İzmir Fuar Merkezi’nde Antalya’dan sonra 8’incisi düzenlenen fuara 55 ülkeden alım heyeti ile Avrupa’dan 30’dan fazla zincir market temsilcisi katıldı. Fuarda, Türk tarım ürünlerinin yaş, kuru, dondurulmuş ve konserve ürünleri görücüye çıktı.
Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar açılışta yaptığı konuşmada, Türkiye tarım sektörünün; 68 buçuk milyar dolarlık tarımsal hasıla, genç nüfus, yetişmiş insan kaynağı, üretim teknolojilerine adaptasyon kabiliyeti ve uygulanan etkin politikalar sayesinde, küresel tarım ticaretinin önde gelen aktörleri arasında yer aldığını belirtti.
Tarım ve gıda ürünleri ihracatının 2023 yılında Cumhuriyet tarihinde bir rekora imza atarak 31 milyar dolara ulaştığını vurgulayan Ağar, şunları kaydetti:
“Ülkemiz bugün, yaş meyve sebzeden, işlenmiş tarım ürünlerine kadar hemen hemen her türlü tarımsal ürünün üretildiği ve işlenerek dünya pazarlarına satıldığı bölgesinin en güçlü tarım üreticisi ve ihracatçısı ülkesi konumundadır. Bugün 59,2 milyon tonluk yaş meyve ve sebze üretimi, ülkemizi dünya yaş meyve sebze üretiminde Çin ve Hindistan’ın ardından 3’üncü sıraya yerleştiriyor. 2023 yılında ülkemiz meyve üretim miktarı bir önceki yıla göre yüzde 2,3 artarak 27,4 milyon ton, sebze üretim miktarı ise yüzde 0,6 artarak 31,8 milyon ton olarak gerçekleşti.”
“Yaş meyve sebze ihracatı 120’den fazla noktaya yapılıyor”
Yaş meyve ve sebze ürünleri ihracatının ise tarım ürünleri ihracatının yüzde 10’undan fazlasına tekabül ederek yaklaşık 3,5 milyar dolarlık bir büyüklüğe sahip olduğunu anlatan Ağar, “Dünyada 120’den fazla noktaya ulaşan yaş meyve sebze ihracatımızda başı çeken ilk beş ülke ise Rusya Federasyonu, Almanya, Romanya, Irak ve Ukrayna. 2023 yılında 2,4 milyar dolarlık meyve ve sebze mamulleri ihracatı gerçekleştiren ülkemizin bu alandaki en önemli pazarları ABD, Almanya ve Birleşik Krallık” dedi.
“Pazara giriş stratejilerini hayata geçiriyoruz”
Türkiye’nin dünyanın en önemli tedarik kaynaklarından biri olduğunu vurgulayan Ağar, şöyle devam etti:
“Ayrıca, son yıllarda tüketim trendlerinde öne çıkan organik ve iyi tarım ürünlerine olan talep, ülkemiz için yeni ihracat fırsatları da sağlamaktadır. Önümüzdeki dönemde de, üretimden aldığımız güçle; dünya pazarlarında Türk gıda ürünlerinin rekabet gücünü artırmaya devam edeceğiz. Türk ürünlerinin uluslararası pazarlara açılabilmesi adına sunduğumuz kapsamlı desteklerle yetinmiyoruz. Aynı zamanda, ihracatın sürdürülebilirliğini sağlamak ve hedeflediğimiz pazarlarda kalıcı, güçlü bir yer edinmek için stratejik adımlar atıyoruz. Bu noktada, sadece kısa vadeli başarılara değil, uzun vadede de rekabetçi bir avantaj elde etmemize yardımcı olacak; Uzak Ülkeler Stratejisi ve ’İslam Ülkeleri ile İhracatı Geliştirme Stratejisi’ başta olmak üzere pazara giriş stratejilerini hayata geçiriyoruz.
