İzmir’in Çeşme İlçesi’nde Kültür Bakanlığı tarafında başlatılan ve kentin yüzde 55’i yapılaşmaya açan Çeşme Turizm Projesine karşı mücadele devam ediyor. Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu,Atatürk Meydanı’na kurduğu bilgilendirme ve imza çadırında yerel halkı, günü birlikçi ve dışarıdan turistleri Çeşme Turizm Projesi’nin kente vereceği tahribat konusunda bilgilendirdi ve imza kampanyalarına destek istedi.

094618223-yarimada-talanini-durdur-koordinasyonu-3 copy

Çadırın kuruluşunun 22. günün bir basın açıklaması gerçekleştiren Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu birleşenlerine birçok dernek, kurum ve kuruluşun yanı sıra sendikalar ile siyesi parti temsilcileri de destek verdi. Sık sık “Talan değil yaşam”, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Susma haykır talan hayır”, “Ormanlar, sahiller, sermaye değiller” sloganları atılan basın açıklaması sonrası müzik dinletisi gerçekleştirildi.

cesme-proje-time35-12s

“PROJE İLE İKTİDARIN CARİ AÇIĞI KAPATMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ”

Belediye emekçilerinden Meryem Ana mesajı Belediye emekçilerinden Meryem Ana mesajı

Basın açıklamasını okuyan koordinasyon üyelerinden Murat Parıltı, projenini oluşum sürecini anlatarak Çeşme Yarımadası’nda “bir doğa katliamı” yapılacağını belirtti. Projenin Anayasa’ya açık bir şekilde aykırı olduğunu aktaran Parıltı, “Projenin önünü açan son karar Danıştay’da 2'ye karşı 3 oyla alındı. Kararın iptali için Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na 23 Haziran’da temyiz davamızı da açtık. Davayı yakından izliyoruz. Danıştay tarafından alınan kararın tamamen politik olduğunu biliyoruz” diye konuştu. Projeye ile kentin inşaat şantiyesine döneceğini aktaran Murat Parıltı, “Bizler Çeşme Yarımada projesi ile iktidarın cari açığı kapatmasına izin vermeyeceğiz. Mücadeleyi, dayanışmayla büyüteceğimize inanıyoruz. Bu karara karşı, hukuk önünde gücümüzü, kitlesel tepkilerle büyütebileceğimize, birlikte başarabileceğimize inanıyoruz. 2 Eylül’den bu yana 22 gündür burada çadırımızdayız. Sizlerden 10 bine yakın imza topladık. Seslerimizi birleştirdiğimizde, güçlü olacağımıza, çoğalıp, başaracağımıza biliyoruz. Son sözümüz kamuya ait olan 166 milyon m2’lik bu alanın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından satışa çıkartılmasının önünü açan kararı bilimsel dayanaktan uzak, yerelin taleplerine kulak vermeyen, şeffaf, katılımcı, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, yasal mevzuata, kamu ve doğa yararına aykırı buluyor, ret ediyoruz” ifadelerini kullandı.