İZMİR

Büyükşehir Meclisi’nde ‘stratejik plan’ masada

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT’un 2025-2029 Dönemi Stratejik Plan görüşmeleri tamamlandı. Gerginliklere ve kavgaya ev sahipliği yapan görüşmelerde planlar oy çokluğu ile kabul edildi.

Abone Ol

 İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eylül ayı olağan meclisinin 3’üncü oturumunu gerçekleştirdi.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın başkanlığında gerçekleştirilen oturuma  İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT’un 2025-2029 Dönemi Stratejik Planın görüşülmesi damga vurdu.

YETER: İZMİR GEVREK MODELİ
CHP Meclis Üyesi Candaş Yeter, stratejik plan hakkında açıklamalarda bulunurken, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Doktor Cemil Tugay tarafından 17  Mayıs 2024 tarihinde yayınlanan genelge ile stratejiden çalışmaları, İZSU ve ESHOT ile koordinasyon sağlanarak başlatılmıştır. Planlama Ajansı'nın katkıları ile strateji geliştirme dairesi başkanlığının koordinasyonunda yürütülen ve tamamlanan 2025-2029 stratejik planımızın referansları 12’inci  kalkınma planı, orta vadeli program, Birleşmiş Milletler sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve bu hedeflerin yerelleştirilmesi amacıyla oluşturulan İzmir Gevrek modelidir. Stratejik planda kent yönetiminde yenilikçi ve yaratıcı çözümler ön planda tutularak sürekli öğrenme ve yaratıcılık kapasitesi artırılarak ekosisteme uyumlu, duyarlı ve özenli bir yaklaşımla değişen ihtiyaçlara hızlı ve etkili yanıt verebilen yeni nesil belediyecilik hizmetlerinin sunulması hedeflenmektedir. Planlama sürecinde vatandaş katılımı şeffaf yönetim ve paydaşlarla iş birliği ilkeleri gözetilerek tüm paydaşların görüşlerine başvurulmuş ve stratejik plan bu doğrultuda şekillendirilmiştir. Tüm paydaşlarımızın görüşleri 2025-2029 stratejik plan döneminde belediyemizin öncelikleri doğrultusunda uygulamaya geçirilmek projelendirilmek üzere ilgili birimlerle paylaşılmıştır. 2025-2029 yılları için oluşturulan stratejik planda altyapı ve üstyapı belediyeciliği alanında güçlü bir temel oluşturmak, kapsayıcı ve adil kalkınma odaklı sürdürülebilir belediyecilik anlayışıyla hareket etti. Kentlinin gelişimini destekleyen dijital ve demokratik belediyecilik uygulamalarını hayata geçirmek, yine kentlilerin ihtiyaçlarına ve taleplerine hızlı ve etkili yanıt verebilmek ve onların karar alma süreçlerine daha aktif bir şekilde katılımını sağlamak hedeflenmektedir. Ayrıca tek sağlık politikasıyla çevre, insan ve hayvan sağlığını koruyacak bütüncül yaklaşımlarla daha sağlıklı bir gelecek ve daha sağlıklı ve dirençli bir gelecek inşa etmek ve kentimizi olası krizlere karşı daha hazırlıklı kılmak adına stratejik adımlar atılmak hedeflenmektedir. Stratejik plan, bahsedilen bu hedeflere ulaşabilmemizi sağlayacak projelerden oluşmaktadır. Bu projelerin hayata geçirilebilmesi için ise 5 yıllık planımız kapsamında mali disiplin, güçlü bir performans yönetimi ve öz gelirlerimizi arttırıcı faaliyetler yaratacağımız kaynağı doğru ve planlı bir şekilde kullanarak İzmirlilerin refahını, huzurunu ve memnuniyetini arttırmak en temel önceliğimizdir. Stratejik plan çalışmalarında emeği geçen başta Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı olmak üzere tüm çalışanlarımıza İzmir Planlama Ajansı'na görüş ve önerileri ile plana katkı sunan tüm paydaşlarımıza teşekkür eder, Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak 2025-2029 stratejik plana olumlu oy kullanacağımızı bildirmek isterim" diye konuştu.