Fuarlara destek
Bakanlık olarak ulusal ve uluslararası fuarlara destek olduklarını anlatan Ağar, sözlerini şöyle tamamladız
“2024 yılında 818 yurtdışı fuar ve 60 yurt içi fuar Bakanlığımızca destekleniyor. Ülkemiz, yılda 127 uluslararası fuarın düzenlendiği ve yılda yaklaşık 845 bin yabancı ziyaretçinin ağırlandığı uluslararası fuarcılığın başarılı bir temsilcisi konumundadır. 2023 yılında mal ve hizmet ihracatçılarıma sunduğumuz 9,2 milyar TL’lik desteği 2024 yılında 16,2 milyar TL’ye yükselttik. 2024’de firmalarımıza 13,8 milyar TL tutarında ihracat desteği sağlamış bulunuyoruz.”
“Profesyonel yapılmazsa birçok insan yüzde 30 zayiattan bahsetmeye devam edecek”
İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban da, “Günübirlik düşünceler yerine; çiftçinin doğru tohum, doğru ürün, doğru fidan kullanması, doğru zamanda üretmesi, pazara doğru zamanda doğru fiyatta gitmesiyle ilgili onlarla ciddi işbirliği yapılması gerekiyor. Çok ihmal edilen, günü belli toplayıcılık sisteminden artık vazgeçip, profesyonel artık toplayıcılık sistemine geçmenin vakti geldi de geçiyor. Bu iş profesyonel yapılmadığı sürece, yüzde 10, yüzde 20; ama birçok insan yüzde 30 zayiattan bahsetmeye devam edecek. Dolayısıyla siz tarlada almadan ürün yüzde 30 pahalanmış olacak” ifadelerine yer verdi.
“Sağlıklı ve güvenli gıdaya yeterli erişimde sorun yaşıyor insanlarımız”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da, fuarda bir konuşma yaparak gıda krizine dikkat çekti. Cemil Tugay, “İçinde bulunduğumuz dönemin, zorunlu olarak bizleri yaşattığı ve yaşatacağı üç tane ana sorunun en önemlilerinden biri olarak geçiyor gıda konusu. Şuanda aslında bir gıda krizi yaşıyoruz; çünkü her sene daha zor şartlarda yapılıyor tarım. Dolayısıyla rekolte pek çok üründe düşüyor. Susuzluk başta olmak üzere, anormal iklim şartlarından kaynaklanan faktörler nedeniyle de, tarım her geçen gün daha fazla zorluk içinde yapılıyor. Bunun sonucunda sağlıklı ve güvenli gıdaya yeterli erişimde sorun yaşıyor insanlarımız. Önümüzdeki yıllarda belli ki bu sorun artarak devam edecek. Bu nedenle üzerinde çokça çalışmamız, çokça düşünmemiz, gelecekte daha derinleşecek olan krizlere hazırlıklı olmamız gereken bir konu gıda konusu. İzmir'imiz ve bölgemiz tarım potansiyeli açısından çok kıymetli topraklara sahip. İzmir, aslında bir tarım kenti. Daha sonra tarıma dayalı olarak yapılan ticaretin kenti. Şuanda topraklarımızın halen yaklaşık yüzde 30'u işlenebilir arazilerden oluşuyor. Bu da yaklaşık 350 bin hektara denk geliyor. Dolayısıyla aslında bir tarım şehrinde yaşıyoruz. Dolayısıyla böyle bir fuara ev sahipliği yapmayı da fazlasıyla hak ediyoruz” diye konuştu.
"Çiftçi küstü"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel de Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi için ön plana çıkması gereken en önemli alanlardan birinin tarım olduğunu söyledi.
İzmir’in tarım ve gıda alanında coğrafi konum, iklim özellikleri, bereketli toprakları ve lojistik alt yapısı itibariyle son derece önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Yücel, şöyle konuştu:
“Geçmişten bugüne yıllardır işlenen toprak, verilen emek, üretilen katma değer var ancak bu kadar emek, bu kadar çabanın karşılığında, ülkemizin bugün tarım sektöründe geldiği noktayı iyi analiz etmemiz, ülkemizin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Dünyada büyüyen gıda krizi karşısında kim ne yapmış, hangi ülke çiftçisini, üreticisini korumak için ne gibi önlemler almış, bunlara bakmak gerekiyor. Hiç şüphesiz toprak vatanımız, tarım ekmeğimizdir. Ancak şu anda çiftçimiz ne yazık ki yok sayılıyor. Bu durum tarım sektörünü güçsüzleştirirken, çiftçiyi toprağından adım adım koparıyor.”
