CHP'nin 38. Kurultayı'nda seçimi kaybeden ve 13 yıllık genel başkanlık görevini Özgür Özel'e devreden Kemal Kılıçdaroğlu, yaşananlara dair önemli açıklamalarda bulundu. Kurultayda, ilk tur sonucunda Özgür Özel'in az bir fark oyla önde olduğunun açıklanmasıyla çekilmesi gündeme gelen ancak daha sonra ikinci tura katılan Kılıçdaroğlu, o süreçte neler yaşandığını ilk kez anlattı.
"ÖZGÜR BEYİ DE ÇAĞIRSIN, BEN ELİNİ DE KALDIRAYIM"
Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuşan Kılıçdaroğlu, "Evet, ikinci tura katılmama yönünde bir kararım oldu. Divan Başkanı olan Ekrem İmamoğlu ile bu konuyu bir odada görüştük. ‘Özgür Beyi de çağırsın, ben elini de kaldırayım' dedim" ifadelerini kullanırken; ilk başta çekilmekten yana bir karar aldığını ancak atılan bir tweet sonrası kararından vazgeçtiğini açıkladı.
"EKREM BEYE YAKIN HESAPTAN BİR PAYLAŞIM YAPILDI"
Kılıçdaroğlu, "Fakat daha genel kurul salonuna gitmeden @ekremedit diye bir twitter hesabı var galiba. O hesapta farklı bir dille sanki bunu bir talimatla yapıyormuşum gibi tweet atıldı. Bu tweet hesabının Ekrem Beye yakın olduğu söylendi." dedi.
"BU TWEET ÇOK AĞIRIMA GİTTİ"
Söz konusu paylaşım sonrası kararını değiştirdiğini belirten Kılıçdaroğlu "Bu tweet çok ağırıma gitti. Yani kardeşim ben daha geliyorum konuşacağım, ağızımızdan çıkan şey anında sosyal medyada ve sanki bunu bir talimatla yerine getiriyormuşum gibi bir söylem. Bu beni çok rahatsız etti. Sonra gittim oraya tabi bunu diğer arkadaşlarda okumuşlar. Orada ‘Gitmeyin, adaylıktan vazgeçmeyin' diye bağıranlar oldu." diye konuştu.
"ADAYLIKTAN ÇEKİLİRSEN HAKKIMI HELAL ETMEM"
Kararını açıklamadan önce depremzede bir muhtarın ağlayarak "Adaylıktan çekilirsen ben de, çocuklarım da hakkımızı helal etmiyoruz" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Öyle deyince de tabi akan sular duruyor yani. Bir insanın hakkını helal etmemesi gibi bir tabloyla karşılaşmak istemem. O kişinin sonra muhtar olduğunu öğrendim. O muhtarın isteği üzerine böyle bir gelişme oldu. İki şey üst üste geldi: O tweet ve bir de ‘Ben hakkımı helal etmem' diyen muhtar." ifadelerini kullandı. (Saygı Öztürk / Sözcü)
