İzmir’in Karabağlar ilçesinin Cennetçeşme ve Limontepe semtlerindeki 16 mahalleyi içeren ve Bakanlar Kurulu kararı ile 2012 yılında riskli alan ilan edilen 540 hektarlık bölgenin planlamasında önemli bir gelişme yaşandı.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi tarafından bölgenin Uzundere, Peker ve İhsan Alyanak mahallelerini kısmen kapsayan 101 hektarlık kısmında 'kentsel değişim alanı' ilan edilmesiyle başlayan süreci yargıya taşımıştı.
Danıştay 6. İdare Mahkemesi odaların itirazını haklı bularak planlamanın yürütmesinin durdurulmasına ve 'kentsel değişim alanı' kararının iptaline karar verdi.
Kararı Mimarlar Odası İzmir Şubesi ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi yayınladığı açıklamayla duyurdu.
İŞTE O AÇIKLAMA:
23.10.2011 tarihinde Van ilinde meydana gelen deprem sonrası alelacele hazırlanan 16.5.2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun, kentlerimizde var olan sorunları çözmek yerine daha da derinleştirdi. Söz konusu kanundan çok kısa bir süre sonra, bilimsel ve teknik bir dayanaktan yoksun şekilde 31.12.2012 tarih, 28514 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/4048 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile İzmir ili Karabağlar ilçesi, Cennetçeşme, Salih Omurtak, Bahriye Üçok, Limontepe, Ali Fuat Erdem, Umut, Gazi, Özgür, Yüzbaşı Şerafettin ve Devrim Mahallelerini kapsayan 540 hektarlık (ha) alan “Riskli Alan” ilan edildi. İlan edildiği tarihten bu yana 540 ha’lık alanın içinde, 1.Etap olarak adlandırılan ve tamamen boş olan 101 ha’lık alan içerisinde defalarca onaylanan planlar kapsamında inşaatlar tamamlanmaya ve adına “kentsel dönüşüm” denilerek kamuoyu yanıltılmaya çalışılmaktadır.
Şöyle ki, Danıştay 6.Dairesi tarafından alana yönelik iki önemli karar verilmiştir:
-2018/6611 Esas ve 2023/2497 Karar ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 10.04.2018 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin; Karabağlar İlçesinde 101 ha’lık alanın (1. Etap) “Kentsel Gelişim Alanı” olarak belirlenmesine ilişkin kısmının iptaline karar verildi.
-2022/8822 Esas Nolu İzmir ili, Karabağlar ilçesi, Cennetçeşme, Salih Omurtak, Bahriye Üçok, Limontepe, Ali Fuat Erdem, Umut, Gazi, Özgür, Yüzbaşı Şerafettin ve Devrim Mahalleleri sınırları içerisinde yer alan 540 ha'lık alanın 101 ha'lık 1.Etap kısmına ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 03.08.2022 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliğinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi.
Her iki kararda da bahsi geçen alanın özelliklerine baktığımızda:
-Dava konusu alan 31.12.2012 tarih, 28514 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2012/4048 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile Riskli Alan ilan edilmiştir.
-Bakanlık tarafından 2015-2023 arasında 7 ayrı imar planı ve 3 ayrı plan değişikliği yapılmış, özünde birbirinden farkı olmayan mükerrer planlar üretilmiştir.
-Bu planların içeriğine bakıldığında 6306 sayılı yasanın gerekliliklerini bile yerine getirmekten uzak, Karabağlar için bütüncül bir kentsel dönüşüm modelini içermeyen, herhangi boş bir yerde planlama çalışması yapılır gibi hazırlandığı görülmektedir.
-Bu tarz bir yaklaşım şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve ilgili mevzuata açıkça aykırı olup, iktidara yakın medyada ifade edilen “kentsel dönüşüm, meslek odalarının açtığı davalar yüzünden 11 yıldır engelleniyor” haberinin içeriğinin ne kadar boş ve taraflı olduğunun da bir göstergesidir.
-Nitekim 101 ha 1. Etap olarak adlandırılan ve bir kısmı hazine arazisi olan BOŞ BİR ALANDAİlbank güvencesiyle, Nuhoğlu İnşaat ve TOKİ projeleri ile üretilen sitelerdeki apartman daireleri (Yenitepe-İzmir) 29 Eylül 2021’de 267 adet, 15 Ekim 2021’de 141 adet açık artırmada satılmıştır.
-Güvenlik kontrollü ve havuzlu kapalı siteler biçiminde inşa edilen konutlar, KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANINDA YAŞAYAN HAK SAHİPLERİNE YÖNELİK YAPILMAMIŞ OLUP, konut piyasasına sunulmuş ve ödeme gücü olan herkes tarafından satın alınabilmiştir.
-Kentsel dönüşüm, riskli alan ilan edilen yerlerde prestijli gayrimenkul projeleri üreterek arsaları ve yapıları pazarlamak değildir.
-Devletin tüm yurttaşlarına güvenli ve sağlıklı barınma olanakları sunduğu, hak sahiplerini önceleyerek onları yerinden etmeyen, bütüncül ve kamu yararı içeren bir kentsel dönüşüm modeli mümkündür.
Sonuç olarak, kentlerimizi birer rant aracı olarak gören ve ne yazık ki merkezinden yereline ülkemizdeki birçok kuruma sirayet eden bu anlayış, 30 Ekim 2020 ve 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan depremler sonucunda onbinlerce yurttaşımızın kaybedilmesine ve kentlerimizin yerle bir olmasına sebep olmuştur. Bu acıları belirli bir azınlığın keyfi için yaşamak zorunda olmadığımızı, yaşanabilir kentler için mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz