İZMİR

Karşıyaka Meclisinde gündem işçi krizi

Karşıyaka Belediyesi Meclisi’nin gündemi Karşıyaka Belediyesi’ne ait 93 işçinin iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle işten çıkarılması oldu.

Abone Ol

Karşıyaka Belediyesi Eylül ayı olağan meclis toplantısının birinci oturumu Başkan Yıldız Ünsal idaresinde yapıldı.

Meclisin ana gündemi Karşıyaka Belediyesi’ne ait Kent AŞ bünyesinde çalışan 93 işçi iş bırakma eylemine katıldıkları gerekçesiyle işten çıkarılması oldu.

AK PARTİLİ ÖZTÜRK: SON YIL PANSUMAN AMAÇLI BİR PLAN GELDİ

AK Parti meclis üyesi Adem Öztürk, komisyondan gelen 1. Etap imar planı revizyonu ile ilgili söz alarak şunları söyledi:

“Afet durumunda araçların bile giremeyeceği sokaklar var. Siz burada mıydınız? Bilmiyorum ama biz depremde Karşıyaka’daydık. Müthiş bir kaos oldu. Alınacak bir dizi önlemlerde ilk ayak olarak bu şehrin ciddi bir şekilde imar planlarının revizyonlarına ihtiyaç duyulduğunu geçtiğimiz dönem belediye başkanımıza iletmiştik. 1. etap ile ilgili ciddi bir revizyon yaptığını söylemişti o dönem bizde de beklenti büyüktü. Reklamları yapılmıştı. Sonuç olarak son yıl öyle bir imar planı önümüze getirildi ki, beklentilerimizi karşılamayan, pansuman amaçlı, ada ayrım çizgilerinin belirtildiği, iki tane sağlıklaştırma alanının ilan edildiği, iki tane imar adasının birleştirildiği, aradaki yolun kapatılarak bir örneklem, imar adasının yapıldığı garip bir imar planı revizyonu getirildi. O zaman da Karşıyaka’nın hiçbir derdine derman olmayacağını, kentsel dönüşüm ile ilgili aslında hiçbir kalıcı tedbir getirmediğini söylemiştik. Haliyle bu revizyonun imar planı çeşitli etaplardan geçti. En son 1/1000’liği burada askıya çıktı. 1/5000’liği büyükşehirde askıya çıktı. Vatandaşlar da haliyle bu planlara bizim gibi düşünmüş olacaklar ki itirazda bulundular. Biz bu maddeleri görüştüğümüzde, Plancılar Odası’nın itirazları dahil olmak üzere vatandaşın haklılığını da ortaya koyarak, aslında yapılan bu değişikliklerin vatandaşların lehine değil de aleyhine olduğunu kabul ederek oy birliğiyle buraya getirdik. Geçmişe ait bu bilgileri şunun için verdim: Koskoca bir revizyon planı. Karşıyaka’nın hiçbir ihtiyacını gidermeyen, belediye, hükümet konağı, dolmuş duraklarının olduğu yere çözüm getirmeyen, Tersane, Alaybey, Tuna mahallelerinde deprem dönüşümüyle ilgili hiçbir öneri getirmeyen, üstelik itirazlar kabul edildiğinde plansız olma riskiyle kalacak bir revizyon imar planı sadece iş olsun diye mi yapıldı? Artık söylemekten bıktık. Madem imar planı revizyonu yapacaksınız, Karşıyaka’nın yarısını ilgilendiren bir durumsa lütfen göz boyamak için imar revizyon planı yapmayın. En azından o bölgeyi imarsız bırakma riskiyle insanları yüz yüze bırakmayın. Akılcı, bilimsel, mantıklı bir imar planı revizyonu yapın demiştik. İtirazların kabul edilmesi, ibrenin tekrar bu noktaya gelmesi, eski planla yeni plan arasındaki planın ada ayrım çizgilerinin daha net belli olması bizim ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu.

