Açıklamada, kanalizasyon kaynaklı kokunun önlenmesi için bilimsel veriler ışığında kanalizasyon sisteminde MgOH dozlaması yapıldığı ve Körfez’e kimyasal madde verilmediği belirtildi. Bunun yanında Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğü’nün yazısında 3 noktadan numune alındığı, alınan numunenin ölçüm için yetersiz olduğunun altı çizildi. Numune sonuçlarında çıkan yüzeyde yağ tabakası bulunduğu, ham petrol ve türevlerinin gemiler ve organize sanayi bölgelerinden kaynaklandığı belirtildi. Buna ek olarak gemi ve organize sanayi bölgelerinden kaynaklanan kirliliğin denetim, yetki ve sorumluluğunun Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Liman Başkanlıkları’nda olduğu vurgulandı.

İZSU’dan yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

Tugay: İzmir'de yatırım yapmak isteyen herkesin yanındayız Tugay: İzmir'de yatırım yapmak isteyen herkesin yanındayız


“03.11.2023 tarih 7851144 sayılı Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği İl Müdürlüğü yazısının ilk paragrafında; son günlerde basında yer alan İzmir Körfezi’ndeki kokuyu bastırmak amacıyla kimyasal madde kullanıldığı yönündeki haberlere istinaden numuneler alındığı belirtilmektedir.
İzmir genelinde yaşanan koku problemi ile ilgili kanalizasyon kaynaklı kokunun giderilmesi amacıyla Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde sonlanan kanalizasyon sisteminde tamamen bilimsel verilere dayalı olarak ODTÜ ile yapılan ortak çalışma ile MgOH dozlaması yapılmış, bu uygulama kanalizasyon sisteminde olup körfeze herhangi bir kimyasal madde verilmemiştir. Yazıda belirtilen analiz sonucu da göstermektedir ki Körfez’de herhangi bir kimyasal madde tespit edilmemiştir.

Yazıda belirtilen 3 noktadan alınan numunelerde “Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik” standartlarının üzerinde olduğu belirtilen E.coli ve İntestinal enterokok aynı bölgeden kurumumuz tarafından izlenmekte olup, 09.10.2023 ve 12.10.2023 tarihinde alınan numunelerde mevzuat limitlerinin altında olduğu ölçülmüştür. 09.10.2023 tarihinde İl Halk Sağlığı Müdürlüğüne yaptırılan analiz sonuçlarında da mevzuat limitlerinin altında değerler ölçülmüştür.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü uzun yıllardan beri toplamda 35 noktadan aylık olarak izleme yapmaktadır. 11 noktanın analiz sonuçları https://eislem.izmir.bel.tr/tr/korfezdegerleri/22 adresinde paylaşılmaktadır. Bu nedenle tek numune üzerinden genel ve bilimsel olduğu söylenen bir değerlendirme yapılabilmesi mümkün değildir.

Numune sonuçlarında belirtilen yüzeyde yağ tabakası bulunduğu, ham petrol ve türevleri parametresinin standartları üzerinde olduğu iddiası ile ilgili olarak gemilerin veya organize sanayi bölgesinden kaynaklanan kirliliğin denetimi, yetki ve sorumluluğu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Liman Başkanlıklarınca yürütülmektedir. Bugüne kadar idaremiz tarafından üniversitelerle birlikte yapılan izleme çalışmalarına ait raporlarda da körfezin kirlilik kaynaklarından biri de liman ve gemilerin balast suları ile taşınan istilacı türler olduğu raporlanmıştır.

“Yüzme Suyu Kalitesinin Yönetimine Dair Yönetmelik”te belirtilen E.coli ve İntestinal enterokok, yıllara sari izlenmesi ve tek numune ile değerlendirilmemesi gereken parametreler olup, kurumuzca da sürekli izlenmektedir.

14.11.2023 tarihinde bir gazetenin yayınladığı “20 Yılın En Kirli Körfezi” başlıklı yazıda paylaşılan bilgi notunun ilk paragrafında; Son günlerde basında yer alan İzmir Körfezi’nde koku olduğu ve körfeze arıtılmadan atık su girişi olduğu yönündeki haberlere istinaden ilimizdeki atık su arıtma tesislerinin deşarjlarının bulunduğu deniz alanlarından numune alındığı belirtilerek, 03.11.2023 tarihli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün yazısındaki numune sonuçlarına yer verilmiştir. Bu haberde de tek numuneye göre değerlendirilme yapılarak “Körfez PR’ları bilimi çökertti” denilmesi bilimsellikten uzak bir söylemdir.

Ayrıca Körfez’deki koku ve atıksu deşarjları şikâyeti ile numune alındığı belirtilmiş, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi ve Güneybatı Atık Su Arıtma Tesisi sürekli Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından denetlenmektedir.

Son günlerde deniz kokusu şeklinde gelen şikayetler de sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde seyretmesi, denizdeki durağanlık nedeniyle alg patlaması sonucu oluşan geçici doğal bir olaydır. Bu durum da üniversitelerin bilimsel tespitleriyle belirlenmiştir. Büyükşehir Belediyesi olarak 2021 yılında yapılan başvuru üzerine Mayıs 2022’den itibaren orta körfezde yer alan Narlıdere Limanreis yüzülebilir bir nokta olarak açıklanmıştır. İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından da https:// yüzme.saglik.gov.tr adresinden yayınlanmaktadır.


Orta Körfezdeki bu iyileşmeler gösteriyor ki; Körfeze yönelik başlattığımız yağmur suyu ayrıştırmaları, atıksu arıtma tesisleri revizyonları, 4. Faz ve dip tarama faaliyetleri yapıldıkça, ayrıca liman faaliyetleri sonucu oluşan kirliliklerin önüne geçilmesi ile İç Körfez su kalitesi de daha iyi noktalara gelebilecektir.”