İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Cumhuriyet Gazetesi'ne önemli açıklamalarda bulundu.

Şehre yönelik hedeflerini anlatan Tugay, hükümetin İzmir’e karşı tutumunu eleştirdi.

Göreve geldiğiniz 8 aylık süreci değerlendirir misiniz?

Başkan Tugay: Göstermelik şovlarla milliyetçilik taklidi yapanlardan değiliz Başkan Tugay: Göstermelik şovlarla milliyetçilik taklidi yapanlardan değiliz

Geçen süreçte temel hizmetlerde bir iyileşme sağladığımıza eminim. Yeni bir yönetim kadrosu oluşturduk. Bütçe disiplinini epeyce sağladık. Önümüzdeki dönemde de çok yoğun çalışacağımız bir planlama yaptık. Özellikle 2025’te çok fazla çalışma yapılacak. Daha önceden başlanmış ama bitirilememiş işleri bitirme konusunda da bir irade ortaya koyduk. Tünel, Buca Metrosu, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak 4. faz arıtma gibi... Bunlar önemli ve öncelikli konular ama diğer taraftan bir ulaşım planı bir deprem master planı, atık bertaraf master planı gibi çalışmalarda yürüyoruz. İzmir Planlama Ajansı'nı kurduk ve şehrin dört bir yanında konu başlıkları altında çalışmalar yapıyor. Tarımsal planlama çalışmaları yapılıyor. Bir de İzmir İnovasyon Teknoloji şirketimizi çok geliştirdik. Yani belediyenin zamanında dışarıdan hizmet aldığı konuları şu anda kendi şirketimiz yapabiliyor. Yapay Zeka’yıda çok yakında yerel yönetim uygulamalarında kullanmaya başlayacağız.

“TOKİ’DEN OLUMSUZ CEVAP GELDİ”

Kentsel dönüşüm için plan ve projeleriniz nelerdir?

Planlama çalışmaları ve bazı işte sosyal konut yeni yerleşim yerleri ile ilgili çalışmaları yürütüyoruz. Epey ilerledi onlar. Yakında bir lansmanla duyuracağız. Daha önceden uzlaşmaya varılmış kooperatifler aracılığıyla bitirilmesi planlanmış ama yürümemiş o süreci de ilerletmek için arkadaşlarımız hukuk zemininde kalarak çalışmalarına devam ediyorlar. İstediğimiz şey şu an bu kooperatiflerle arada yapılmış olan mali anlaşmanın yani belediyenin aleyhine olmayacak bir şekilde tekrar kurulmasını sağlamak. Çalışmanın tamamlanması için kooperatiflerle yine süreci yürütmek, anlaşmak istemeyen kooperatifler var. Ya da bu konu sorun olsun diye uğraşan siyasileştirmeye çalışan insanlar var. Her durumda biz vatandaşa taahhüdümüzü yerine getirmek için çalışacağız. Biz yapacağız inşaatları biz tamamlayacağız ve hak sahiplerine teslim edilecek. İlk başlarda TOKİ ile beraber projeler yapabiliriz diye düşünmüştüm ama olumsuz cevaplar geldi.

“ALTYAPI İLE İLGİLİ SORUNLARI ÇÖZMELİYİZ”

İzmir için ‘kesinlikle bu projeyi hayata geçirmek istiyorum’ dediğiniz bir proje var mı?

O kadar çok var ki öncelikle altyapıyla ilgili bütün sorunları kısa sürede çözmeliyiz. Belediye binası da yapılmalı, opera binası da yapılmalı. Basmane çukurunu kendi kaynaklarımızla da yapabiliriz. TMSF olmasa da yapacağız. Sadece TMSF ile ilgili böyle bir anlaşma yapmak hem onlar için hem bizim için kârlı olacaktı. Çünkü ortak müteahhitlik hizmetini iki tarafta avantaja çevirecekti. Belediye binası ile ilgili süreç devam ediyor. Belediye binası bir bina yapmanın ötesinde bizim için şu an da Kültürpark’ta hollerde çalışan arkadaşlarımızın şartları pek iyi değil. Ben kendime makam yeri de arıyor değilim. Belediye çalışanlarının iyi şartlarda çalışması lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kesinlikle Konak’ta olması lazım buna Kemeraltın’daki esnafında ihtiyacı var, vatandaşın da ihtiyacı var belediyenin de ihtiyacı var. Ben belediye binasının zaten sadece bir belediyenin kullandığı alan olarak değil insanların sosyal ihtiyaçlarına cevap veren tesislerin olduğu bir bina pek çok şekilde kullanılabilecek bir yer olarak hayal ediyorum ona göre proje yapılıyor şu an.

“GENEL BAŞKANIN TUTUMUNU SERGİLEMEYE ÇALIŞTIM AMA...”

Bakanlıklardan randevu talebiniz vardı. AKP İzmir İl başkanlığı “İzmir için elimizden geleni neyse yapacağız” demişti. Bununla ilgili gelişme var mı?

