SAĞLIK

İmmünoterapi ile gelen şifa

Üçüncü evre rahim ağzı kanserine yakalanan bir çocuk annesi Songül Akbabaöz'ün, kemoterapi tedavisinin ardından 3 yıl sonra akciğerinde metastas tespit edilince immünoterapi ile şifa buldu.

Abone Ol

İleri evre rahim ağzı kanserine kemoterapilerle “dur” diyen, ancak üç yıl sonra bu kez akciğer metastazı yüzünden tedavi görmek zorunda kalan Songül Akbabaöz (51) yaşam zaferini immünoterapi ile ilan etti. Doç. Dr. Ahmet Özveren, “2 yıl boyunca tam yanıt ile takip ettiğimiz hastada artık immünoterapi tedavisini de sonlandırarak ilaçsız izlem periyoduna geçtik. Hastamız halen tam yanıt ile takip ediliyor, kontrollerine geliyor” dedi.

“İlaçsız izlem periyoduna geçtik”
Emekli muhasebeci, bir çocuk annesi Songül Akbabaöz, Eylül 2016’da aşırı kanama, yorgunluk, halsizlik ve sürekli uyku hali şikayetiyle kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurdu. Yapılan tetkikler sonucunda 3. evre rahim ağzı kanseri tanısı alan Akbabaöz, bir üniversite hastanesinde 6 kür kemoterapi ve 4 kür brakiterapi (kanserli hücrelerin bulunduğu yere doğrudan ışın verebilmek için vücudun içine küçük radyoaktif kaynakların yerleştirilmesi) gördü. Tedavi Akbabaöz’ün umduğundan daha iyi gitti, kanserin ilerlemesi durdu. Akbabaöz sadece kontroller için doktora gidip gelmeye başladı. 2019 Ağustos’taki kontrolde hastalığın akciğerlerine metastaz yaptığı ortaya çıktı. Akbabaöz Kent Onkoloji Merkezi’ne başvurdu, Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Özveren tarafından tedavisi planlandı. Hastanın bir dış merkezde rahim kanserine karşı küratif (hastalığın tamamen, geride sekel kalmayacak şekilde tedavi edilmesi) tedavi aldığını, buna rağmen akciğer metastazları ile hastalığın nüks ettiğini belirten Doç. Dr. Özveren, “O dönemde ülkemizde standart 1. basamak tedavi olan kemoterapiye başlandı ve hastamızın tümör dokusu NGS (yeni nesil dizileme) ile mutasyon analizine gönderildi. Mutasyon analizleri sonucunda hastamızın tümörünün immünoterapiye (kişinin kendi bağışıklık sisteminin kullanılması) duyarlı olabileceğini tespit ettik. 1. basamak kemoterapiye yanıt alamadığımız hastamızda önce Sağlık Bakanlığından endikasyon dışı başvuru ile immünoterapi onayı aldık. Ardından hastamıza immünoterapi ilacı başlandı. İmmünoterapi ile 6. ayda tam yanıt aldığımız hastamızda ciddi bir yan etki ile karşılaşmadık. Böylece hastamız hem kemoterapinin toksik yan etkilerinden korunmuş, hem de hastalığının tedavisi için en iyi seçeneğe ulaşmış oldu. 2 yıl boyunca tam yanıt ile takip ettiğimiz hastada artık immünoterapi tedavisini de sonlandırarak ilaçsız izlem periyoduna geçtik. Hastamız halen tam yanıt ile takip ediliyor ve kontrollerine geliyor” ifadelerini kullandı.

“Birçok tümör immünoterapiye duyarlı”
İmmünoterapinin dünyada birçok kanserde tedavi seçenekleri arasında yer alıp kullanıldığını belirten Doç. Dr. Özveren, “Özellikle akciğer kanseri, rahim ve rahim ağzı kanseri, baş boyun kanserleri, melanom gibi birçok tümör immünoterapiye duyarlı tespit edilebilmektedir. Dünyada birkaç kanserin tedavisinde kullanıldığı gibi ülkemizde de bazı kanser türlerinde immünoterapiendikasyon onayları mevcuttur. Hastalarımızda immünoterapi uygunluğunu değerlendirmek ve uygun hastalarda bu seçeneği belirtmek tedavi seyri açısından oldukça önemlidir“ şeklinde konuştu.

“Her şey sil baştan başladı”
Yoğun tedavilerin ardından bir daha karşılaşmayacağını sandığı kanserle Ağustos 2019’da tekrar yüz yüze geldiğini belirten Songül Akbabaöz, “Sürekli öksürüyordum. Bir de böbrek ağrısı sandığım vücudumun sağ arkasında ağrım vardı, başka da şikayetim yoktu. Tetkikler sonucunda akciğer metastazı tanısı koyuldu. Her şey sil baştan yeniden başladı. Kemoterapiler sonuç vermediği gibi, 6 ay kadar sonra eşim Ergül’ü geçirdiği kalp krizi sonucu kaybettim. Her şey üst üste geldi. Doktorumun önerdiği immünoterapi kurtarıcım oldu. Geçen yıl kızım İlkin Ulamışlı’yı evlendirmenin mutluluğunu yaşadım. 7 yılın sonunda ilk kez oh, diyorum. Doktorumun hakkını ise hiç ödeyemem, gece yarısı bile ihtiyacım olduğunda kendisine ulaşabildim. Artık sağlıklı ve mutluyum” dedi.