Başkan Ünsal konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu önceki dönemden beri çalışılan bir konu. Sadece ilçe belediyelerini bağlamıyor, Büyükşehir’i de bağlayan bir şey. Kolay bir şey değil. Belediyelerde de süreklilik söz konusu. Bununla ilgili büyükşehirde imar komisyonunda yer alan arkadaşımız Nilüfer Hanım da burada. Açıklamasını yapsın” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu adına verilen bilgiler arasında şunlar:

“Revizyon imar planları, bir bölgede kentin geleceğiyle ilgili ana kararlar. Arsa birim değerlerinin bu kadar kıymetli olduğu. Emsallerinin 5-6-7 olduğu bir yerde bu çalışmayı yapmak çok zor. Bu bölgelerde de çok çalışıldı. Kenti rahatlatmak istiyoruz evet ama bu sefer de emsal değerleri, komik bir değer ama, 10’lara, 12’lere çıkması gerekiyor. Normalde buranın emsalleri 5. Alanı boşaltmak istediğimiz zaman en aşağı 10. Bu da olacak bir planlama mantığı değil. Bu plan buna rağmen, üstünde mevcut yapıların olmasına rağmen bazı şartlar getiriyor. Eğer kendileri ada bazlı birleşirlerse, itirazların bir kısmında bu vardı ve kabul ettik, inşaat alanlarını kamu kullanımına açarlarsa yüzde 20 gibi inşaat artışı veriyoruz. Bu güzel bir olay. Bunun karşılığı olarak da zaiyat yüzde 45. Yüzde 20’lik kısmını kamuya terk alıyoruz. Minibüs duraklarının olduğu bölgeyi de çalıştık. Büyükşehir de bazı çalışmalar yapılıyor, proje aşamasında. Bu bölgede bir proje çalışıldığı zaman planın bu bölgeyle ilgili revizyonu çok kolay. Özellikle bir şey yapmadık. Tersane bölgesini anlattım. İki bölgede planın getirdiği adaların birleştirilmesi vardı. O bölgedeki mal sahipleri ciddi anlamda itiraz ettiler, bir kısmını kabul ettik, mağduriyeti önlemek adına. Metro hattında 4-5 tane binanın mantıklı itirazları vardı, kabul ettik. Bostanlı bölgesinde yatık binaların olduğu yerler, uzun bir süredir basının gözü önünde. Ada bazlı birleşmeleri durumunda planın ana kararlarına aykırı olmayan yüzde 20 inşaat artışlarını verdik. İtirazların bu kısmını kabul ettik ama son noktayı büyükşehir karar verecek. Onun komisyonlarında da değerlendirilecek.”

Konuya ilişkin konuşma yapan Başkan Ünsal, “İZBAN’da çok güzel çalışma var. Altyapıyı biliyorum ama ortada net bir şey olmadığı için söylemiyorum ama ilçemizi çok rahatlatacak bir şey. Ada bazlı çalışma yapılması ilçemizi rahatlatacaktır, yüzde 20 kat artışı, yüzde 20 araziden de yeşil alana daha fazla bırakılması iyi olacaktır. İlçemizin bir silüeti, kimliği var onu bozmamak lazım. Karar Büyükşehir Belediyesi’nde” dedi.

İlgili maddeler, komisyonlardan geldiği şekliyle oy birliği alarak kabul edildi.

‘STK ZAMMI’ TARTIŞMASI

Mecliste AK Parti Grubu’nun verdiği Sancar Maruflu Sivil Toplum Kuruluşlarında yer alan 300 TL olan kiralarının İZ bedele dönüştürülmesine yönelik önerge tartışmalara neden oldu. Başkan Ünsal, Sayıştay raporundan örnek verirken, AK Partili meclis üyeleri, STK kiralarına yapılan zamma tepki gösterdi.

Başkan Ünsal, söz konusu önergenin ‘bir önerge olmadığını’ söyleyerek şöyle devam etti:

 “STK’lardan alınan katılım payının kamu zararı yaratmasına ilişkin Sayıştay bulgusu var bu sene yayımlanan raporda. ‘Sonuç olarak belediye tarafından hazırlanan yönergenin ilgili maddesinde ifade edildiği gibi ortak giderlere katılım payının günün koşullarına uygun olarak belirlenmesi ve gerçekçi bir maliyet analizi yapılması gerekmektedir.’ O yüzden bunu kabul edemiyoruz.”

AK Parti meclis üyesi Adem Öztürk söz alarak, “Bu bir önerge değilse gündemin beşinci, üçüncü maddesi de bir önerge değil. İkisi de tamamen aynı konuları kapsıyor. Önergelerin gündeme alınmasını alınmamasını komisyonlarına gönderilip gönderilmemesini oylamanız gerekiyor. Havada kalmaması için gündeme alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Başkan Ünsal, Öztürk’e cevaben, “Gündemimizde var bu konu tekrar almaya gerek var mı dedim. Bunları içerik açısından da çok rahat değerlendirebiliriz. Şu anda bu önergenin gündeme alınmasını oylayalım” dedi.

