Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay projelerinin vitrine çıkardığı günün ardından bu kez Halk TV’de yayınlanan ‘Yeni Bir Sabah’ programında önemli açıklamalarda bulundu.
CHP'li Tugay'ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Kurultayda fikir ayrılığı yaşadığımız partililer içerisinde çok değer verdiğim, bundan sonraki süreçte partimizin yükünü taşımak zorunda olduğumuz siyasetçiler var. Onlara karşı bir saygısızlık olamaz. Bir zafer kazandık asla demem. Bir görüş ayrılığının demokratik yarışı idi. Bir taraf kazandı diğer taraf kaybetmedi. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında hiçbirimiz saygısızca bir ifade kullanmadık. Özür Özel de kendisini ziyaret etti”
LAL DENİZLİ FENOMEN OLACAK
“Bence bir fenomen olacak. o kadar çok sevilecek ki…Çok samimi, sıcak…Siyasetin gençlik kollarından geliyor. Toplumu iyi tanıyor. Her şeyi koşturabilen bir isim. Cesur bir siyasetçi. Bir sürü kişinin hayranlığını kazanmış durumda. Babasının isminden değil çalışkanlığı ile ismi gündeme geldi”
DAĞ’LA İLGİLİ ÇARPICI SÖZLER
AK Parti İzmir Büyükşehir adayı Hamza Dağ ile ilgili soruya Tugay, şöyle yanıt verdi:
“Yaptığımız kamuoyu ölçümlerinde daha iyi durumdayız. Hamza Dağ üç dönemdir vekil olan İzmir’den bir isim. İzmir’e çok şey kattığını söylemeyeceğim bir isim. Partisinde propagandadan sorumlu olan bir siyasetçi. Bu dönemde o tarafı güçlü bir şekilde kullanıyor. “Ben belediye başkanı olacağım. Müftü seçmiyoruz” sözünü yorumlamayacağım. AK Parti’de Cumhurbaşkanından en alt kadroya kadar yaratmaya çalıştığı bir algı var. ‘Merkezi hükümetle uyumlu olan adayları seçin, yatırımları alabilmeniz için” tehdidi var. Bunu etik bulmuyorum. Bu demokrasiye ihanet. Tehditle rüşvet karışımı bir şey söylenmemeli. Bunu Hatay’da yaptılar. Bunu yapmaya devam ettiler. Bunu eleştiriyorum. İzmir halkı Hamza Dağ’ı da AK Parti’yi de bilir. Dünya görüşlerini, neleri yasakladıklarını bilir”
"BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI VARDI"
"Süreci çok yakından takip ettim. Belediye başkanları toplantısı oldu mesela herkeste büyük bir hayal kırıklığı vardı. Bir şeylerin değişmesi gerektiği çok açıkça söylendi ama buna rağmen genel merkezimiz ısrarla bu şekilde devam etmeden yana bir tavır içerisindeydi. Şu anki Genel Başkanımız Özgür Özel ve onunla yol yürüyen arkadaşlarımız o günkü Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu ikna ederek, daha tartışmasız bir değişim için uğraştılar. Maalesef karşılık bulmadı ve kurultayda bir yarışa girildi.
TEK DELEGEYDİM
Partide bir değişim olmasaydı bu yerel seçimde çok ciddi bir başarısızlık riski hepimizi bekliyordu çünkü seçmenin talebini karşılamamış olacaktık. Kurultay delegeleri içerisinde tavrını değişimden koyacağını açıklayan, kamuoyuna bunu duyuran ve kuvvetle de savunan tek delegeydim.
ÖNCE SOYER'E SÖYLEDİM
Kamuoyuna duyurmadan önce Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e gittim ve ‘Sayın Başkanım ben durumu değerlendirdiğimde halkın değişim beklediğini, ağırlıklı olarak değişimden yana olduğunu ve talep ettiğini görüyorum. Buna duyarsız kalamam o yüzden değişim taraftarı olacağım’ dedim. ‘Kamuoyuna duyurmadan önce size bilgi olarak aktarmak istedim. Bana söyleyeceğiniz bir şey varsa dinleyeyim. Hatta sizin de değişim taraftarı olmanızı daha doğru buluyorum’ dedim. Zannediyorum Tunç Soyer’in değişimin liderleriyle ilgili bir durumu vardı, hayalindeki durumu gerçekleşmemişti.
