Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), "partiye kayyum atanmasını engellemek amacıyla" aldığı karar doğrultusunda, 21. Olağanüstü Kurultayı'nı bugün Ankara'da yapıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından 2 gün sonra yaptığı açıklamada, 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultay'da delegelere "para karşılığında oy kullandırıldığı" iddiasıyla başlatılan soruşturmayı "konusuz" bırakarak "kayyum atanmasını engellemek" için 6 Nisan'da olağanüstü kurultaya gideceklerini açıklamıştı.
"İrade Milletindir'' temasıyla toplanan kurultay Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde başladı. Kurultay parti üyeleri ve kamuoyu tarafından salon dışına kurulan dev ekranlardan da izlenebiliyor.
Kültür merkezinin dışında CHP bayrakları, salonun girişine "21. Olağanüstü Kurultay. İrade Milletindir" yazılı fonlar asıldı.
PANKARTLAR ASILDI
Nazım Hikmet Kültür Merkezi'ne "Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'na özgürlük", "Adayımı yanımda sandığı önümde istiyorum" ve "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" yazılı pankartlar asıldı.
EKREM İMAMOĞLU İÇİN TEMSİLİ KOLTUK
Kurultay salonunda, Özgür Özel'in yanındaki koltuk, tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu için ayrıldı.
Ayrıca ayarlanan oturma düzenine göre CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in sağ tarafında Hikmet Çetin, Hikmet Çetin'in yan tarafında ise Kemal Kılıçdaroğlu oturuyor.
İmamoğlu için ayrılan koltuğun sol yanında da CHP'nin eski Genel Başkanı Altan Öymen ve Murat Karayalçın oturuyor.
Salonda bulunan her bir koltuğun üzerine Silivri'de tutuklu bulunan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın gönderdiği mesaj konuldu.
Salonda, Mustafa Kemal Atatürk, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu posterleri yer aldı.
ÖZGÜR ÖZEL TEK ADAY
Genel Başkan Özgür Özel'in yeniden genel başkanlığa aday olduğu kurultayda, Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eski milletvekili Berhan Şimşek de aday olacağını açıklamıştı.
Uysal, kurultay başladıktan sonra adaylıktan çekildiğini açıkladı. Uysal yaptığı açıklamada, "Partimi yıpratmamak için burada detaylarını ifade etmeyeceğim gerekçelerle adaylık iddiamı sürdürmeme kararı aldım" ifadelerini kullanmıştı.
Uysal'ın adaylıktan çekilmesinin ardından Berhan Şimşek, başvuru saatini kaçırdığı için aday olamadı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel tek aday oldu.
BERHAN ŞİMŞEK BAŞVURU SAATİNİ KAÇIRDI
Berhan Şimşek ise başvuru saatini kaçırdı.
Bir dönem CHP İstanbul İl Başkanlığı da yapan eski milletvekili Berhan Şimşek, CHP'nin bugün yapılacak Olağanüstü Kurultayı öncesi genel başkanlığa aday olduğunu açıklamıştı. Şimşek başvuru saatini kaçırdığı için aday olamadı.
ÖZGÜR ÖZEL TEK ADAY
Divan Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, "Saat 10.20 itibarıyla başlatmış olduğumuz adaylık müracatlarımız saat 10.50 itibarıyla sona ermiştir. Müracat süresi içerisinde divanımıza resmi olarak şartlara uygun yapılan tek bir müracat vardır. Müracat Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'e aittir" açıklamasını yaptı.
SALONDAN NOTLAR...
ÖZGÜR ÖZEL SALONA GELDİ
CHP lideri Özgür Özel, saat 09.50 sularında kurultayın yapılacağı salona geldi.
Özel, kendisini bekleyen partililerle selamlaştı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP'nin önceki genel başkanları Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın ile kucaklaştı.
DİVAN BAŞKANI SEÇİLDİ
Kurultayda, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu "Divan başkanı" olarak seçildi.
