Gençlik ve Spor Bakanı, İzmir Milletvekili Adayı Dr. Mehmet Kasapoğlu, basın mensupları ile bir araya geldi.

Alsancak Stadı Gençlik Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya; AK Parti İzmir Milletvekili Adayı Enes Efendioğlu, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili de katılım sağladı.

Spor ve gençlik konularından yapılan çalışma ve yatırımları aktaran Bakan Kasapoğlu daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.

“GENÇLER İÇİN ÇOK ÖZEL BİR YUVA”

Alsancak Stadı Gençlik Merkezi’nin özel bir mekan olduğunu belirterek sözlerine başlayan Kasapoğlu, “Türkiye için çok yeni bir çalışma alanı olan gençlik merkezimizde de sizlerle beraberiz. Farklı olanaklarıyla gastronomiden teknolojiden edebiyata kadar pek çok alanda gençlere yaşam alanı sunmanın ötesinde adeta üniversite gibi faaliyet gösteren bir yer. Hem bir spor mekanı hem de gençler için çok özel bir yuva olan mekandayız” ifadelerini kullandı.

“BAKANLIĞIN SAHİBİ GENÇLERDİR”

Türkiye genç bir ülke olduğunun altını çizen Kasapoğlu, “İstatistiklerde de Avrupa’nın genç ülkesi olduğu görülüyor. En genç nüfusta bizde. Gençliğin dinamikliğiyle Türkiye hem genç nüfus hem de özel bir genç nüfusa sahip. Biliyorsunuz hep gençlerle beraberiz. Türkiye’nin tüm bölgelerinde en ücra noktalara kadar gençlerle beraber olmak noktasında önemli çalışmalara imza attım. Gençlerimiz süreçlere katma konusunda güzel başlangıçlar yaptık. Gençlerimize yönelik bir takım tanımlamalar hiçbir şekilde gençlerimize uymadığını, bu kalıplara sığdıramayacak kadar özgür bir karakterleri var gençlerimizin taşıdığı incelikle, olaylara bakışıyla duyarlılığıyla çok ama çok farklılar. Gençlerimizin bugünleri ve yarınlar için gayretle inançla var olduklarını görüyoruz. Bakanlık olarak 2 ana alanımız var. Gençler ve spor. Gençlere yönelik ortaya koyduğumuz çalışmalar yurtlar, gençlik kampları, gençlik proje destekler, gençliği destekleme projelerinin her biri bizim çalışmalarımızın ana başlıkları. Sporda ise statlar, salonlar, havuzları, semt mahalle sokak bazlı tesisler, spora erişimi kolaylaştırmak için adımlar… Tüm bunların aslında çatısında şunu görüyoruz; grup kültürünü inşa ettik. Bakanlık olarak 2011 yılından itibaren kurulmuş bir bakanlığız. Kurum kültürünü ben bu sürecin önemli balarılarından bir olduğunu ifade etmek istiyorum. Gençlikte çok aktif bir katılım süreci. Çok dinamik bir yapı aramızdaki. Şunu dedik; Gençler Bakanlığı. Bakanlığın sahibi gençler. Gençlerle aramızda sınır yok. Gençler için bu bakanlığın her yerinde kapı yoktur. Kapıyı tıklamadan girebilirler. Bu rahatlığı verdik. Bakanlığın bütçesinin son 2 yıldır gençlerle kararlaştırıyoruz. Gençlerimiz bu noktada bütçenin kalemlerini onlar tespit ediyorlar. Avrupa’dan gelen gazeteciler bu modelin çok özgün bir model olduğunu ifade ettiler. Bugün İzmir’deyiz. Bu modeli İzmir’de daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz, güçlendireceğiz” dedi.