TEKİN: KENTİN ANAYASASI YOK
AK Parti Meclis Üyesi Ercan Tekin ise söz alarak planda eksiklikleri olduğunu söyledi. Tekin, "Aynı şeye bakıyoruz ancak farklı şeyler görebiliyoruz normal. Ben dün akşam incelerken bir şey fark ettim. Rakamlar üzerinden bir şeyler konuşmak bizi bir yere vardırır mı düşüncesi ile konuşmamı komple değiştirdim. Stratejik plan, bir kenti ulaştırmayı hedeflediğimiz plandır. Bunu incelerken bir öncekini de incelememiz geliyor. Meclis üyeliğinin bir okulu yok, dünyadaki pek çok ülkede siyasetin okulu olmadığı için yerel yönetimi de uygulayarak öğreniyor. Kimse başkanlık ya da meclis üyeliği dersi almıyor. Bizde yaşayarak görüyoruz. Bize yeni başlayan meclis üyeleri olarak önümüzdeki 5 yılı kapsayan stratejik plan geldi. Kenti doğru yönetebilmek  için yerel yönetenlerin ihtiyaçlarını belirlenmesi lazım. Bu anketlerle belirleniyor, planlar yapılıyor, organizasyonlar yapılıyor. Kurumlar ihtiyaçlarını belirlemeye çalışıyor. Ana ihtiyaçlar nasıl belirleniyor. Asıl buraya bakmak lazım.  Bir kentin yönetimi master planlarla planlanır.  Bizim ulaşım master planımız var. Bu kentin büyümesine göre nasıl büyüyeceğine göre her şeyi hesaba katarak hesaplanıyor. Ulaşım master planı ile 35 ila 50 yıl planlanarak yapılıyor. Master plan ana bütünlüğünü verirken biz bir parçası olan 5 yıllık planlar önümüze geliyor parça parça. Biz de bunun parçasını konuşuyoruz. Ulaşım master planımız var ancak kentin planlaması ile ilgili planımız var mı? Şu an İzmir’in yüzde kaçını planladık? Kentin planlarının yüzde 100’ünün bitmesi gerekmiyor mu?  Bir ricada bulunmak istiyorum. Altyapı çalışmalarının master planı nerede? Bu kentin kaç kilometre altyapıya ihtiyacı var? Kaç arıtma yapılacak hiçbirinin net ifadelerle göremiyorum.  2025 yılı bütçesini önümüzdeki ay burada tartışıyor olacağız. Yani 3 yıllık tahmini bütçe yapılacak. Bütçe demek plan demektir. Ne kadarını uygulayıp uygulamadığımızı faaliyet raporunda görüyoruz. Faaliyet raporu ile performans kriterleri geliyor. Her yıl yapılanlara bakılıyor. Ölçemediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. Yönetebilmeniz için ölçmemiz lazım. Ben ulaşım master planını inceledim. 2030 yılına kadar olan hedeflerle buradakilerin uyumlu olmadığını belirtmek isterim. Bu planda sadece Buca Metrosu yapılıyor.  Plan boşta kalıyor. Demek ki biz bir yerde hata yapıyoruz. Belki sistemsel bir hata var. Seçim döneminde vaat ettikleriniz var ancak bunları bu stratejik planlarda göremiyoruz. Önceki Başkan Tunç Soyer’in ifadesi ile bu kentin 700 bin konutun dönüşmesi lazım. Var mı böyle bir master planı? Yanlışı ve eksiği fark etmeseniz doğruyu yapamazsınız. Bu planlanmada ölçüler ve rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Stratejik plan daha gerçekçi ve özenli hazırlanmalıydı. Anlık kararlarla belediyeyi yönetmeye çalışırsak, bir gün ‘deniz koktu hadi buraya kaynak aktarıyoruz’ diyerek olmaz. Bunun master planı olmalı. Stratejik planda seçim vaatlerinizi maalesef göremedik. Verdiğiniz vaatler ile stratejik planın çeliştiğini görüyoruz. Ben bu planın kentin 5 yıllık sorunu çözecek yeterli çalışma olduğunu düşünmüyorum. Olanların master planı olmaksızın parça parça yapıldığını ve kentin sorunlarını çözebilecek nitelikte olmadığını düşünüyorum. Dünyanın her yerinde kent içi ulaşımı yerel yönetimler sübvanse eder. Geçen yıllarda olduğu gibi bu dönemde partimiz kent içi ulaşımı sübvanse etmede destek olduğunu belirtmek isterim. 2016’da bir eylem planı imzalanmış ve bunda çevreci hareket edeceğinizi belirtmişsiniz. 2020-2021 stratejik planında çok başarılıydık denilirse başarı kriterlerini tekrar gözden geçirilmesini talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