Konuşmasına şair Hasan Hüseyin Korkmazgil'in "Acıyı bal eyledik" şiirini okuyarak başlayan Çavuşoğlu, "Ekrem İmamoğlu'nu Silivri'ye atmak kurtuluş mu? Ömrünü cefaya harcamış, güzel-aydınlık günlerin umudu ile Türkiye'nin dört bir yanından gelen CHP sevdalısı delege dostlarım. Karanlıkları aydınlığa, geleceği umuda taşıma anlamında her daim mücadelesinde CHP'nin köşe taşlarında yerlerini alan, bugüne kadar her varlığımızda onlarla birlikte yol yürümekten gurur duyduğumuz kadınlarımız, gençlerimiz..." dedi.
"ZOR ŞARTLAR ALTINDA KURULTAYIMIZI YAPIYORUZ"
Çavuşoğlu, CHP'nin önceki genel başkanları Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Erdal İnönü'yü rahmet ve minnetle anarken, kurultaya katılan Hikmet Çetin, Altan Öymen, Murat Karayalçın ve Kemal Kılıçdaroğlu'na da teşekkürlerini iletti.
Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bütün bu zor şartlarda başlatmış olduğumuz değişim yolculuğuyla Türkiye'nin rengini baştan aşağıya değiştiren, umudun yeniden örgütlenmesini, Ege'nin tüm dağlarında kırmızıya boyanmış coğrafyasına sahip olan, bir ülkenin mimarı olan, Kırıkkalesi'nden Adıyaman'ına, Afyon'undan Giresun'una Türkiye'nin 14 büyükşehrini, 21 ilini, 400'den fazla seçim bölgesinde bayrağımızı en yükseğe dalgalandıran ve bugün burada birlikte umudun yeniden örgütlenmesini sağlayan Sayın Genel Başkanım Özgür Özel'i de saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.
Maalesef bugün bu salonda, bu şartlarda bu kurultayı yapıyor olmak bizler açısından her ne kadar zorlukları ifade etse de bugün bu şartların oluşmasını sağlayan kayyum tehlikesine karşı ivedi bir çözümle partimizin geleceğini kurtarma anlamında bu dar salonda, bu kurultayı yapmak zorunda kaldığımızı da ifade etmek istiyorum. Ankara'daki Arena Salonu'nun istendiği anda 3 günlük bir süre ve akıbetinin belli olmaması nedeniyle kurultayımızın yapılabilmesini sağlama adına bugün bu salonda, bu zor şartlar altında kurultayımızı yapıyoruz. Salonumuz ve fiziki şartlarımız küçük olabilir ama bizler bugün bu ülkede aydınlık yarının temsilcileri olarak umudun örgütlendiği bir kurultay olması dileğiyle hepinizi selamlıyorum."
"KURMAK İSTEDİKLERİ O KAYYUM OYUNUNU HEP BERABER BOZACAĞIZ"
"Bizler 38. Olağan Kurultay'ın delegelerinden biri olarak o kurultayda hep birlikte bu partinin ve bu ülkenin geleceğine giden yol haritasını birlikte çizdik. Ama maalesef bugün geldiğimiz noktada umudun örgütlenmesi, gelecekte kendi saltanatlarının sona ereceğini düşünenlerin kurmak istedikleri o kayyum oyununu hep beraber bozacağız. O kurultayda hep beraber 38'nci kurultayımızı, tüm açıklığıyla, tüm şeffaflığıyla hep birlikte başarmıştık. Bugün de inanıyorum ki bu kurultaydan itibaren de yeniden umudun örgütlendiği Türkiye'yi hep birlikte yaratacağız."
"DEMOKRASİ SAVAŞÇILARINI SAYGI VE SEVGİLERİMLE SELAMLIYORUM"
Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bugün, birçok dostumuzun umudunun Türkiye'nin 15 milyonunun da geleceğinin temsilcisi ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunmaktadır. Buradan bir kez daha Ekrem İmamoğlu şahsında tüm demokrasi savaşçılarını saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Bu yolcuğumuzun içerisinde 19 Mart darbesinin hemen arkasında Saraçhane'de büyük bir direnişin başlaması, o direnişle beraber umudun örgütlendiği herkesin ve özellikle Gezi olaylarından bu yana alanda görmediğimiz gençlerin yeniden umutlarıyla beraber o alanda yer aldığını hep beraber yaşayarak gördük. Maalesef hayatında hiç kimseyi incitmemiş o gençlerimizden 301 tanesinin bugün zindanlarda tutuklu olmasını da ve onlarla beraber yol arkadaşlığı yapmış olmanın onurunu taşıyoruz."