'ZAFER KAZANDIK' DİYE BİR TERİMİ ASLA KULLANMAM
Bugün için de hissettiğim bir rahatsızlık var. Kurultayda fikir ayrılığı yaşadığımız partililer içerisinde çok sevdiğim, çok değer verdiğim, bundan sonraki süreçte mutlaka birlikte partimizin yükünü taşımak zorunda olduğumuza inandığım siyasetçilerimiz var. Onlara karşı ‘zafer kazandık’ diye bir terimi asla kullanmam. Bu parti içinde bir görüş ayrılığının demokratik yolla yarışıydı. Sonuçta bir taraf kazandı ama diğer taraf kaybetmedi. Bu görüş ayrılığının bir uzlaşmayla sonlanması gerektiğini ve sonraki dönemde CHP’nin bundan daha da güçlenerek çıkması gerektiğini düşünüyorum. Buna Tunç Soyer de dahil, çok kıymetli bir çok siyasetçi de.
AK PARTİ İZMİR'DE KESİNLİKLE KAZANMAYACAK
Yaşam tarzı konusu zaten İzmir halkının takdirindedir. Herkes Hamza Dağ’ı bilir, AK Parti’yi bilir, dünya görüşünü bilir, bugüne kadar neleri yasakladıklarını neler üzerinde baskı kurduklarını bilir. AK Parti’nin İzmir’de kesinlikle kazanacaklarını düşünmüyorum. Ama bu tür şeyleri söylerken halkın kararına tahakküm koymak istemediğim için dikkatli davranıyorum ama biz İzmir’i biliyoruz, sahada insanlardan gördüğümüz tepkileri de görüyoruz.
'YETERİNCE COŞKULU DEĞİLSİN' DİYE KIZIYORLAR...
Ben de kahraman olmak istiyorum, ben de çok böyle muhteşem iletişim niteliklerine sahip olmak istiyorum ama… Geçen bir gün bir yorumcu hatta bana kızmış, yeterince coşkulu değilsin diye. Gerçekten hayatım boyunca mütevazi bir insan oldum, bunu kaybetmek de istemiyorum. Ama belediye başkanı ne yapmalıdır, görevini yapmalıdır. Beklenen hizmeti yerine getirmelidir. Bunu yerine getirmediğiniz zaman, çok süslü konuşabilir, müthiş hitabetler yapabilirsiniz ama eğer sahada sizden bekleneni yapmıyorsanız orada problem var.
ÖZGÜR ÖZEL'E İNANILMAZ HAYRANIM
Ben kendimi ara dönem politikacısı olarak görüyorum. Ben CHP’deki değişimin zamanla Türkiye’de de bir değişim yaratacağına çok eminim. Çünkü halk bunu gördü. Özgür Özel’e inanılmaz hayranım. Bunu görüp bunun önderliğini yapan lider olduğu için.
ŞOV PEŞİNDE DEĞİL SAHADA OLACAĞIM
Benden şov peşinde olmamı bekleyenler varsa, bunu yapamayacağım. Ama sahada tüm varlığıma olacağımı, İzmir’in sorunlarını çözmek için çok çok çok çalışacağımı, herkesin katkısını alarak İzmir’i yöneteceğimi ve bu nedenle de mutlaka başarılı olacağımı anlatmaya çalışıyorum.
ÇOK GÜZEL BİR SONUÇ ÇIKACAK
Bu kadarını beklemiyorduk diyeceksiniz. Çok güzel bir sonuç çıkacak. Ben İzmir’i inanıyorum, kampanyamızda tepkileri de görüyorum. Zaten İzmir’in yıllardır bir duruşu var ama üzerine koyacağımız şeyler var. Diğer genç belediye başkan arkadaşlarımızla birlikte.