ulaşım, gıda ve enerji kullanım tercihleri yoluyla sera gazı emisyonlarının azaltılması, özellikle hava kirliliğinin azaltılması yoluyla sağlık açısından çok büyük kazanımlar elde edilebilir” diye konuştu. Türkiye’de nüfusun yüzde 92’sinden fazlasının Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre kirli hava soluduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, gıda güvenliği ve güvenilirliği sorunlarının ise yetersiz beslenmeye, gıda kaynaklı hastalıklara, zoonozlara, bulaşıcı olmayan hastalıklara ve ölümlere yol açabileceğini söyledi. 

“En savunmasız kişiler tarafından orantısız bir şekilde hissediliyor”
Başkan Tugay, iklime duyarlı sağlık risklerinin kadınlar, çocuklar, etnik azınlıklar, yoksul topluluklar, göçmenler veya yerinden edilmiş kişiler, yaşlı nüfus ve altta yatan sağlık sorunları olanlar dahil olmak üzere en savunmasız kişiler tarafından orantısız bir şekilde hissedildiğini kaydetti. İklim değişikliğinin sağlığı hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkilediğini ifade eden Başkan Tugay, “Kentler, düzenlemeler yoluyla arazi kullanımını, bina standartlarını, su ve sanitasyon sistemlerini yönlendirmek, tütün ve alkol kullanımı kısıtlamaları oluşturmak ve uygulamak, daha sağlıklı beslenmeyi desteklemek, fiziksel aktivite fırsatlarını artırmak, iş sağlığı ve güvenliği düzenlemelerini uygulamak için iyi bir konuma sahiptir” dedi.

Yerel yönetimlerin önemi
Yerel yönetimlerin sağlığı geliştirme, hastalıkları önleme, sosyal ve finansal korumaya yönelik entegre stratejiler geliştirme ile uygulama becerisine sahip olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Tugay, “Yerel yönetimler kendi şehirlerinde yaşayanlarla günlük olarak iletişim halindedir. Onların endişelerine ve önceliklerine en yakın konumdadır ve insanların daha sağlıklı seçimler yapma imkânlarını artıracak şekilde hem kurumlarda hem de toplumda sağlık okuryazarlığını artırabilirler. Yerel yönetimler, yerel düzeyde tüm insanların sağlığını ve esenliğini sürekli olarak iyileştirmek için en etkin şekilde kullanılmasını sağlama becerisine sahiptir. Yerel yönetimler, yerel kaynakları harekete geçirme ve yoksul ve savunmasız nüfus grupları için daha fazla fırsat yaratma imkanı sunabilirler” sözlerine yer verdi. 

Kreşlerden örnek verdi
Sağlıklı kentin ilke ve değerlerinin eşitlik, katılımcılık ve güçlendirme, dayanışma ve dostluk ile sürdürülebilir kalkınma olduğunu hatırlatan Başkan Tugay, eylem alanlarını ise sağlıklı bir yaşam biçimi, iş olanakları, kaliteli konut, gıda güvencesi, güvenlik, su kalitesi ve kanalizasyon, hava kalitesi, toprağın korunması, katı atıkların bertarafı ve sağlık hizmetlerine ulaşım olarak sıraladı. Sağlıklı bir kent için Tek Sağlık kavramının önemli bir strateji olduğunu söyleyen Başkan Tugay, “Sağlıklı Kentler Birliği veriye dayalı yönetim, danışma kurulu alt çalışma grupları, tematik toplantılar, bilgi ve deneyim paylaşımı, yerinde gözlem, eylem planları, eğitim programları, iyi uygulamaları görünür kılma, iyi uygulamaları ödüllendirme çalışmaları yapabilir. Sağlıklı Kentler Birliği olarak şehir sakinlerine, yani insana yatırıma öncelik vermeli; insana yatırım erken çocukluk döneminden ölüme kadar geçen süreyi kapsamaktadır. Kreşler, erken çocukluk dönemi yatırımına çok iyi bir örnek” sözlerine yer verdi.