CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ile Dilruba Kayserilioğlu’nu cezaevinde ziyaret etti. Verdiği sokak röportajı nedeniyle tutuklanan Kayserilioğlu’nun tutukluluğunu hukuksuzluk olarak değerlendiren Özgür Özel, kendisini 9 Eylül’de CHP’nin 101’inci kuruluş yıl dönümü etkinliklerine davet etti CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan davaya tepki gösteren Özgür Özel, “Bir önceki genel başkanımızı hapse atmak için mevcut genel başkanın cesedini çiğnemeniz lazım. Hodri meydan” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, CHP Genel Başkan Yardımcıları Murat Bakan ve Deniz Yücel, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile İzmir’de verdiği bir sokak röportajı nedeniyle tutuklanan Dilruba Kayserilioğlu’nu Aliağa Cezaevi’nde ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren ziyaretin ardından Genel Başkan Özgür Özel, cezaevi çıkışında basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partili de eşlik etti.
“Türkiye’nin diğer sorunlarına yoğunlaşmamız gerekiyor”
Ziyarete ilişkin açıklamalar yapan CHP Lideri Özgür Özel, “Cezaevlerinin önünde haksız tutukluluklara karşı ziyaretler, çıkışında açıklamalar Türkiye’nin hak ettiği şeyler değil. 33 yaşındaki genç bir kadın gördüğü muameleyi hak etmiyor. Bizim de bu işlerle uğraşmak yerine Türkiye’nin diğer sorunlarına yoğunlaşmamız gerekiyor. Dilruba’yı cezaevinde ziyaret ettim. Dilruba’nın tutukluluğu, baştan sonra hukuksuzluktur. Düşüncesi ne kadar şok edici olursa olsun, herkesin şiddete başvurmama kaydıyla düşüncesini açıklama hakkı vardır. Bu da anayasal bir haktır. Siz bu anayasal hakkı tartışmaya açıyorsanız, siz despotsunuz demektir. Siz muktedir değilsiniz, iktidardasınız ama yaptığınız işi büyük bir özgüvensizlikle yaptığınız için bir mikrofona genç bir kadının söyledikleri sanki sizi yıkacakmış diye ona karşı en olağandışı refleksleri göstermek, sosyal medya linçleri başlatmak, tutuklama kampanyaları başlatmak, savcılara da yatarı olmayan bir suçtan neredeyse bir aya varacak sürede kişiyi özgürlüğünden mahrum etmeğe yeltenmek tamamen yönetimdeki savrulmanın ifadesidir. Bundan başka bir şey değil” diye konuştu.
“Dilruba ile 9 Eylül günü için randevulaştık”
Özgür Özel, “Dilruba ile görüştüm. Kendisi ne söylediğini ne söylemediğini biliyor. Özgürlüğüne kavuştuğunda kendi ağzından verdiği röportajı, orada ne kastettiğini, gerçek düşüncelerini kendisi paylaşacak. Bu vakitten sonra içerde geçirdiği her dakika hukuksuzken biz 3 Eylül’de günü duruşmada serbest kalacağını ümit ediyoruz. Kendisi de bunu ümit ediyor. Ben kendisini 9 Eylül günü partimizin 101’inci kuruluş yıl dönümünde Ankara’daki törenlere ve akşamki konsere davet ettim. Konserde Şevval Sam olacak. Kendisi Şevval Sam’ı çok sevdiğini, en çok istediğinin Şevval Sam’ı canlı dinlemek olduğunu söyledi. 9 Eylül günü için randevulaştık. Ümit ediyoruz Dilruba’nın bu isteğini boşa çıkaracak, onu üzecek bir durumla karşı karşıya kalmayız. Hukukçu arkadaşlar da, kendisi de hukukçu olan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de tutuksuz yargılanması gerekir diye benzer bir açıklama yapmış. Zaten tutuklamayı gerektirecek bir şeyle yargılanmıyor. Çok açık ortada. Ben dün Dilara ile konuşmuştum. Dilara başörtüsünden dolayı talep ettiği bir görevde bu görevi alamazsın, seni böyle bir görevi kongrede sana veremeyiz diye bir ayrımcılıkla karşı karşıya kalmıştı. Şüphesiz Diş Hekimleri odasının açıklamaları, yaklaşımları son derece kıymetli. O ayıba, o ayrımcılığı ortak olmadıkları ve ne kadar mesafeli olduklarını ifade ettiler. Ben Dilara’yı da 9 Eylül’e davet etmiştim, Dilruba’yı da davet ettim. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin kurucu partisidir. Ülkedeki herkesin haklarını hep birlikte savunabilecek partidir. Ümit ediyorum 101’inci kuruluş yıldönümünde davetliler içinde geçmişte pek çok mağduriyet yaşayan toplumun tüm kesimleri olacak” ifadelerini kullandı.