İlgili önerge oy çokluğuyla kabul edilmedi.

ÜNAL: EL VİCDAN YÜZDE BİN 200 ZAM

Önergeye ret oyu kullanacaklarını söyleyen AK Parti Meclis Üyesi Hasan Ünal, “Konu gündeme geldi.  Sayıştay raporları da öne sürdünüz ancak Sayıştay raporları özellikle belediyenin ticari faaliyet gösteren yerlerle ilgili bu tarz bir talebi gündeme getirebilir. Ancak size eğer belediyeye bu konuyla alakalı rakamlar düşük kalıyor ve güncelleyin dediyse bunun güncellenmesinin adı yüzde bin 200 zam olmaz. Sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri resmi kurumların dışında kalan ve bunlardan bağımsız olarak çalışan politik, sosyal, kültürel, hukuki amaçlarla oluşturulan çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kar amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlayan veya ödemelerini üyelikle sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri, sendika, vakıf ve dernekler altında faaliyet gösterir. Vakıf ve dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır. Karşıyaka’mızla, toplumla birliğin sağlanması adına çok ciddi katkılar sunan yardımlar yapan, etkinlikler düzenleyen, hatta yanılmıyorsam geçen yıl 152 çocuğumuzun ortaklaşa Sancar  Maruflu sivil toplum kuruluşlarımız sünnet törenini gerçekleştirdiler. Burada da anlaşılan üzere ayakta kalmaya çalışan ve asla ticari kar amacı olmayan kuruluşlarda kira alınmaması gerekirken yüzde bin 200, aylık 300 lira olan kiranın, 3 bin 500  liraya çıkarılması hiçbir mantığa sığınmaz. Burada bildiğim kadarıyla 100’ e yakın sivil toplum kuruluşumuz var. Alt alta, üst üste vurduğunuz zaman bunların belediyeye nasıl bir zarar oluşturdu, nasıl bir kamu zararı oluşturdu aklımız almıyor. Dolayısıyla komisyona sevk olacak. Ancak el vicdan yüzde bin 200. Bu derneklerimiz yapılan bağışlarla ayakta durmaya çalışan kuruluşlar. Sancar  Maruflu’nun yerleşkesinde yer alan sete kadar da alakalı getirmiş olduğumuz önergenin de biz komisyonlara sevk edilmemesi ve reddi yolunda oy kullanacağız” dedi.

BAŞKAN ÜNSAL: BELEDİYE OLARAK BÜYÜK BİR AÇIĞI KAPATTIK

Başkan Ünsal, AK Partili Ünal’a şu yanıtı verdi:

“STK’lar ile ilgili sizden biraz daha fazla bilgi sahibi olabilirim çünkü çok büyük STK’larda yönetim kurulu başkanlığı yaptım çok uzun yıllar. Dediğiniz şeyi çok iyi biliyorum. Tamamen gönüllü yapılan bir hizmet. Sancar Maruflu birçok STK’yı ortak noktada buluşturan bir merkez. Geçen yıl yapılan büyük bir çalışmadır. Belediye olarak önemli bir açığı kapattığımızı düşünüyoruz. Yerleşkede elektrik, su, internet, güvenlik gibi hizmetler veriyoruz. Bunlar da maliyet oluşuyor. STK’lardan aldığımız mevcut katkı payı bu hizmetlerin maliyetlerini karşılamadığı yönünde geçen yılın Sayıştay raporlarında bulgular var. Siz bulamadınız ama okuyayım. Bulgu 17. Başlığı ‘STK’lara kiralanan yerlere ilişkin tahsil edilen katılım payının düşük olması’. Sayıştay bunu yazmaz tesislerdedir dediniz. Sadece STK’ları diyor. Tekrar edeyim size, duyamadınız herhalde. Sonuç olarak belediye tarafından hazırlanan yönergenin ilgili maddesinde ifade edildiği gibi ortak giderlere katılım payının günün koşullarına uygun olarak belirlenmesi ve gerçekçi bir maliyet analizi yapılması gerekmektedir.’