ÖZEL'DEN FLAŞ AÇIKLAMALAR
Divan Başkanı Çavuşoğlu'ndan sonra kürsüye Özgür Özel geldi.
Özel'in açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
"Bu kurultay yapılamasın diye kumpası boşa çıkarıp, Arena Salonu'na cevap süresini bekletip kurultay ilanını boşa çıkarmaya çalışıp, hesapları boşa çıkarıp, 81 ilden 973 ilçeden buraya gelip tertemiz iradelerini lekelemeye çalışan kumpasçılara karşı CHP'nin tarihini, bugününü, yarınını, iradesini ve geleceğe yönelik olarak bu ülkenin teminatı olduğu gerçekliğini gösteren arkadaşlarım, hoş geldiniz.
"İMAMOĞLU'NA MERHABA"
Yarım asırdır iktidar yüzü görmese de partiyi omuzlayan, taşıyan, aynı yolu yürümekten onur duyduğum örgütüme hoşgeldiniz. Milletin kendisiyle milletle ittifak yapan, Türkiye ittifakına inananlara, Türkiye'nin bütün demokratlarına merhaba. 19 Mart darbesine direnmek için sokaklara inen on milyonlara, hukuksuzca hapiste tutulan Ahmet Özer'e, Rıza Akpolat'a, Alaattin Köselere, Resul Emrah Şahan'a, Mehmet Murat Çalık'a, belediye meclis üyelerimize, Çiğdem Mater'e, Osman Kavala'ya, Tayfun Kahraman'a, Can Atalay'a, tüm siyasilere, genel başkanlara, eş genel başkanlara ve İBB'nin seçilmiş başkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na merhaba.
Ekrem Başkan İstanbul'un iradesini yasak tanımayan, engel tanımayan, kendi geleceklerine umut olan genç kardeşlerime, hapishanelerde tutulan genç kardeşlerime, annelerine babalarına merhaba.
Atatürk'ün partisine, Türkiye'nin bir sonraki Cumhurbaşkanı'na yönelik sivil darbe girişimine direndiğimiz günlerde olağanüstü kurultayımızı yapıyoruz. Partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu göstermek için buradayız. 1,9 milyona ulaşan üyelerimizin, milyonlarca vatandaşımızın gelecek hayallerini savunmak için buradayız.
CHP kurucu bir partidir. Kısa zamanda büyük bir kalkınmayı başaran, pek çok insan hakkını yurttaşlarına tanıyan partidir. İstese tek parti olarak devam edecekken, çok partili demokratik rejimi inşa eden partidir.
Demokrasiye inancımız sonsuzdur. Millet karar vermiş, partimiz 47 yıl tek başına iktidar olamamıştır. AK Parti 23 yıldır yönetme yetkisi almıştır. Kimin demokrat kimin olmadığına, kaybettiğine ne yaptığına bakarak karar verilir. Biz bugün kazandığında nasıl davranan, kaybettiğinde nasıl davranan anlayışı mahkûm etmek için buradayız.
Tam 1 yıl önceki seçim gecesi, bazılarınızın yanından, partimize ulaşan tüm yolların insan seli olduğu, ışıkların coşkuyla yandığı o akşam, pek çoğunuz televizyondan yaptığımız konuşmayı dinlediniz. Birlik ve beraberliğe sahip çıkacağımızı, kucaklaşmayı sağlayacağımızı, tevazunun kazandığını, bu sonuçların bir görev olarak seçmenin bize açtığı kredi olarak gördüğümüzü söylemiştim. Kafasında bavullarını toplayıp gitmeye karar veren gençler bizi beklemeye geçtiklerini söylemiştim, işte o gençler için buradayız.