“Her türlü sıkıntının vardır bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi”
Özel, “Türkiye’nin bu suni gündemlerden, saçma sapan tartışmalardan bir an önce kurtulması lazım. Toplumu gererek iktidarda tutunmaya çalışanlara şunu söylemek istiyorum. Türkiye’ye bunu yapmayın. Tarihe bir de ‘giderken bunları da yaptılar, bunlara da tenezzül ettiler’ diye geçmeyin. Geçiyorsunuz. 33 yaşındaki genç bir kadını, bir mikrofona söylediği sözlerden dolayı kınayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz, görüşlerine katılmayabilirsiniz ama tutup da burada haksız hukuksuz yere hapsedemezsiniz. Diğer taraftan Türkiye’de herkesin inancının, örtünmesinin, yaşam şeklinin, tercihlerinin tam bir özgürlük içinde olması lazım. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bunun teminatıyız. Herkesin meseleye böyle yaklaşması lazım. Kimin başını örtüp örtmeyeceğine kendisinden başka kimse karar veremez. Bu işe iki taraftan birden istikamet vermeye çalışanlara, baskı uygulamaya çalışanlara diyoruz ki işinize bakın, haddinizi bilin. Türkiye bir özgürlükler ülkesindir. Türkiye 100 yıl önce kurulmuş, anayasal bir ülkedir. Bütün darbelere rağmen haksızlıklara rağmen bu günlere geldik. Son 22 yılda gelinen nokta da utanç vericidir. Ama iktidara da diyoruz karışmayın, milletin yakasından düşün. Bir yandan da 50 yıl önce Türkiye’nin terk ettiği tartışmalara sürüklemeye çalışanlara da diyoruz ki hududunuzu, haddinizi bilin, kimseye karışmayın. Türkiye’deki her mağdurun, her mazlumun, her mağduriyetin ve yaşanan her hukuksuzluğun tam olarak karşısındayız. Her mazlumun ve mağdurun siyasi düşüncesi ne olursa olsun bakmadan yanındayız. Her türlü sıkıntının vardır bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi” şeklinde konuştu.
“İddianame Sinan Ateş cinayetini örtmez”
CHP Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında başlatılan suç duyurusu hakkında ise Özel, şu ifadeleri kullandı: “Dün öğrendik ki önceki dönem genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na 3 buçuk yıl hapis ve siyasetten men cezası talep eden bir iddianame hazırlanmış ve birileri kendisini yargılamak istiyor. Kemal Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne 13 yıl genel başkanlık etmiş birisidir. Tüm genel başkanlar gibi Atatürk, boynunda idam fermanıyla bu yola çıkmıştır. Suikast girişimlerine muhatap olmuştur. Canını ortaya koyup bu ülkeyi kurtarmıştır ve cumhuriyeti kurmuştur. Hiç birimiz Atatürk'ün emanetine sahip çıkarken bir adım geri adım atmadık, bir santim eğilmedik. Kemal Bey'e karşı yapılan bu suç duyurusu MHP’nin vaktiyle kendi tükenmişliğinin, milletin gönlünden düşmüş olmanın, suç örgütleriyle anılıyor olmanın, evlatlarının kanını Ankara’da sokak ortasında bırakmış olmanın ayıbını örtmek için yaptıkları, atanmalarına vesile oldukları birtakım silahşörleri tarafından yazılmış, kabul edilmiş iddianameler üzerinden ortaya koydukları bir kurgudur. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik hazırlanan iddianame Sinan Ateş cinayetini örtmez.”