“TÜRKİYE JİMNASTİKTE BİR MARKA”

Artık her branşta sporcu yetiştiğini belirten Kasapoğlu, “Spor derinliğini neticesi. O kadar çok başarı geliyor ki artık sıradanlaşıyor ama bu da büyük bir mucize var. Toplu rakamları zaman zaman sizlerle paylaşacağım ama son bir haftada çok ama çok farklı başarışlarla karşılaştık. Jimnastik. İzmir bu anlamda Türkiye’nin en ciddi katkı sağlayan şehri. İnşallah bunu da yükseklere taşıyacağız. Jimnastikte Avrupa şampiyonasına Türkiye ev sahipliği yaptı. Erkekler Avrupa ikincisi oldu. Adem asil, 6 madalya kazandı. Ferhat yine İzmir sporcusu, paralel barda gümüş madalya kazandı. Kız sporcularımız finallerde boy gösterdi. Artık şunu görüyoruz ki; Türkiye jimnastikte bir marka. Halter, spor tarihimizin en büyük başarılardan birine imza attığımız branşlardan. Doğrusunu söylemek gerekirse halterde bir düşme trendi vardı. Gerekli çalışmalarla bunun da sonuçların almaya başladık. Son Avrupa şampiyonasında sporcularımız 22 madalya ile döndüler. Kısa sürede genele olarak son bir ayı anlattım. Yılbaşından bu yana ise; sporcularımız bin 45 madalya aldılar. Bunlar 30 farklı branşta kazanıldı. 2022’de toplamda 6 bin 127 madalya kazandık. Bu da 50’ye yakın branş oldu. Ufkun ne kadar geniş olduğu ve ne kadar güçlü olduğumuzu gösteriyor. Bu gururunu yaşatan sporcu arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

“HAYAL SATMIYORUM, SONUÇ DİYORUM”

Türkiye’nin her yerinde tesis alt yapısı kurduklarını söyleyen Kasapoğlu, “Yetenek taramasından tesis alt yapısına tesis yöneticisiyle merkez teşkilatındaki arkadaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bu ülke bunları başardı. Daha büyük başarılara da yürüyor, bunu görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, spor aşığı bir lider. Sporu birkaç branştan ibaret görmeyen bir lider. Kendisine ayrıca şükranlarımı arz editörüz. Aynı zamanda bir sistemim var. Bu ülke bir hayale sahipti. Olimpik branşla ilgili mesele hayalleri vardı. Hiç sporcu dahi gönderemediği branşları oldu. Artık bunların hepsi geriden kaldı. Türkiye temsilci gönderemediği branşlar da şimdi zirveye oynuyor. Bu dalga dalga giden başarılar hak ettiği gündemi yakalıyor mu? Bu başarılar hangi ülkede yaşanılırsa yaşansın ana gündem olur. Gazetelerde, sosyal medyaya bakıyorum saatlerce günlerce kısır gündemler tartışılıyor. Bunu elbet ki biliyoruz; branşlar arasında en önemli ekonomi futboldur. Futbol olması gayet doğaldır ama ben bu ülkenin sporcunun tarihine altın harflerle geçen spor devriminin bu ülkede daha fazla konuşulması gerektiğini düşünüyorum. İşte size manşet yapacağınızı konular. Hep birlikte bunları konuşalım. Sportif başarı da devamını getirmek önemli. Tesis alt yapı bunun temeli. Tesise alt yapıyı çözdükten sonra… Türkiye’nin hangi noktasına giderseniz gidin olimpik havuzları, atletik tesisleri görürsünüz. Biz -ceklerden, -caklardan bahsetmiyorum, sonuçlardan bahsediyorum. 21 yılda ilmek ilmek işlenen bir vizyonun sonuçlarından bahsediyorum. Asıl olan sürdürülebilirliktir. Bunun adına her gün yeni bir adım atıyoruz. Hayal satmıyorum, sonuç diyorum. Sonuçların güçlendirilmesi diyorum. Bu ülkede hep klasik bir tartışma vardı. Spora mu eğitim mi diye. Sporcu veya öğrenci belli bir döneme geliyor ve yol ayrıma giriyor. Okula mı spora mı devam edeyim diye. Biz bu ikilemi ortadan kaldırdık. Bahsettiğim devrimlerden biri de budur. Hem kariyerine hem de spor hayatına devam edilmesi adına önemli bir adım. Artık doktor, avukat, mühendis sporcularımız var. Yeteneği tespit etmek önemli. Can alıcı bir nokta var; insan kaynağı. O yeteneği yoğuracak bir anlayış yani antrenörler. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Hiç biri birbirinden kopuk değil” dedi.