"İKTİDARA YÜRÜDÜĞÜMÜZÜ ONLAR DA GÖRDÜ"
Belediye başkanlarımız aslanlar gibi çalıştılar. Tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birisinde görev sosyal belediyeciliği öne çıkaran başkanlarımıza düşmüştü. O başkanlar kent lokantaları, kreşler açtılar, veresiye defterindeki borçları sildirdiler, yoksul ailelerin çocuklarına burs verdiler, sosyal yardım götürdüler. İlk 6 aylık performansları sonucu yüzde 38 ile seçilen belediye başkanlarımızın yüzde 49'a yükseldiğini gördük. O günden sonra artık CHP'nin belediyecilik üzerinden halkla kurduğu temasın, şefkatli sıcak elin, kapsayıcı dilin CHP'yi emin adımlarla iktidara taşıdığını biz de gördük, onlar da gördü.
"CHP BİRİNCİ PARTİ"
Karşımızda muhataplarımız, ülkeyi yönetme yetkisini elinde bulunduranlar ne yaptı? İktidar partisi ilk kez kaybettiği seçimlerden sonra kaybetme sınavından geçemediğini dünyaya göstermiştir. Bizimle hizmetle yarışacak cesaretleri yoktu. Onun yerine kamu gücünü rakiplerine karşı kullanarak hem belediyelerimizi hem muhalefeti sindirme gayrertine giriştiler. Yeni kavgalar yaratarak koltukta kalabileceklerini zannettiler. Asgari ücretlilere, emeklilere haklarını vermek yerine gelir adaletsizliğini derinleştirdiler. Demokrasiyi tren gibi görenler, yenildikleri seçimden sonra o trenden inmeyi tercih ettiler. Arkasında millet desteği bulunmayan, despot bir rejimi kurmak için adımları sistematik olarak atmaya başladılar. Yaşadığımız Saraçhane sürecinden önce yapılan tüm anketlerin mart ayı ortalamasında CHP bugün de Türkiye'nin birinci partisi.
İlk olarak temmuz 2024'te AK Partili belediyelerin ödemediği SGK borçalarını faiziyle tek seferde tahsil etme hazırlığına girdiler. Ardından yoksul ailelerin evlatlarının burslarına, kreşlere, belediyeleri silkeleyin diyerek sosyal belediyecilik hizmetlerini durdurmaya giriştiler. Milletin desteğini bir zerre kazanamadılar.
Bu kez Türkiye'nin geleceğine ihaneti, bir başsavcı ile başlattılar. Adaleti kirletmesi için mahkeme mahkeme gezdirilen özel görevli bir yargı aparatıyla muhalefet eden kim varsa boynunu vurmaya, sindirmeye çalıştılar. Siyasetçilerden akademisyene, sanatçılardan barolara kadar bir hukuksuzluk dalgası başlatarak toplumun dikkatli seçilmiş, tüm kesimlerini sindirebilecek operasyonlarla, tutuklamalar yaparak, cadı avı başlatarak Gezi benzeri toplanma, gösteri yapma gibi işleri devlet tarafından cezalandırılacağı hissi yaratacak özel operasyonlar yaptılar. RTÜK'ü de TRT'yi de alet ettiler. Muhalefet etmeyi suç teşkil ettiler.
"DARBE GİRİŞİMİNİ PÜSKÜRTTÜK"
5 davada ayrı aynı siyasi yasak ve 25 yıl hapis istediler. Bu saldırılara karşı onların istediği gibi millet ya susacaktı, sinecekti, geri çekilecek ve korkacaktı ya da millet bu darbeye direnecekti. Millet fakru zaruret içindeyken kimden enerji aldıysa döndü ona baktı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisine baktı. Susmak, sinmek yerine ayağa kalkmaya karar verdik.
CHP artık bu iktidarın bu millete vereceği hiçbir şey olmadığını, milletin erken seçimi olan talebini erken seçimin adayı da erken belirlenir diyerek yola çıktık. Tüm üyelerle ön seçim yapma taahhüdümüzü yerine getirdik. Üye sayımızı 1,9 milyona ulaştığını ifade etmek isterim. 2019'da İstanbul seçimini iptal ettikleri gibi 6 sene sonra bir iftar sofrasında 31 yıl önce alınan diplomayı iptal etmeye, 19 Mart'ta sahurda Ekrem İmamoğlu ve arkdaşlarına operasyon yaptılar. Ön seçim günü milletin önüne sandığı koyduğumuzda İmamoğlu'nu hakim karşısına çıkardılar. Adeta gizlimiz saklımız yok, hedefimiz belli, sonuç almak için gözümüzü karartığımız mesajını verdiler.