TAŞ: EĞİTİME DESTEK ARTARAK DEVAM EDECEK
CHP Meclis Üyesi Hacer Taş, "Stratejik planımızın eğitim konusuyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Okul zillerimiz çaldı eğitim ve öğretim yılımız başladı. Öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı uğurlu olsun.  Eğitim ve öğretim yılı başladı ancak dertler ve şikayetler ile başladı. Velilerimizin cebini yakan kırtasiye ve servis ücretleri. Atanamayan öğretmenler, ücretli,sözleşmeli öğretmenler... Buradan yola çıkarak İzBB olarak geçmişte neler yaptık, bundan sonra neler yapacağız? Büyükşehir Belediyemiz beslenme çantaları boş kalmasın diye binlerce çocuğa maddi yardımda bulundu. Kırtasiye ve eğitim kartları desteğinde bulundu. Binlerce öğrencimize yaşanan zor koşullar göz önünde bulunarak burslar verildi. Üniversite öğrencilerine ücretsiz taşıma, çamaşır yıkama hizmeti verildi. Sıcak yemek dağıtımında bulunuldu. Bu çalışmalar 2025-2029 stratejik planımızda artarak devam edecektir" ifadelerini kullandı.

EŞKİ: ÇOK DOĞRU BİR PLAN
Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki uzun planlama sürecinin mümkün olmadığını belirtirken, "Ercan Tekin meclis üyemizin sözlerine yanıt vermek istiyorum. Stratejik plan ortaya koyduğu verilerden ziyade önümüzdeki dönemin ruhunu ve yolunu çizen bir plan. Burada sadece rakama bağlı kalmak stratejik planın ruhuna uygun değil. İçinde bulunduğumuz ekonomik durumu da göz önüne alarak tasarrufçu ve halkçı bir yol belirlenmiştir. İlk 6 ayda  Büyükşehir Belediye Başkanı’nın vaatlerini tutarsızlıkla yargılamak doğru değil. Türkiye'de ne İzBB ne başka bir kurum maalesef çok büyük master planları yapabilme kapasitesine sahip değil. Çünkü ülkenin durumu sürekli değiştiği gibi Hollanda, Almanya gibi ömürlük eğitim, hukuk yapısı değişmeyen uzun süreli düzenlemeleri ülkemizde yapma şansımız yok. 9 ayda 4 kez merkez bankası başkanı değiştiği için ekonomi de değişiyor. Mevcut duruma dayalı yapılmış çok doğru bir plandır" dedi.

KOCABAŞ: TÜM MECLİS ÜYELERİNDEN ÖZÜR DİLERİM
Söz alan AK Parti Grup Sözcüsü Nail Kocabaş dönüşüme dikkat çekerken, “Bu ülkede 80 yıllık eğitim anahtarında 2002 yılına kadar 67 bin derslik ayısı yapılmış, bugün 750 bin  derslik. Okul sayısı 43 binden 72 bine gelmiş. Derslik başına düşen öğrenci sayısı 30’dan 22’ye düşmüş. İzmir’de ne olmuş? Bazı şeyleri grubumuzdaki meclis üyeleri ifade ederken bu sayıları göz ardı edilmemesini tavsiye ediyorum. Stratejik plana gelirsek… İnşaat mühendisi olan şehrimizin kritik bir coğrafyada olduğunu ifade etmiştik. Kentsel dönüşüm faaliyetinin zayıf kaldığını ifade ettik. Kentsel dönüşüm alanlarında imzalanacak alan miktarı kısmında 8 bin metrekareden 53 bin metrekareye çıkardığınızı ifade etmişsiniz. 55 bin 500 metrekare alandan bahsediyorsunuz. Burada 2 emsal verdiğinizi kabul edelim bin 100 daire eder. 3 emsal versek 1665 konut olur. 10 emsal verilse sayıların geleceği rakamlar 3 binler…. Bu stratejik rakamlara diyorsunuz ki kentsel dönüşüm alanlarda imza alacağız. O ev sahipleri 3 bin konutta kalıyor. Bu şehrin 3 bin konuta mı ihtiyacı var? Şahsınızın bir vaadi var: 25 bin konut yapacağım diye.  Bu rakam büyük ama  bunun plan ve projesi hazır demişsiniz. Siz 25 binin hazır olduğunu ifade etmişsiniz. Umarız bu 25 konut yapılarıda, yaşanacak bir depremde can kayıplarımız oluşmaz. 5 yılın sonunda bu konutlar olsun, ben tüm meclis üyelerinden özür dilerim. Ben sizin zihniyet yönetiminizde konutların yapılmasının imkansız olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu konularda adım atmada çok geri kaldığınızı düşünüyorum. İmar affı neden değil sonuçtur. Depreme dayanıksız, sağlıksız yapıların sonucudur. Bu şehirde 324 bin yapı kayıt belgesi alınmış. Bu konuda da depreme dayanıksız konutların yapılaşmasında birinciliği kimseye kaptırmamışız. 25 yıldır bu şehri sizler yönetiyorsunuz. Kim müsaade etti bunlara? İlçe belediye başkanları, sizler müsaade ettiniz. Siz bu hale getirdiniz, müsaade ettiniz ve bu şehir depreme dayanıksız bir şehir oldu.