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni dava

“TESİSLERİN HER BİRİNE ESER DİYORUM”

Tesisleri eser olarak nitelendiren Kasapoğlu, “Hayallerimiz vardı. Türkiye’nin sporda önde gelen ülkelerden biri olması ve tüm alanlarda olduğu gibi sporda da öncü bir ülke olmak. İstikamet belirleyen ülke olmak. O yüzden biz tesislerimiz birer salon stat olarak görmüyoruz. Onların temelinde hayallerimiz var ve o anlamda bu tesislerin duvarlarını gençlerimizin başarısıyla mutlu olan 85 milyonun o güzel duygularıyla örüyoruz. Tesislerin her birine eser diyorum. Bu eserler sadece bugünümüzü değil yarınlarımızı da aydınlatacak. Spor çok yönlü bir kavram. İste tesis alt yapısı bunun bir parçası. Dünyada tesis noktasında gelişim yaşamadan sportif hamle yapmış ülke yok.

“HEDEFLERİ GENİŞLETİYORUZ”

Yurtlar meselesi üzerinden algı yaratılmaya çalışıldığını ifade eden Kasapoğlu, “Bir ara birilerinin istismar etmeye kalktığı yurtlar konusu var… İzmir’iyle İstanbul’uyla Ankara’sıyla Hakkari’den Kars’a kadar 81 ilde ilmek ilmek örülmüş bir tesis alt yapısı var. Yurtlarda bunu önemlilerinden biri. Hepimiz üniversite okuduk. Yurtlarda kalanlar ve kalamayanlar oldu. 2002 yılında 100 kişi yurda başvuruyorsa bunun 10-12 kişi yerleşebiliyordu. O yurtlar şartlar itibariyle sıcak suyun haftanın belirli günü verildiği, ışık almasıyla yapısıyla 30-40 kişilik koğuş sistemleriyle farklı bir manzarayla karşı karşıyaydık. 180 bin civarında yurt yatağı vardı. Bugün ise 850 binlik yurt yatağı var. Her bir birbirinden konforlu, odasında sıcak suyu var. Bu yıl İzmir’de başvuran her bir öğrenci yurtlara yerleşti. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de başarımızı bu yıl taçlandırdık. İnşallah yine bu sayıyı konforu yükseltmenin peşinde olacağız. Bir yandan hedefleri gerçekleştirirken diğer yandan da hedefleri genişletiyoruz. Bu süreçte bizi demorolize etmeye çalışan, algı yaratmaya çalışanlar oldu ama biz yolumuza devam ettik” diye konuştu.

“BİZİM GENÇLERİMİZ DÜNYANIN VİCDANIDIR”

“Bizim çalışma felsefemizin temelinde fırsat eşitliği var” diyen Kasapoğlu, “Erişilebilirliği herkes için sağladık. Her bir genç için sağladık. Bu ülkenin evlatlarına imkan verdiğinizde inanın başaramayacakları bir şey yok. İşin bir de sosyolojik boyutu var. Bizim gençlerimiz dünyanın vicdanıdır. Bu olaya görünür yönüyle bakmaz. Olaylara vicdan penceresinden bakar. Merhamet, adalet ruhuyla bakar. Dünyayı daha adil daha barışçıl ortam kılmanın yolu bizim gençlerimizin omuzunda yükselecek” dedi.

“ESER SİYASETİ ANLAYIŞIMIZI DİRİ TUTARAK DEVAM EDECEĞİZ”