Onlar adayı Vatan Emniyet'e götürdüklerinde, sandık artık bu darbe girişimine direnmek isteyen tüm demokratların sandığıdır diyerek dayanışma sandığına davet ettik. Örgütümüz inanılmaz bir ayağa kalkışla yüzde 96 katılımla geldiler, seçtiler ve tarihe geçtiler. Bu örgüt sadece kendisi gelip seçip tarihe geçmedi.
Ön seçim motivasyonu, 19 Mart darbe girişiminin olduğu gün, bir sonraki Cumhurbaşkanı adayımız, Saraçhane'ye kayyum atamak olduğunu gördük. O an İstanbul'da neredeyse sokağa çıkmak yasaklandı. Toplanma, yürümek yasaklandı. Verdiğimiz karar Saraçhane'ye gitmek oldu. Saraçhane'ye koşan milyonlarla darbe girişimini geri püskürttük.
"MİLLET BU ÜLKENİN GERÇEK SAHİBİ"
Bugün Türkiye'de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcut. Cuntacılar, bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerine hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadır. Sokaklar ve meydanlar halkındır, milletindir, bizimle birliktedir. O cunta bugün Ekrem Başkanımız başta, arkadaşlarımızı cezaevinde esir tutmaktadır. Türkiye'yi bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur. Sokaktan, sandıktan ve milletten korkmaktadır. Bu salondaki irade Türkiye'yi cuntacıdan kurtaracak iradedir. Millet bu ülkenin gerçek sahibidir.
Darbe aceleye gelmiş, hazırlıksız yakalanmış, iftiralara delil uyduramadan yaptığı işlerle rezil rüsva olmuştur.
"TÜRKİYE, BİR AVUÇ CUNTACIDAN BÜYÜKTÜR"
Bugün Türkiye’de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar ama sokaklar irade halkındır, bizimle birliktedir.
O cunta arkadaşlarımızı esir tutmaktadır. Bugün Türkiye’yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur, seçimden, sokaktan korkmaktadır. Bugün bu salondaki irade o cuntayı dağıtacak iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür.
TÜRKİYE İTTİFAKI
Adına kent uzlaşısı da deseler bizim Türkiye ittifakı dediğimiz bu süreçte belediye başkanlarımız ne ile suçlanıyorsa onu partinin genel başkanı olarak kendi talimatım olarak ilettiğimi ve sorumlunun ben olduğumu açıkça ifade ediyorum.
KÜRT MESELESİ
İktidar Kürtlerin belediye meclisinde temsil edilmesini suç saymaktadır. Biz barıştan yanayız barışa destek oluruz, terör örgütünün silah bırakacağı, Kürtlerin sorunlarının demokratik yollarla aşılacağı her türlü girişimi yıllarca savunduk. Ama karşımızdaki iktidar batıda seçimlere giren Kürtlere terör yaftası yapıştırmaktan çekinmiyor. Ekrem başkana kurulan kumpas bir yanıyla Kürtlerin seçilme ve seçme hakkına kurulan kumpastır. Kürtler CHP’ye güvenebilirler ama kendilerini defalarca kandırmış her fırsatta suçlamış, cezalandırmış, zulmetmiş bu AK Parti iktidarına en kuvvetli yanıtı yine kendileri vereceklerdir. Kürt meselesinin çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesinden geçer. Şehit annelerinin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir sürecin içinde olmayacağız.
"23 YILDIR YENEMEDİYSEK EN BÜYÜK SORUMLULUK BİZE AİT"
İddiaları oluşturmak için bu kadar ahlaki zeminden uzaklaşmaları kendileri için bile değilse bu ülkede onları bu mevkilere getiren bir iktidarı 23 yıldır yenemediysek en büyük sorumluluk bize aittir, ne yapmak gerekiyorsa ilk seçimde kazanıp bu ülkeyi yeniden demokrasi ile tanıştırıp, yargıdaki bir avuç çeteyi eninde sonunda yargılandıkları günleri göreceğiz.
