İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından düzenlenen doğal taş sektörünün küresel buluşması Marble İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, bugün düzenlenen törenle 29’uncu kez kapılarını açtı. Bu yıl Cemar Traverten-Mermer ana sponsorluğunda düzenlenen fuarda, tüm doğal taş firmaları Gaziemir’deki Fuar İzmir’in kapalı hollerinde yer alırken, C holünün büyük bir kısmı ile D holünün tamamı makine ve teknoloji firmalarına tahsis edildi. Blok mermer alanı da bin 500’e yakın blok doğal taşın sergileme alanı olacak. Bu yıl Marble İzmir’de sektör temsilcilerinden gelen talepler üzerine alınan karar doğrultusunda, yalnızca doğal taş ve doğal taş ürünleri ile makine ve teknolojileri sergileniyor.

 A W184181 02

“İzmir, ticaret ve fuarlar kentidir”

Fuarın açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, fuarın sadece doğal taş değil aynı zamanda teknolojilerin de fuarı olduğuna dikkat çekmek, İzmir ve Türkiye için çok önemli bir prestije sahip olduğunu belirtmek istediğini aktardı. Markalaşmanın ve pazarlamanın çok önemli olduğunu ve buna ihtiyacın bulunduğunu ifade eden Başkan Tugay, şunları kaydetti:

“Biz bu dönemde bölgesel olarak kalkınmaya önem vereceğiz. Bunun için komşu illerimizle Türkiye'deki tüm kurumlarımızla, kuruluşlarımızla iş birliği içerisinde olacağız. İzmir tarihi olarak bir ticaret kentidir, fuarlar kentidir. Bu yönünü geliştirmek için çok çaba harcayacağız. Bugün burada bulunan stant açan, reyon açan, satış yapan tüm sektör temsilcilerine başarılar diliyorum. Güzel bir fuar olmasını diliyorum.”

 A W184181 04

“Alternatif kullanımı olan ürünler sektörü tehdit ediyor”

“Nasıl bir İzmir” serisi, gıda ve tarım paneli ile devam etti “Nasıl bir İzmir” serisi, gıda ve tarım paneli ile devam etti

İzmir Valisi Süleyman Elban da fuarın her geçen gün büyüdüğünü söyleyerek sektöre hayırlar getirmesi temennisinde bulundu. Doğal taş sektöründe bir rekabetin olduğunun da altını Çizen Vali Elban, şunları söyledi:

“Rekabette öne çıkmanın kurallarını bizden daha iyi biliyorsunuz. Maliyeti düşürmek ve katma değer ürünler üretmek bunun temel sırrı. Hala bu sektörde madencilik yapıp, çıkan mermeri işleyen arkadaşlarımız eğer enerjisini kendisi üretmiyorsa, rekabet etmekle ilgili bir iddia olmaması lazım. Sektörün gerek madencilikte gerekse taşı işlediği yerlerdeki birçok makinenin üretimiyle ilgili çalışma yapılmayıp, hala İtalya ve Çin’e bağımlılık devam ediyorsa, iddiamız konusunda eksiklik var demektir. Bu sektörü tehdit eden konu, alternatif kullanımı olan ürünler. Gerek doğal olmayan gerekse diğer kaplama ve malzemeler sektörü tehdit ediyor. Çünkü hem ucuz hem tasarım acısında cazip görünüyor. Sektörde taşın cazibesini artıracak bilimsel, tasarımlar gibi ciddi çalışmalar yapılırsa sektör kendisini ispatlar. Kendini tehdit eden rakip sektörler karşısında anca ayakta kalabilecektir.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri (MAPEG) Genel Müdürü Arslan Narin de doğal taş işletmeciliğinin Anadolu'da antik dönemlerden günümüze kadar kesintisiz olarak gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Bu yıl 29'uncusu düzenlenmekte olan bu fuarın doğal taş işletmeciliğinin bir meslek, bir kültür ve bir miras olarak gelecek nesillerimize aktarılmasında önemli bir rol oynadığını ifade eden Narin, fuarın sektör temsilcilerinin uluslararası yatırımcılarla bir araya gelmeleri, güncel üretim ve gelişen teknolojilere ilişkin bilgi aktarımlarıyla yeni pazar oluşumları açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.

 

“Türkiye’de doğal taşa konulu maden ruhsat sayısı 4 bin 284”

Türkiye'nin dünyadaki doğal taş rezervi, üretimi ve ihracatında söz sahibi ülkeler arasında yer aldığını ve doğal taşların renk ve desen çeşitliliği bakımından diğer ülkelere göre bu alanda bir adım önde durduğunu vurgulayan Narin, şunları söyledi:

"Ülkemizde mevcut durum itibariyle doğal taşa konulu maden ruhsat sayısı 4 bin 284'dür. Bu sayı tüm maden gruplarındaki ruhsat sayısının yaklaşık 3'de birine denk gelmektedir. Bu rakamın 3 bin 93'ü işletme ruhsatıdır. 2022 yılında yaklaşık 18 milyon 160 bin ton üretim gerçekleştirilmektedir. Aslında doğal taş, madenciliği, madenciliğin Türkiye'deki imajı açısından da çok büyük sorumluluk üstlenmekte. Yani sahip olunan tüm ruhsatların 3'de biri alanda. Dolayısıyla biz doğal taş madencileri olarak madenciliğin imajını sağlamlaştırmak, iyi yönde göstermek için madenlerimizi çok verimli 1 metreküpünü dahi atık olarak nitelendirmeyecek şekilde üretmeye, kullanmaya, değerlendirmeye önem vermemiz gerekiyor. Yani bizim şu andaki Türkiye'deki madencilik açısından çok büyük bir sorumluluk üstleniyoruz. Çünkü ruhsatlarımızın 3'de biri tamamen doğal taş madencileri tarafından kullanılmakta."

Sözlerini sürdüren Narin, madenciliğin çevre hassasiyetinin ortaya çıkarılması için yürüttükleri Türkiye geneli Rehabilite Edilmiş Maden Sahaları ile Madencilik Sosyal Sorumluluk Çalışmalarının Tespiti Projesi kapsamında bugüne kadar 42