YILDIZ: SALONU TERK EDERİZ!
AK Parti Grup Başkanvekili  Hakan Yıldız ise yaşanan tartışmalara tepki gösterirken, "Ben tüm hatiplerin sözlerini sükunetle dinledim. Söz meclisi yöneten olarak ne Ömer Başkan'ın ifadelerine ne de Devrim Bey'in ifadelerine tek bir müdahale yapmadınız. Şimdi ben, en son grup başkanvekili olarak stratejik planla ilgili görüşlerimizi belirteceğim. Yerimde oturuyorum. Genç bir arkadaşımız haddini aşmayarak, siyaset dilini sizin gibi sertleştirmeden 'vandallık' dedi. Bu ifadeyi düzeltmenizi bekliyorum. CHP Grup Başkanvekili konuşurken grubumuzdan tek bir çıt çıkmaz. Ancak bir daha konuşurken müdahale olursa meclisi terk ederiz. Ben Altan Abi'nin ricasıyla ayrılmak için giderken, bir meclis üyesi üstümüze yürüdü. Bunun nedeni sizin yönetim anlayışınız. İki dakika genç arkadaşımızın eleştirilerini dinleyemiyorsanız, bu kentin sorunlarını nasıl tartışacağız? Bu kenti yaşanmaz hale getiren CHP, söylediklerimize yanıt vereceğine genel siyasete girip hükümeti eleştirmek derdinde. Gezi benim için vandallıktır. Bunda hakaret yoktur. Ben stratejik planı konuşmak istiyorum, ancak grubunuz adına söz alanlara cevap vermek zorundayım. Biz durduk yere bu konulara girmedik. Arkadaşlarımız stratejik plan üzerinden görüşlerini bildirdi. Bir yandan demokrasi başlığı açacaksınız, diğer yandan 'çok iyi çalıştık' dediğiniz stratejik planınızın en önemli paydaşları olan vatandaşlarımıza ve meclisimize sabredemiyorsunuz. Çoğulculuk ve demokrasi vaat eden Cemil Tugay… 40 kişilik bir grupla ittifak ortağımız ile yapıcı ve gerçekliğe yakın çözümler üretmeye çalışıyoruz. Ancak siz, genç kardeşlerimizin iki dakikalık konuşmasına bile dayanamıyorsunuz" dedi.

Yıldız, stratejik planla ilgili olarak eleştirilerini şu şekilde dile getirdi:

"İlçe belediyeleri bile, belediye şirketlerimizle birlikte stratejik planın arkasında duruyor. Biz nasıl bir İzmir'deyiz? Artık masmavi körfezde balıklar ölüyor. İki gün önce yollar çöktü. İzmir'i konuşmayacak mıyız? Dağlarında çiçekler açtığı o dağlar… Bu dağları susturmaya çalıştığınız AK Parti grubu mu yaptı? Çarpık kentleşmeyi AK Parti grubu mu oluşturdu? Bu kenti biz mi bilmiyoruz? 25 yıldır kesintisiz CHP mi yönetiyor? Gazi Mustafa Kemal Atatürk bize nasıl bir Türkiye ve İzmir bıraktı? ‘Bir daha bu kente düşman ayağı basmayacak’ dediği kenti ne hale getirdik? Bunları sorunca, ‘Ankara'dan başlayıp Maraş'a gidiyorsunuz’ diyorsunuz. Ne şahsım ne de temsil ettiğim parti, sorduğunuz sorulara yanıt vermekten çekinir. Bizde devamlılık var ancak sizde yok. Tunç Soyer dönemini yok saydınız, onu kötü ilan ettiniz. Siz sıfır kilometresiniz. Biz böyle mi bakıyoruz? Hayır. CHP'li meclis üyeleri ‘sürdürülebilirlik’ dedi. 31 Mart 2024'ten itibaren devam diyoruz. Öncesi yok. Öncesini bilmiyoruz, biz yapmadık. Kooperatifler bizim kabahatimiz değil, kentsel dönüşüm nerede oldu bilmiyoruz, paraları kim aldı bilmiyoruz. Aziz Kocaoğlu'nun stratejik planıyla ilgili Tunç Soyer'in ekibi yüzde 78 gerçekleşme oranı diyor. Tunç Soyer için ise yüzde 69 gerçekleşme oranı diyor. Ben, Tunç Bey'in tüm vaatlerini çok iyi çalışmış biriyim. Yüzde 50 bile yapmadılar. Ancak iyimser davranmış, yüzde 10 düşerek geliyorsunuz. Birleşmiş Milletler'in yayımladığı bir rapor var. Dünyada nüfusun yüzde 70'i akıllı şehirlerde yaşayacak diyor, 2050'den itibaren. Kitapçıkta akıllı şehircilikle ilgili bir şey bulabiliyor muyuz? Yok! Kentin temel sorunlarına sırasıyla ulaşım, kentsel dönüşüm, deprem, çevre, körfez temizleme, otopark ve yeşil alanlar konulmuş. Bu saydığım temel sorunlar hepimizin ortak sorunları değil mi? Başkanınızın kampanya sürecinde kullandığı cümle: ‘Arkadaşlarla konuştum, 25 binlik planları 1,5 yılda bitirmeye anlaştım’. Kitaba göre 3 yılda bitecek. Yeni başkanın pazarlığı tutmamış. Bunu sormayacak mıyız şimdi? Hele hele geçmiş performanslara bakarsak, 3 yılda da bitmeyecek. Sayın başkanın vaadini kitapta arıyorum. Seçilmiş bir meclis üyesiyim. Sorunlu meselelere çözüm bulmaya çalışıyoruz. Nereye bakacağız? Seçim vaatlerine bakacağız. Bugün iktidar olsak, orada Hamza Dağ otursa, siz vaatlere bakmayacak mıydınız? Sayın Başkan ‘Deniz Taksi getireceğiz’ demiş. Ben bunu göremedim. ‘Otogar ve karavan parkları ile ilgili otogar projesini yapacağız, karavan parkı yapacağız’ denmiş. Otogar projesi destekleyeceğiz denmiş sadece planda. Nasıl nerede ne zaman belirtmiyor. Karabağlar Gaziemir Metrosu... Karabağlar’dan Gaziemir’e metro yapacağız’ demiş Başkan. Neden kitapçıkta göremiyoruz? İki gündür baktık, atlamış olabilir tabii ancak ben bulamadım. Bayraklı Şehir Hastanesi’ne monolog yada teleferik yapacağız, demiş Başkan ancak bu da yok. Döndük altyapı ve üstyapı belediyeciliğinde maalesef ben kentin  ihtiyaçlarını karşılayacak bir şey bulamadım.Bu kentin 99 yılında yapılmış master planları var. Sayın Başkan bununla ilgili seçim vaatlerini konuşurken eskimiş ve güncellenmesi gerekiyor, demiş. O günün koşullarında 9 ilçemizi kapsayan bir deprem planı. Beni rahatsız eden noktaya gelelim... 25 yıl önce rahmetli Piriştina zamanında hazırlatılmış belediye arşivinde duran , başkanı yakinen bildiği bir rapor. Bu raporda ne var?   İzmir depremi 10 saniye daha sürse raporda belirtilen tüm köprüler çökmüştü. 25 yıldır CHP'li belediyeler yönetiyor bu kenti. 1,2 milyon Dolar döviz bazında bütçe kullanıldı her yıl. Toplam 25 yılda kaç para üretmiş belediye çıkarsınlar. Bununla ilgili bürokratlar geçtiğimizi dönem uygulama projelerini hazırladı. Tüm projenin maliyeti 400 milyon doları bulmuyordu. Köprüler yıkılsaydı biz nasıl ulaşacaktık?  Bir ihtimali vardı: Çevre yolu. Allah’tan yapmışız bitirmişiz. Dikili'de meclis yaptık. Ayrım gayrım da yapmıyoruz. Bergama'ya kadar uzattığımız yolda belli, sera bölgesi de belli, ilan ettiğimiz OSB'lerde belli. İzmir liman şehriydi, Akdeniz'in incisiydi. Körfezinde balıkların öldüğü, yağan yağmurlarda yürüyemediğimiz, çarpık kentleşmiş bir şehir haline geldik. Bunun sebebi Sayın Başkan değil ama 25 yıldır kenti yöneten CHP. Biz tarımda ne yapalım? Süt Kuzusu Projesi var. İhale yapıldı. Dört firma girdi ve şehir dışındaki firmalar kazandı. Kooperatiflerle üreticiyi destekleyeceğiz diyoruz ama ihaleyi dış illerden arkadaşlar almış. Çok şükür, maliyeti uygun görmemişler de arkadaşlar iptal etmiş ihaleyi. Bizim tarım notamızda süt mamullerini geliştiren bir çizgi çizmemiz lazım. Soğuk hava depoları, et entegre tesisleri kurmamız gerekiyor; birilerinin arka bahçesi olacak kooperatifler değil, kente yarar sağlayacak kooperatifler kurmalıyız. Kendi markalarımızı üretecek, gerçekten Avrupa'ya işlenmiş tarım ürünü satacak tesislerimiz var mı? Biz bunu soruyoruz. Arzumuz, hayalimiz bu. Bu durumda tarım liginde neredeyiz? Üst seviyeye çıkmak katma değerli ürün üretmekle olur. Tunç Bey yurtdışında ofisler açmıştı, onlar ne oldu? Onların bir katkısı oldu mu? Opera binası orada çürüyor. Demirler erozyona uğruyor. Zaten sıvılaşma içinde çürümeye terk ettik. Stratejik planın hiçbir yerinde bundan bahsettiniz mi? Hayır. Bu kamu zararı değil mi? Dördüncü faza mı dönecek orası? Devlet büyüklerine saygısızlık etmekten çekinmeyen, burada ‘vandalizm edildi’ dedik ayağa kalktınız. O şahsın bir ifadesini arkadaşım kullansa demek ki sandalyeler havada uçuşacak burada.Peki kutuplaşmayı kim yaptı? Şahsı onur konuğu yapan siz yaptınız. İzmir'in 93 yıllık fuarına leke düşürdünüz. Ben Cumhurbaşkanı’na saygısızlık yapanı kovmaktan çekinmem ama siz en öne oturtmayı ve CHP’nin arka bahçesi yapmaktan çekinmediniz.  Karşıyaka Spor stadı yapacağız dediniz ancak stratejik planda yok. Neden yok bir cayma mı oldu? Kitapçıktaki hedefiniz 2 bin ancak 25 bin konut yapacağınızı söylediniz. Kooperatif sorununu çözeceğinizi söylediniz ancak belediyenin sorunu çözmesi için gereken para 10 milyar TL.  kitapçıkta belirttiğiniz sayıya göre 2 bin konut ancak çıkıyor sözlerinizde 25 bin konut çıkmıyor nasıl yapacaksınız açıklayın lütfen. Halk Konut’larda  fecaat bir durum var.Biz günün sonunda vaatlerinizin yarısını bile Stratejik planda göremedik. 5 yıllık süreçte temel çözümlerle ilgili konuları bulamadık. Biz samimiyetle burada duruyoruz. Hiçbir arkadaşımız CHP’li arkadaşı rencide etmek için konuşmuyor. Tüm komisyonlarda 2 kişi olmamıza rağmen düzenli katılmaya katkı koymaya çaba gösteriyoruz. Gelin  bir soru sorduğumuzda buna cevap veriniz. Getirin biz müzakeresini yapalım. Biz şeyleri konuştuğumuzda da demokrasi diyorsanız birbirimize tahammül etmek zorundayız”