Yani şu ana kadar randevu yok. Olacak dediler bekliyorum hala açıkçası her geçen gün inancımı kaybediyorum. Çünkü bir görüntü veriyoruz ama arkasından yapılması gereken hiçbir şey yapılmıyor adımlar atılmıyor. Genel başkanın ülke genelinde yaptığı iyi niyetli tutumu ben de bugüne kadar göstermeye çalıştım ama umduğum şeyi alabildiğimi söyleyemem. Niyetim gerçekten şuydu; hükümet İzmir'e yatırım yapsın, İzmir’in bir sorunu için bir şeyler yapsın. Ben de onlara teşekkür edeyim. Bunu çok istedim ama yapmıyorlar.

“HER TÜRLÜ ÇİRKİN YOLU DENEYECEKLER”

Ege’de herhangi bir belediye de kayyum atanır mı?

Her yere gelebilir bunun için sadece bahane gerekiyor. Ege içerisinden değil ama adı geçen bazı belediyeler var. İnsanlara yalan söylüyorlar ve gerçekte olmayan suçlamalarda bulunuyorlar. Bizim parti olarak bir ittifak peşinden koşmadan yani yerel seçimde yaptığımız gibi insanlarımıza iyi hizmet vaat ettiğimiz, demokrasi vaat ettiğimiz insanı hakları vaat ettiğimiz, hukuk vaat ettiğimiz, ahlak vaat ettiğimiz bir süreçle güçlü bir başkan adayıyla önümüzdeki genel seçime girmemiz gerekiyor. Onun için muhalefetteki bütün partilere de çağrımız aslında ülkeyi olması gereken AKP’li bir devletten çıkarıp normal bir hukuk devletine, demokratik bir ülkeye çevirmek için CHP’nin adayına destek olmaları. Bu seçim böyle olacak. Bunu engellemek için her türlü çirkin yolu deneyecekler. İnsanların bilgi almadaki eksikliklerinden faydalanıp algı çalışmaları yürütecekler, iftira kampanyaları yürütecekler. Bunu artık o kadar pervasızca yapıyorlar ki Körfez meselesindeki ‘balıkları başka ülkelerden getirip döktüler’ demişiz gibi yalan, iftira kampanyaları yürüterek topluma aptal muamelesi yapmak, toplumun aklıyla oynamak öyle bir tavır içindeler. ‘Biz kandırabiliriz bu insanları’ diyorlar. Aslında bunu bir ölçüde de başardılar. Bizim en fazla mücadele etmemiz gereken konu bu. Ne yapacaklar işte? Bugüne kadar ki taktiklerle seçimi kazanmaya çalışacaklar. Biz de mücadele vereceğiz.

“İZMİR İLE GURUR DUYUYORUM”

İzmirlilerden istekleriniz nelerdir?

İzmir, Türkiye'nin gerçekten en aydın şehirlerinden birisidir o yüzden özellikle Cumhuriyet değerleriyle çelişen, çatışan, demokrasiye aykırı olan her türlü konuda İzmir halkı Cumhuriyet çizgisinde kaldı. Seçimlerde de bunu gösterdiler. İzmir ile gurur duyuyorum. İzmirli olmanın, İzmirli kimliğinin bize getirdiği bir sorumluluk var; hep beraber çok iyi olmak zorundayız. Ben belediye başkanı olarak çok iyi olmak zorundayım ve İzmirliler de her tutumuyla çok iyi olmak zorunda. Hepimizin toptan uzak durması gereken tek şey de cehalet. Hemen her türlü yalana, her türlü algı çalışmasına insanların inanmamasını özellikle rica ediyorum çünkü çok fazla yalan söyleniyor. Bilerek yapıyorlar bunu, İzmir bundan uzak durmalı. Ve bu şekilde Türkiye'nin aydınlatıcı bir şehri olmalı. Önümüzdeki dönemde yapacağımız kültürel çalışmalarla, sosyal faaliyetlerle, İzmir'in bu yönünü güçlendirelim istiyoruz. Her türlü siyasetin dışında hepimizin huzuru için çocuklarımızın geleceği için ülkemizin gerçekten hak ettiği seviyede gelişmiş medeniyet olan, gelecek vadeden bir ülke olması için iyi olmalıyız. Eğer bunu İzmir yapmazsa başka şehirlerin yapmasını beklemeyelim. Türkiye'nin her yerinden herkes İzmir'e bu anlamı yüklüyor. Biz burayı aydın bir şehir olarak görüyoruz. Ben başka şehirlerin belediye başkanlarından şunu duydum; ‘Biz nefes almaya İzmir’e geliyoruz’ en tutucu insanlar bile İzmir’de kendilerini özgür ve mutlu hissediyor. Bu bizim için çok önemli ve değerli bir kimlik. Tarihsel mirasımızı doğru korumak hem fiziksel anlamda hem de kültürel anlamda ama diğer taraftan da geleceğin Türkiyesinde yine en önce bununla ilgili sözlerini söyleyen şehir olmalı İzmir, İzmir’e bu yakışır. Ben İzmirlilerin buna hazır olduğunu hissediyorum. Sadece kıvılcımların yapılmasına ihtiyaç var. Ve bunu bu dönem yapacağız.