İZMİR

Başkan Yıldız: "En güzel rejimi bizlere hediye etti"

Çiğli Belediyesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 86'ncı yıl dönümünde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Atatürk’ü anmak amacıyla düzenlenen “Önce İnsan ve Bir Dahi Atatürk” belgesel gösterimi ve söyleşisi, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Cumhuriyetin sunduğu fırsat eşitliğini ve Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin önemini vurgulayan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “En güzel rejimi bizlere hediye etti” dedi.

Abone Ol

Çiğli Belediyesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 86'ncı yıl dönümünde anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Atatürk’ü anmak amacıyla düzenlenen “Önce İnsan ve Bir Dahi Atatürk” belgesel gösterimi ve söyleşisi, katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Cumhuriyetin sunduğu fırsat eşitliğini ve Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin önemini vurgulayan Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, “En güzel rejimi bizlere hediye etti” dedi.

Atatürk’ün insan sevgisini, fikirlerini ve bıraktığı mirası bir kez daha anımsatan bu etkinlik, büyük bir katılımla gerçekleşti. Çiğli Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen söyleşi ve belgesel gösteriminde, Çiğli Belediye Başkanı Onur Emrah Yıldız, 9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı, 9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu, Tarih Uzmanı Alis Altan, meclis üyeleri, muhtarlar ve Çiğlili vatandaşlar bir araya geldi. etkinlikte, Atatürk’ün hayatı ve Cumhuriyet'in kuruluşu üzerine önemli konuşmalar yapıldı.

Başkan Yıldız: “En güzel rejimi bizlere hediye etti”

Söyleşinin açılış konuşmasını yaparak, kendisine ve herkese sunulan fırsat eşitliğinin cumhuriyet sayesinde gerçekleştiğini kaydeden Başkan Yıldız, “Ben bu kentte doğdum, ilkokulu burada okudum ve bugün bu kentin belediye başkanı oldum. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, hepimizin yol göstericisidir. Bugün bu sıralarda oturmamızı, fırsat eşitliğini sağlayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyettir. 10 kardeşli bir baba ve 11 kardeşli bir annenin çocuğu olarak doğdum. Bana tanınan bu fırsatın sebebi, kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyettir. Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının bize armağan ettiği en büyük şey; özgürlüğün ve adaletin simgesi olan cumhuriyettir. En güzel rejimi bizlere hediye etti. Adil düzen ve fırsat eşitliğini sağladı. 57 yıllık ömrüne cumhuriyet, onlarca devrim sığdırdı ve vatanı kurtardı. Çiğli, Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kenttir ve ilelebet payidar kalacak olan cumhuriyete her zaman sahip çıkacağız” diye konuştu.

Arı: “Mustafa Kemal Atatürk: Tarih Sahnesinde Eşsiz Bir Dahi

9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kemal Arı söyleşinin moderatörlüğünü gerçekleştirdi. Arı yaptığı konuşmada, uzun yüzyılların yetiştirdiği en büyük dahinin Mustafa Kemal Atatürk olduğuna vurgu yaptı. Arı,” Mustafa Kemal Atatürk, yüzyılların yetiştirdiği ender bir dahi olarak, tarih sahnesinden silinmek üzere olan bir ulusa, ulus olduğunu hatırlattı ve yedi düvele karşı vatanını kurtararak bağımsız ve özgür bir devlet kurdu. O devleti, cumhuriyete ve demokrasiye yönelten eşsiz bir liderdi. 57 yıllık yaşamına destansı başarılar sığdıran Atatürk, Geometri ve Medeni Bilgiler gibi kitaplarıyla da bilgi dünyasına katkıda bulundu. Değişik cephelerde savaşan bir asker olan Mustafa Kemal’i,  Çanakkale Savaşı'nı anlamak için onun mavi gözlerinden bakmak gerekir. Mustafa Kemal'i anlamak için ‘Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ sözlerine ve o anki ruh haline bakmak gerekir. 19 Mayıs 1919’u bilmek ve Cahit Külebi'nin ‘Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı’ dizelerinde anlatılan Mustafa Kemal'i ve bitkin düşen Anadolu insanının yüreğindeki kıvılcımı canlandırmak gerekir. Türk ulusu için en çağdaş devrimleri getiren Atatürk’ü düşünmek ve anlamak için, onun hayatına bakmak yeterlidir. Mustafa Kemal asla ‘ben yaptım’ dememiş, her zaman her yapılanı millet yaptı demiştir. ‘Büyük Türk milleti, az zamanda büyük işler yaptın’ diyerek her şeyi büyük Türk milletine adamıştır. Böyle bir öndere sahip olmakla ne kadar gurur duysak azdır” ifadelerini kullandı.

Altan: O eşsiz dahi her zaman bağımsızlığa inandı”

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü her yıl aynı yas ve aynı aşkla andığımızı hatırlatan Tarih Uzmanı Alis Altan, “O eşsiz dahinin, mavi gözlü devin eşsiz ve benzersiz soyadını almadan önce Cumhuriyet kıvılcımlarını anlatmak isterim. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal, Samsun’a çıktığında Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşı'ndan çıkmış ve bitap haldeydi. Halk yorgun, bitkin ve çok yoksuldu. Halkın sadece yüzde 3’ü okuma yazma biliyordu. 15 Mayıs 1919'da Yunan ordularının İzmir’e saldırısı başlamış ve ok yaydan çıkmıştı eşsiz dahi her zaman bağımsızlığa inandı. Ulus egemenliğine dayanan, engelsiz ve koşulsuz bağımsız bir Türk devleti kurmak, Anadolu topraklarına basar basmaz uygulamaya başladığı buydu. İşte, Cumhuriyetin ilk kıvılcımı bu… Ölümünün 86. yıl dönümünde, onu aynı yasla, aynı aşkla anıyoruz ve Cumhuriyetimizin 101. yılını kutluyoruz” dedi.

Kerimoğlu: “Atatürk’ün doğduğu coğrafyanın düşünce sisteminde büyük etkisi vardır”

9 Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılapları Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Taner Kerimoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu coğrafyanın düşünce yapısında etkili olduğuna dikkat çekti. Kerimoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu yer ve coğrafya, fikirlerinin şekillenmesinde büyük rol oynamıştır. Makedonya; Yunan, Bulgar ve Sırp gibi birçok yabancı devletin ele geçirmek istediği bir bölgeydi. Mustafa Kemal, çocukluğunda çatışmalara tanık oldu ve gündelik hayat kaygılarıyla büyüdü. Selanik ve Balkan coğrafyası, Atatürk’ün küçük yaşlarda milliyetçi düşüncelere sahip olmasına neden oldu. Asker olarak yetişmesi de fikirlerinin oluşumunda önemli bir etken olmuştur. Atatürk’e yerli ve yabancı birçok yazar ilham kaynağı olmuştur. Kendisi her zaman çok okuyan ve herkesi dinleyerek onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışan bir kişiliğe sahipti. Atatürk, Cumhuriyet ile yönetilen bir devlet kurmak için yola çıktı. Fransızca’yı konuşup yazacak düzeyde, Almanca’yı ise sözlükten çeviri yapacak kadar biliyordu. İngilizce bilmemesine rağmen, arkadaşlarına çeviri yaptırarak yabancı yazarları takip ediyordu. Bir asker olmasına rağmen, sosyal anlamda da kendini geliştirmeyi hedeflemiştir. Felsefecilerin, sosyologların, tarihçilerin ve arkeologların kitaplarını okuyarak yanlarına notlar almıştır. Atatürk’ün vizyonu, sadece askeri alanda değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel anlamda da büyük bir derinliğe sahipti” diye konuştu.