ALTINKESER:  ÇOK FAZLA UMUDUMUZ  YOK
MHP Grup Başkanvekili Bahadır Altınkeser, “İzmir'in sıçrayışa geçmesi bizi heyecanlandırıyor ancak bugünkü tabloya baktığımızda bunun mümkün olmadığını belirtmek isterim. Kentsel dönüşüm konusu...  İzmir'in gecekondu stokundan bahsetmiştik.  Kentsel dönüşüm bu kadar kötü olduğu durumda sıçrayışın mümkün olmadığını düşünüyoruz. Spor alanları ile ilgil artan değil azalan sahalar görüyoruz. Şirinyer Pazaryerini bir adım geriye taşıdınız, tüm futbol sahaları yıkıldı. Şuan belediyemizin sadece 1 stadı var. Amatör kulüpler antrenman yapacak saha yapmakta bile zorlanıyor. 2 top ve 2 şişe su vermek ile amatör kulüplerimiz ayakta tutamayız. Bugün kültür şehri dediğimiz İzmir'de kültür azlığı yaşanmakta. Biz faaliyet yapmak istediğinizde kültür merkezi bulmakta zorlanıyoruz. Kültür Sanat Daire Başkanlığı imkansızlıklar içinde bir şeyler yaratmaya çalışıyor.   Şu an yağmur yağdığı her an yüreğimiz korku ile çarpıyor. Biz bugün yağmur felakettir sözüne alışmaya başlıyoruz. Altyapı konusunda çok büyük ilerleme kaydedemeyeceğimizi düşünüyoruz.  Buca Metrosu ile ilgili 2,5 yıl gecikme olduğunu söylediniz. Metronun bitip bitmeyeceği bile muamma durumda. Onat Tüneli ile ilgili daha önce de konuşmuştuk . 4 ay sonra Onat Tüneli’nde ışığı göreceğiz, dediniz. Bu da eylül ayına denk geliyordu. Hala yüzde 70'lerdeyiz.  Yaptınız her çalışmayı Milliyetçi Hareket Partisi olarak destekleyeceğimizi ve alkışlayacağımızı belirtiyoruz ancak çok fazla da umudumuz yok” ifadelerini kullandı.

TUGAY:  DİĞER KURUMLARIMIZIN DA ÇABA GÖSTERMESİNİ İSTİYORUZ
Son olarak söz alan Başkan Tugay, “Bunun adı stratejik plan. Bir şeyi atladınız. Bu İzBB’nin ve ESHOT’un planları. Ancak bizim iştiraklerimiz var. Bazı işler onların üzerinden yapılıyor.Biz burada toplu konut projesini yani sosyal konut projesini yapacağız derken Ege Şehir Planlama ile yapacağız dedim. Bazı şeylerde bu tür detaylara var. Genel kapsamda baktığınızda tüm maddelerin hepsi bizim vaatlerimizi kapsıyor.Rakamlara bakarsanız maliyetlerle ilgili 1 trilyon 674 milyarlık harcamadan bahsediyoruz. Karşıyaka Stadı’nı yapacağız derken spor faaliyetlerini ve kentteki sağlık faaliyetini geliştiren belediyecilik kapsamında yapacağız, dedik. Bütçesine baktığımızda 30 milyon dolarlık bütçenin fazlasının oraya konduğunu görebilirsiniz. Eleştirdiğiniz her başlıkta çalışmalar yapılıyor. Hastane yenilenmesi lazım dediniz ama zaten temelini attık, yapılıyor.Jeotermal de yenilenebilir enerji kapsamındadır.Bu plan şu anda sadece bir plan. Önümüzdeki günlerde vaat ettiklerimizin yanında hepimizin yaşadığı, zaman zaman üzüldüğümüz sorunla ilgili de çalışma yapmak zorundayız. Dün, Çevre Şehircilik Bakanımız ile görüştüm. Kendisinin gerçekten yapıcı yaklaşımını, Körfezin kirlenmesi ve kentin sorunları ile ilgili iyi niyetli yaklaşımını ağzından duydum. Ancak biz İzBB olarak kentteki tüm sorunlardan sorumluyuz. Bakanlıklarımızda İzmir dahil tüm ülkedeki sorunlarla ilgili çalışma yapmak durumda. Bizim üstümüze düşen şey yapıcı bir diyalog, herkesin üstüne düşeni yapması için çaba göstermek. Biz üstümüze düşeni yapacağız. Ancak zaman zaman yetki ve sorumluluk olarak bizi aşan konularda diğer kurumlarımızın da çaba göstermesini istiyoruz. Diliyorum ki bundan sonraki süreçte konuştuklarımızın karşılığını alabiliriz. İş eleştiriye gelince pek çok şey söyleyebiliriz. Bizim birilerini suçlu çıkarmamız sorunu çözmüyor. Gecekondular CHP'nin belediye başkanlığı döneminde yapılmadı, daha eski hikayesi var. İmar afları acaba kaçak yapıların yapılmasını teşvik etmiş midir etmemiş midir? Vicdanınıza sorun bunu. Hiçbir CHP'li belediye yada hükümeti imar affı çıkarmadı.” dedi.