Eser siyasetine devam edeceklerini vurgulayan Kasapoğlu, “21 yıl önce iktidara gelirken ayrıştırmayı, ötekileştirmeyi bütünleştireceğiz dedik. Kardeşlik aslolan dedik, biz birlikte Türkiye’yiz diye yola çıktık. Bundan sonraki süreçte yeni hayallere vitesi büyüterek devam edeceğiz. İzmir’deyiz. Hem gençlik hem sporcuların bakanı olarak karşınızdayım ama artık İzmir milletvekili olarak da karşınızdayım. İzmir ülkemizin gözbebeğidir. Her açıdan marka şehirdir. Bu markayı birlikte güçlendireceğiz. Sporda 2002 yılında İzmir’de yaklaşık 80 civarı tesis bugün 300’e yaklaşmış durumda. Hiç bir gençlik merkezi yoktu, bugün 13 gençlik merkezi var. 2002’de 20 binken şu an 395 bin lisanlı sporcu var. Fersah fersah kat ettiğimiz yollar var. Türkiye böylesine tesis envanteri ile çeşitliliği ile dünyanın en önde gelen ülkelerden biri. Ben İzmir’in sokaklarında mahallerindeyim. O müthiş enerjiye şahidim. İzmirli hemşerilerimizin ilgisine teşekkür ederim. İzmirli gençlerin teveccühü için çok mutluyum. İzmir’in enerji misyonu taşıması ayrıca mutluluk verici. İnşallah ileriki günlerde İzmir ile ilgili yeni çalışmalarımız olacak. Oralarda sizlerle beraber olacağız. Müjdeleyeceğimiz çalışmalar olacak. Kiraz’dan Karaburun’a kadar harıl harıl çalışan ve üreten anlayışla sizlerle birlikte olacağız. Durmaya tahammülümüz yok, zaman kaybetme lüksümüz yok. Onun için bir an olsun durmadan inşallah bu eser siyaseti anlayışımızı diri tutarak devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“ENVANTER İÇERİSİNDE”

Alsancak stadyumu ile ilgili sürecin devam ettiğini belirten Kasapoğlu, “Atatürk stadı içerisindeki alt yapıyla 17 branşa hizmet ediyor. Orada antrenman yapan gençlerle karşılaştım. Aktif bir alan. Türkiye genelinde envanter çalışmamız var. Atatürk stadı da o envanter içerisinde. O değerlendirme durumuna göre orada bir aksiyon alacağız” şeklinde konuştu.

“HEDEFLERİMİZ DEVAM EDİYOR”

Süreç içinde çalışamaya devam edeceklerini dile getiren Kasapoğlu, “Bizim hedeflerimiz devam ediyor. Sürdürülebilirlik dedik. Kadınıyla erkeğiyle herkesin spora erişimi dedik ve asıl olanda buna yönelik tesis alt yapı ve engelleri kaldırılması dedi. Ama spor dinamik bir alan. Gelişen faktörler var. Tespit edip bunlara yönelik adımlar atıyoruz. Bir sistem kurduk. Kurum kültürü inşa ettik. Bu sistemle tıkır tıkır işleyen mekanizma çerçevesinde... Bir yandan hedefler diğer yandan yeni hedefler. Bunlarla yola devam edeceğiz” diye konuştu.

“GEREKİRSE YİNE YAPARIZ”

İzmir’de uzun süredir yapılamayan Karşıyaka Stadyumu ile ilgili de konuşan Kasapoğlu, “Biz 40'dan fazla stat yaptık. 20 yılda böylesine modern birer altyapıyı milletin spor kamuoyunun emrine sunmuş bir ülke yok. Burada iki stadımız... Diğer iller... Bunları biz yaptık. Karşıyaka stadı hepsinden önce başladı. Maalesef belediyeler dahil olmak üzere engellerle karşılaştık. Yoksa bitmişti. İzmir'de 3 stat temeli atıldı aynı anda. Belediyelerin engellemesi, farklı kurumların engellemesi... Yapma inşa etme anlayışı da var... Ancak biz talep neyse bu güne kadar hep adımlarımız attık. Son süreçte yine Büyükşehir Belediyesi ile protokol imzaladık, devrettik. Ancak 3 yıldır bir şey yapılmadı. 40'dan fazla stat yaptık, gerekirse yenilerini de yaparız. Ancak birilerini bu noktada engel olmaktan ve bu süreçleri birer istismar aracı olarak görmekten vazgeçmek gerekiyor. Biz bir eser üretiyoruz. Yapmaktan hiçbir zaman kaçmayız. Birileri bir adım atıyorsa biz 10 adım atarız, yeter ki gölge etmesinler. Yılan hikayesine dönmesinde araştırırsanız işin aslını görebilirsiniz” dedi.