ÜNAL: SIRTINIZDA BİR YÜK VARSA KARŞIYAKA BELEDİYESİ'Nİ YÖNETİLMEZ

Gündem dışı konuşmada işten çıkarılan 93 işçi hakkında  AK Parti Meclis Üyesi Hasan Ünal, “söz alan Bir belediye işçi çıkarabilir. Bir belediye personel fazlası sayısıyla alakalı gerekli önlemleri alabilir. Ancak 93 tane işçi 25/2 madde ile kod 46’dan dolayı atılamaz. Kod 34 ne diyor yani iş kanunu;  ücret ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ödenmeyen işçi iş görme borcu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi görev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş hadleri çalışmadıkları için fesh edilemez. 93 arkadaşımızın iş hakkı bu nedenden dolayı fesh edemezsiniz. Aykırı. Kanuna aykırı. Kod 46 ya da 25/2 ise uyuşturucu kullanımı var, alkollü işe gelmek var. Hırsızlık var. Aklınıza ne geliyorsa hepsi var. Yazık ya. Bakın içinde 25 yıldır çalışan belediyeye emek vermiş olan arkadaşlar var. 2 yıl demiyorum, 7 ay demiyorum. 20, 25 yıldır bu belediyeye emek vermiş olan kişiyi siz kapının önüne koyamazsınız. Yönetiminiz kapının önüne koyamaz. Bu arada da  her ay Büyükşehir Belediyesi'nde, bu doğum ile  ölüm gibi normal bir sirkülasyon her ay en az 150 , 200 tane işçi emekli oluyor. Eğer bununla alakalı sırtınızda bir küfe, sırtınızda bir yük varsa Karşıyaka Belediyesi'ni yönetilmez  duruma getirip ödül olarak da Büyükşehir Belediyesi Başkanı olan Cemil Bey'e bunu iletin. Çünkü Cemil Bey için 200, 300  kişiyi alma şu şişeyi buradan alıp buraya koyma kadar kolay” dedi.

SİZ DE BELEDİYELERİNİZDE AYNI HASSASİYETİ GÖSTERİN, SAMİMİYETİNİZE İNANAYIM

Başkan Ünsal, AK Partili Ünal’a cevaben şunları söyledi:

“AVM ile ilgili, ilk meclis toplantımızda plan değişikliği talebiyle başlayan bir süreç var. Herkesin bildiği gibi o plan tadilatı reddedildi. O günden itibaren yasal olan ne gerekiyorsa o işletme için yapıldı. Defalarca ceza yazıldı, kapatılma kararı çıktı, üç kere kurşunlu mühür yapıldı her seferinde kırıp açtılar. Haklarında dava var. 7 milyon TL cezaları var. Sonra yıkım yapıldı. Yasal zeminde hizmet verebilmeleri için prosedürleri takip ediyorlar. Herkese eşit mesafedeyiz. Konuyu kişiselleştirme söz konusu değil. Tüm işletmeler için de aynı yöntemi uygulayacağız.

İşçilerle ilgili bilgi vereyim. Göreve geldiğim günden bu yana emeğin ve emekçinin yanında bir tavır takındım. Kimse inkar edemez. Geriden gelen 2,5 aylık maaş vardı alamadıkları. Şu an yarım ay var, her şeyi durdurduk. Temmuz sonunda sendika ile yeni sözleşmemizi imzaladık. Sendikalarla ilişkimiz hep pozitif oldu. Çalışanlarla da ilişkilerimiz hep pozitif oldu. Maaşların zamanında ve tam olarak ödenmesiyle ilgili bir problem olduğu gerçek... 30 aydır böyle. Çeşitli sebepleri var elbette. Özveriyle çözmek için çaba sarf ediyoruz. Bahsi geçen işten çıkarmaların doğrudan bu durumla ilgili olmadığını belirtmek istiyorum. Ortada bir disiplin suçu var. Sendikanın bile karşı çıktığı belediyenin gelir getirici tesislerinin hukuksuz olarak üç gün boyunca kapatılması söz konusu. Bu durum mesaide olması ve halka hizmet etmesi gereken çalışanlarla kurumumuz arasında güven ve disiplin sorunu doğurmuştur. Kamuyu korumak adına böyle bir aksiyon aldık. Şahsi menfaatlere değil, kamuya hizmet etmektedir. Kim olursa olsun buna izin veremeyiz. Haksızlığa uğradığını düşünenler haklarını arasınlar hukuk yoluyla. Kurumun itibarını korumaya yönelik bunu yaptık. Sizden aynı hak arama hassasiyetini, belediye ayırt etmeksizin sizin iktidarda olduğunuz belediyelerde de göstermenizi temenni ediyorum. O zaman samimiyetinize inanacağım.”