"MEHMET ŞİMŞEK TÜRKİYE’DEKİ CUNTANIN MALİ AYAĞI OLAN KİŞİDİR"
(Yurt dışı yasağı olan TÜSİAD yöneticilerine Euro Chambres daveti) Soruyorlar ne suç işlemişler diye; hükümeti eleştirmiş diyorlar. Mehmet Şimşek o insanları ikna edip para bulmaya çalışıyor. Mehmet Şimşek dünyada demokrat görünen gerçekte Türkiye’deki cuntanın mali ayağı olan kişidir.
MASAK'ta rapora imza atacak uzman veya kıdemli bulamadılar. Bizzat Mehmet Şimşek'in baskısıyla bir uzman yardımcısına imza attırdılar.
ERDOĞAN'A İMAMOĞLU TEPKİSİ
Bir yandan Türkiye’ye yabancı yatırım gelsin diye çırpınan biziz. AB’ye tam üyelik nedir hukuk devletini savunmak nedir, ama hukuk güvencesini kaldırmak nedir? Diploma iptal ediyorsun 30 yıl sonra, Türkiye’nin adını bilmeyenlerin adını bildiği İstanbul’un mazbatasını iptal ediyorsun ya! Hazmedemeyip kumpas kurup içeri atıyorsun!
"ÇIKARIN TELEFONLARI!"
Özgür Özel, bir önceki kurultayda iktidar yanlısı medyada çokça yer alan 'delegelere telefon dağıtıldı' iddialarına da çok sert tepki gösterdi.
Özel, delegelerin hepsinin aldığı telefonları kendi paraları ile aldıklarını ifade etti ve bütün delegelerden cep telefonlarını kaldırmalarını istedi:
"1300 delegemiz telefonunu çıkarsın! Ey savcı bey, burada 1300 telefon var, IMEI numarası üzerinden baz istasyonunuza sinyal veriyoruz. Bak bakalım aynı bayiden alınan bir tane telefon bulabilecek misin!"
"ONLAR YÜZÜNÜ MASKELEYEN SARAY YANDAŞLARI"
Utanmadan şikayet edenler CHP'li diyorlar, bizim bir suçumuz yok. CHP'liler kendileri suçluyor kendileri konuşuyor diyorlar. Buradan söylüyorum, Erdoğan'a sesleniyorum. Bu partide öyle CHP'liler yok. Onlar CHP'li falan değil, onlar yüzünü maskeleyen Saray yandaşları, onlar CHP'li diye kimseye yutturamazsınız. Menfaat çukuruna düşen işbirlikçiden CHP'li olmaz. Bir partinin genel başkanına '1 Nisan'da gideceksin' diyenden, 31 Mart seçimlerinde Zafer değil, hezimet bekleyenlerin yaptığı işleri kimse CHP'ye mal etmeye çalışmasın. Bunu yapmaya çalışırsan, o salon ayağa kalkar, haddini bildirir sana. İşte CHP budur. Bunlar 31 Mart zaferinin sahipleridir. Bunlar bu partinin onurlu, cesur evlatlarıdır.
PM VE YDK SEÇİMİ İÇİN ÇARŞAF LİSTE YÖNTEMİ
Kurultay'da asıl yarışın Parti Meclisi (PM) için olması bekleniyor. CHP'nin kayıtlı 1368 delegesi, genel başkanın yanı sıra 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerini belirleyecek.
Seçimler çarşaf liste yöntemiyle gerçekleşecekken CHP lideri Özel'in PM'de yer almasını isteyen isimleri içeren bir "anahtar liste" çıkaracak.
MİTİNG TAKVİMİNİ AÇIKLADI
İmza kampanyasında 7 milyona ulaştık. Pazar günü Samsun'dayız. Samsun'la başlıyoruz. 19 Mayıs'ta İzmir'de, İzmir tarihinin en büyük mitingiyle... Her çarşamba, İstanbul'un bir ilçesinde gece mitingi...
"HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK" DİYEN BERKAY GEZGİN PM LİSTESİNDE
Özel, İmamoğlu eylemlerine katıldığı için gözaltına alınan ve şu an Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan "Her şey çok güzel olacak" sloganının mimarı Berkay Gezgin'in PM listesinde olduğunu açıkladı.
Özel, "Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'dan boşalan yere Silivri Cezaevi'nde bu programı takip eden Berkay Gezgin Parti Meclisi anahtar listemizde olacak" dedi.
CHP'nin kayıtlı 1368 delegesi, genel başkanın yanı sıra 60 üyeli Parti Meclisi (PM) ile Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyelerini belirleyecek.
KILIÇDAROĞLU DA KATILIYOR
Olağanüstü kurultayda aday olmayacağını ancak katılım için davet olursa değerlendirebileceğini açıklayan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da kurultayın yapılacağı salona geldi.
CHP lideri Özgür Özel, cuma günü kendisinden önce genel başkanlık yapan Kemal Kılıçdaroğlu, Altan Öymen, Hikmet Çetin ile Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Başkanlığı yapan Murat Karayalçın'ı kurultaya davet etmişti.
İMAMOĞLU: YOL ARKADAŞLARIMA BAŞARILAR DİLİYORUM
Öte yandan Ekrem İmamoğlu, CHP’nin olağanüstü kurultayı nedeniyle X hesabından bir paylaşım yaptı:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayları ilk günden beri bu haysiyetin, bu kararlılığın simgeleştiği, bu mücadelenin şekillendiği yerler olmuştur. Hiç kuşkum yok, kurultayımız bugün de aynı yolu izleyecektir. Partimiz, millî görevini tamamlama gereğini her görüşün üstünde tutacak, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri doğrultusunda özveriyle, kararlılıkla yürüyecek ve muhakkak başaracaktır. Sonuna kadar birlikte yürüyeceğimiz bu onurlu yolda karşımıza çıkaracakları zorluklar, yaşatacakları eziyetler birer teferruattan ibarettir. Bu duygularla, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’e ve bütün kurultay delegesi yol arkadaşlarıma başarılar diliyorum.”
ANKARA MİTİNGİ
Özel'in çağrısıyla Nazım Hikmet Kültür Merkezi önünde saat 16.00'da ''Ankara Mitingi'' yapılacak. Ayrıca vatandaşlar, kurultayı salon dışına kurulacak dev ekranlardan da takip edebilecek. Özel, Olağünüstü Kurultay için kendisinden önce görev yapan Genel Başkanlar, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın ve Kemal Kılıçdaroğlu ile ayrı ayrı telefonla görüşerek kurultaya davet etti.
İMAMOĞLU’NDAN DELEGELERE MEKTUP
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da 21’inci Olağanüstü Kurultay öncesinde delegelere mektup gönderdi. İmamoğlu mektubunda kararlılık mesajı vererek, "İlkelerimiz ışığında yolumuza devam edeceğiz. Partimiz, milli görevini tamamlama gereğini her görüşün üstünde tutacak, Cumhuriyetimizin temel ilkeleri doğrultusunda özveriyle, kararlılıkla yürüyecek ve muhakkak başaracaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar başaracağız" ifadelerini kullandı.
DENGE LİSTESİ
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve CHP İzmir Milletvekilleri Mahir Polat ve Rahmi Aşkın Türeli'nin de yer aldığı bir grup kurultayda “Denge ve Dayanışma Listesi” çıkaracaklarını açıkladı.
Salıcı, X hesabından yaptığı açıklamada, "’Denge’ diyoruz çünkü nasıl bir ülke istiyorsak; öyle bir parti istiyoruz. Dayanışma; birlikte var olma ve birlikte güçlenme iradesidir. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki her bireyin, her fikrin ve her kanadın ortak hedefler ve değerler etrafında vereceği mücadelenin en güçlü ifadesidir. Bu inançla çıktığımız yolda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin saygıdeğer delegelerini Denge ve Dayanışma Listesi’ne destek vermeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.