KINAY: BAZI GERÇEKLERDEN KAÇMAK ANLAMINA GELİYOR
Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, "Bizler Türkiye’nin de İzmir’inde sorunlarını biliyoruz. Ancak burada AKP grubumuzun yaptığı değerlendirmelerde İzmir'in sorunlarını ve çözümlerini Türkiye gerçeklerinden farklı olduğunu söylemek bazı gerçeklerden kaçmak anlamına geliyor. Değerlendirmelerine baktığımızda sorunların tespit edildiği araştırmaların yapıldığını söylediği sitem içinde her seferinde söz alındığında ekonomiden siyasetten bahsediyorsunuz diyen zihniyete, Türkiye'de adaletsizliği, planlama süreçlerinde kararları, kentleşme sorunlarını, gecekondu sorununun yoksulluk sorunu olduğunu konuşmanda kentlerde güvenli yaşamı konuşmak mümkün olmuyor. Depremin afetlerin bizlerde yarattığı yaraları hepimiz biliyoruz. Bunları konuşurken de imar aflarını onaylayanları, o yoksulluğu teşvike edenlerin ve beton mezarlar gömenlerin sokaklarda serbest dolaştığını hatırlatmak gerekiyor. Gezi davası bizim onurumuzdur" ifadeleri kullandı.

TUGAY: KRİZLER YÜZYILINDAYIZ
Son olarak söz alan Başkan Tugay, "Siyasi görüşler belli.Herkesin partisi belli. Neyin mücadelesini yaptığı belli. Demokraside birbirinden farklı görüşlerin haklılığını anlatma çabası içselleştirilmesi gereken bir şey. Burada hoşumuza gitmeyecek şeyler söylenecek. Değerli meclis üyelerimizden rica,önümüzdeki dönemde ne söylenirse söylensin can kulağı ile dinlememiz gerekir.Öfkelenmek reaksiyon göstermek bugünkü tablonun oluşmasına katkı sağlar.Arkadaş provokatif konuşma yaptı ben de dinledim. Ancak ne olursa olsun mecliste bu tartışma öne çıkıyor. Oysa çok önemli bir gündemimiz var, stratejik plan. Türkiye'nin en nitelikli stratejik planı kalibr. Arkadaşlarımıza bunun için teşekkür ediyorum.Önümüzdeki dönem bizim için önemli bir rehber hazırladılar. Böylesine önemli bir gündemde içerikli bir konuşmaya ihtiyacımız vardı.İnsanlarımızın sorunlarını çözme kararlılığından vazgeçmeyelim.Bizim amacımız bu olsun. Kendi öz eleştirimizi de yapabilir ancak çok objektif baktığınızda bu ülkenin kamu yönetimi anlamında yaşadığımız zafiyetlerinin arkasında kaybedilmiş bir adalet, demokrasi, bir şeylerin kolayca peşkeş çekilmesi var. Önümüzde uzun bir süre var yapacağımız çok iş var. Çok şey kapsıyor stratejik plan. bunun detayları vereceğimiz kararlarda gizli. Ayaklarımızın yere sağlam bastığı biliyorum. Ben bir bilim insanıyım. Bunu net bir şekilde biliyorum. Biz asla hayal kurmuyoruz, asla kişisel fantezi dünyasında değiliz. Hepimiz, bu şehrin çok net gördüğümüz sorunlarını şehrin tamına insanına, doğasına, denizine sokak hayvanlarına, her türlü canlısına, tüm değerlerine duyduğumuz saygı ile görüyoruz. Bununla bu şehre hizmet edeceğiz. Bunun için içim rahat. Krizler yüzyılındayız. Böyle gözüküyor… Her gün kaç mesaj geliyor bana gerçekten içim parçalanıyor.. Neticede sosyoekonomik krizin tam göbeğindeyiz. Bu nedenle bence İzmir halkının bu meclisin, bu belediye kadrosunun ve bu başkanın çalışmasına ihtiyacı var. Çok çalışmasına ihtiyacı var. Bizim de görevimizi yerine getirme zorunluluğumuz var. Ben şu an bu sıraların boş olmasından mutlu değilim. Bunu aşmamız gerekiyor. Meclis Başkanı olarak sizden ricam böyle bir şeyin yaşanmaması için katkı vermeniz. Önümüzdeki günlerin aydınlık olacağına inanıyorum” diye konuştu.

AK PARTİ GRUBU MECLİSİ TERK ETTİ
Cumhuriyet Halk Partisi Meclis Üyesi Hacer Taş’ın eğitim öğretim yılı ile ilgili ilçe belediye meclislerinde de okunan metni Büyükşehir Meclisi’nde okumak istemesi sonrası AK Parti sıralarından tepki geldi. İlçe meclislerinde  aynı metni dinlediklerini ve kendi değerlerlerine hakaret edildiğini belirten Cumhur İttifakı grubu metnin okutulmamasını talep etti. Metnin  itirazlara rağmen okunması sonrası ise Cumhur İttifakı üyeleri toplu halde salonu terk etti.