“Tarlayla, market arasında büyük fiyat uçurumu var
Gübre ve mazot fiyatlarının ciddi sorun olduğuna dikkat çeken Yücel, “Tarlayla, market arasında büyük bir fiyat uçurumu var. Tarladan sofraya kadar olan zincir gereksiz uzun ve zincirin her halkası maliyet anlamına geliyor. Üretici dertli, tüketici de dertli. Sonuç; çiftçi küstü, köylü üretmeyi bıraktı. Gıda krizinin konuşulduğu günümüzde tarım; ne yazık ki ülkemizde olması gerektiği gibi desteklenmedi. Gençler üretime teşvik edilmedi. Bundan 20 yıl önce ülkemizde 2.8 milyon çiftçi varken, bugün 2.3 milyon çiftçimiz var. 20 yılda nüfus 20 milyon artmış fakat 500 bin çiftçi kayıp. Çiftçilerimizin son bir yılda borcu yüzde 88 artarken, toplam borcu 652 milyar liraya ulaşmış durumdadır. Bir yılda neredeyse iki katına çıkmış. Çiftçinin yüzünün gülmesi için, Türkiye’nin yeniden tarımda kendi kendine yeten bir ülke haline gelmesi için, kıtlık yaşanmaması ve tarımda dışa bağımlılığın son bulması için olağanüstü bir duruma gerek yok. Kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli doğru bir planlama ve Tarım Kanunu’nun çiftçiyi ve üreticiyi koruyan hükümlerinin uygulanması yeterli” dedi.
“İzmir, işlenmiş ürünlerde cazibenin kalbi”
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak da, Interfresh Eurasia fuarının şu ana kadar zor olanı başardığını ve her yıl katılımcı ve ziyaretçi sayısını artırarak yaş meyve sebze sektöründe uluslararası bir fuar haline geldiğini söyledi. Uçak, şu ifadelere yer verdi:
“Bu sene ülkemizde sektörümüzün tek fuarını güzel İzmir’imize kazandırdık. Bu güzel fuara ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Ülkemiz bugün 58 milyon ton sebze meyve üretimi, modern tesislerde işlenerek mamul haline gelen gıda ürünleri ile tarım sektöründe tam bir cazibe merkezi durumundadır. İzmir de hem taze meyve sebze meyve hem de işlenmiş ürünlerde bu cazibe merkezinin kalbi."
“YMS ihracatı 3,5 milyar dolara ulaştı”
Türkiye’nin 2023 yılı yaş meyve sebze ihracatının 3,5 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Uçak, şöyle devam etti:
“Meyve Sebze Mamulleri de eklenince toplam 6 milyar dolar ihracattan söz ediyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri olarak bu 6 milyar dolarlık ihracatın yüzde 23’ünü kayıt altına alıyoruz. Bu da fuarın Ege Bölgesi’ne taşınmasının yerinde bir karar olduğunu gösteriyor. Interfresh fuarına 2023 yılında 44 ülkeden 12.700 ziyaretçi geldi. Bu sene bu sayıyı 20 bine çıkarmak istiyoruz. Interfresh fuarına 2023 yılında 44 ülkeden 12 bin 700 ziyaretçi geldi. Bu sene bu sayıyı 20 bine çıkarmak istiyoruz. Firmalar hem tanıtım yaparak hem de alım heyeti programı ile birçok yeni müşteriye ulaşma fırsatı yakalayacak. Fuarda bu sene meyve sebzenin 4 halinin ziyaretçilerle buluşması da önemli bir gelişme. Tazesinden konservesine, dondurulmuşundan kurusuna kadar tüm meyve ve sebzelerle ilgili alıcıların ve satıcıların bir araya geldiği bir platform olması ülkemizin çeşitliliğini gösterebilmek adına güzel bir fırsat."
Fuarı düzenleyen Antexpo AŞ Genel Müdürü Murat Özer de fuarı destekleyenlere teşekkür ederek plaket verdi. Fuara Ticaret Bakan Yardımcısı Volkan Ağar’ın yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, İzmir Valisi Süleyman Elban, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birlikleri başkanları, CHP ve AK Parti milletvekilleri de katıldı.