MAHİR POLAT: KONTROLSÜZ GÜÇ, GÜÇ DEĞİLDİR
Mahir Polat da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada,
"Cumhuriyet Halk Partisi 21. Olağanüstü Kurultayı’ndaki Parti Meclisi seçimlerinde “Denge ve Dayanışma Listesi” çıkaracağız.
“Denge” diyoruz çünkü nasıl bir ülke istiyorsak; öyle bir parti istiyoruz.Cumhuriyetimizin başına gelen en büyük belanın keyfi yönetime dayalı, her türlü fren, denge ve denetim mekanizmasını “vesayet” sayan, çoğulcu demokrasinin düşmanı Başkanlık Sistemi olduğunu biliyoruz.
Kontrolsüz güç, güç değildir. Meclis’in etkisizleştirilmesi, yargının yozlaşması ve Türkiye’nin, Tek Adam’ın şahsi kaprisleriyle yönetilmesi… Gençlerin umutsuzluğunun, çalışanların yoksullaşmasının, kadınların güvencesizliğinin, emeklilerin çığlığının temeli bu çürümedir.
“Dayanışma” diyoruz çünkü Partimize yönelik saldırıları ancak dayanışmayla aşacağımıza inanıyoruz.Dayanışma; birlikte var olma ve birlikte güçlenme iradesidir. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki her bireyin, her fikrin ve her kanadın ortak hedefler ve değerler etrafında vereceği mücadelenin en güçlü ifadesidir. Birlikte düşünmek, birlikte üretmek ve birlikte direnmektir.Biz, Mustafa Kemal Atatürk’ten miras aldığımız yenilikçi düşünceyle dünyayı anlamlandırıyor; sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini Anadolu’nun dört bir yanında yeşertmek için mücadele ediyoruz.Bu inançla çıktığımız yolda, Cumhuriyet Halk Partisi’nin saygıdeğer delegelerini Denge ve Dayanışma Listesi’ne destek vermeye davet ediyorum." ifadelerini kullandı.
Öte yandan CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli de kurultaya dakikalar kala aynı mesajı paylaşarak delegeleri 'Denge ve Dayanışma Listesi'ne destek vermeye daver etti.
TUNÇ SOYER PM ADAYI
Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Parti Meclisi (PM) için aday olduğunu açıkladı. X hesabından açıklama yapan Soyer, "30 yıldan fazladır emek verdiğim CHP için her zaman nasıl çalıştıysam, Parti Meclisinde de canla, başla, aşkla çalışacağım" dedi.
ESKİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ÇELİK DE PM ADAYI
CHP 37. Dönem Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik, Parti Meclisi (PM) için aday olduğunu açıkladı.
Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
"Sevgili Cumhuriyet Halk Partili ailem ve değerli yol arkadaşlarım,
Yıllar önce Gençlik Kolları’nda başladığım bu onurlu yürüyüşte, Genel Başkan Yardımcılığı dahil partimizin çeşitli kademelerinde edindiğim deneyim ve sizlerden aldığım güçle, bugün benim için büyük önem taşıyan bir kararımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, ülkemizin aydınlık yarınları için mücadele eden bir nefer olarak, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyeliğine aday olduğumu bildirmek istiyorum.
Bu kararım, sadece kişisel bir adım değil; aynı zamanda demokrasiye, adalete ve özgürlüğe olan sarsılmaz inancımın bir yansımasıdır. Adaletin terazisinin bozulduğu, demokrasinin sınandığı bu zorlu günlerde, bir Cumhuriyet Halk Partisi neferi olarak karanlığa asla teslim olmayacağım. Çünkü ben, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci yolundan giden bir partiliyim. Benim mücadelem, sadece bir seçimi kazanma mücadelesi değil; geleceğimizi kazanma mücadelesidir.
Bu yolda, birlikte yürüdüğüm tüm yoldaşlarımın ve parti emekçilerimizin desteğiyle, Cumhuriyet Halk Partisi bayrağını en yükseğe taşımak için var gücümle çalışacağıma söz veriyorum.
Yarın yapılacak kurultayımızda sizlerin değerli desteklerini bekliyorum. Saygılarımla,"