Göztepe, Trendyol Süper Lig'in 2. Hafta mücadelesinde Fenerbahçe ile Gürsel Aksel Stadyumu'nda karşı karşıya geldi. Karşılaşmanın ilk yarısı 2-0 Fenerbahçe üstünlüğüyle sona ererken, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç ve beraberindeki heyetin maça giremeyen Fenerbahçeli taraftarlar için deplasman tribününün olduğu bölüme gitmesine Göztepeli taraftarlar tepki göstermişti. Daha sonra ikinci yarının başladığı sırada Ali Koç ve beraberindeki heyet saha kenarından protokol bölümüne doğru ilerlerken Göztepe akreditasyon kartıyla statta görevli olan Fatih Özkan, Ali Koç'u arkadan ittirerek yere düşürmüş ve yaşanan olayın ardından İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Spor Güvenliği Şubesi ekipleri Özkan'ı gözaltına almıştı. Yaşananlara ilişkin Göztepe Onursal Başkanı Mehmet Sepil açıklamalarda bulundu. Fatih Özkan'ın kulüp çalışan olmadığını dile getiren Sepil, “Kulübümüzde direkt olarak profesyonel anlamda çalışan biri değil. Ancak bütün diğer kulüplerdeki uygulamalarda olabileceği gibi Göztepe altyapısıyla ilgilenen bir kişi ancak kulüpte resmi bir görevi yok” dedi.

“Maçtan önce nezaketen aradım, geri dönülmedi”

Fenerbahçe maçından önce Ali Koç'u nezaketen aradığını dile getiren Sepil, “Ali başkanı maçtan 2 gün önce aradım, amacım kendisinin böyle bir ihtiyacı olup olmayacağını sormaktı. Herhangi bir ihtiyacı varsa kendisine yardımcı olacağımızı söylemek istemiştim. Ancak telefonuma geri dönülmedi, aramamı göremedi mi bilmiyorum” dedi.

“Loca tahsis ettik”

Maçtan bir gün önce Fenerbahçeli yöneticilerin loca rica ettiklerini belirten Sepil, “Bizim Göztepe Stadı'nın durumunu herkes biliyor, elimizde ne loca ne de kombine satışlarından ötürü biletimiz kaldı. Fenerbahçe Kulübü bizim yöneticilerimizi aradığında CEO'muz Kerem Ertan ile konuştuk, ne yapıp edip Ali Koç'a bir loca bulalım dedik. Çok zor şartlarda bu locayı kendisine tahsis ettik” diye konuştu.

"Fenerbahçe yönetimi teşekkür mesajı attı"

Maç öncesinde deplasman tribünündeki bir olaydan dolayı Fenerbahçeli yöneticilerin kendilerine teşekkür ettiğini dile getiren Sepil, “Bir Fenerbahçe yöneticisi beni aradı, sanırım Ali Koç da yanındaydı. ‘Biz maça gecikiyoruz ama statta bizim taraftarımız bizimle temas kurdu, misafir tribünündeki hoparlörler çok yüksek seste müzik çalıyormuş' diyerek bizden yardım rica etti. Gerekli ilgililerle görüştük, sesin azaltılmasını sağladık ve sonra teşekkür mesajı attılar” şeklinde konuştu.

“Protokolde karşılama oldu”

Fenerbahçeli yöneticiler karşılanmadı gibi bir durumun olmadığını vurgulayan Sepil, “Maçtan beş dakika önce Başkanımız Rasmus Ankersen, Kerem Ertan ve Talat Papatya birlikte Ali Koç'a bir nezaket ziyareti yaparak ‘hoş geldin' demek istiyor. Fenerbahçe'ye tahsis ettiğimiz locaya gittiklerinde locanın boş olduğunu görüyorlar. Öğrendiğime göre Fenerbahçe heyeti stada biz seremoniye çıktığımızda gelmiş ve hep birlikte protokolde oturmayı tercih etmişler. ‘Bizi kimse karşılamadı, Göztepe'den yönetici yoktu' deniyor ama Ali Koç içeri girdiğinde Talat Papatya zaten protokoldeydi. Kendisini karşılayarak hoş geldiniz diyor, protokol tribününde yerlerini alıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Ali Koç'un düşürülmesi kabul edilemez”

Kendisinin futboldaki duruşunu herkesin bildiğini söyleyen Sepil, “Fenerbahçe ve aynı zamanda Kulüpler Birliği Başkanı'nın itilerek düşürülmesi asla kabul edilemez. Futbolda agresyonu asla sevmeyen, tasvip etmeyen bir başkanım. Geçmişte Göztepe'nin sorun yaşadığı birçok kulüple iyi ilişkiler kurulmasını sağlamak için büyük çaba sarf ettiğim bilinir. Bu olaydan önce de Göztepe ve Fenerbahçe arasında bilinen olumsuz hiçbir olay yaşanmamıştır” dedi.

“Bu arada seyircinin maça geç girmesi de ilk defa yaşanmıyor”

Göztepe CEO'su Kerem Ertan'ın yardım için sahaya indiğini belirten Sepil, “Ali Başkan sahaya indiğinde oraya neden gittiğini, amacını, endişesinin ne olduğu konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Bu arada CEO'muz Kerem Ertan, Ali Koç tünelden sahaya doğru girdikten sonra olayların tırmandığını görünce müdahale etmek üzere oraya gidip, ‘Başkanım ne gerekiyorsa yapalım, yardımcı olalım' diye sormuş. Kendisine yardım teklif etti, çünkü neden aşağıya indiğini bilmiyoruz. Ali Başkan da ‘Sen ne olduğunu bilmiyorsun' diyerek yoluna devam etmiş. Bu arada seyircinin maça geç girmesi de ilk defa yaşanmıyor, bütün Türkiye'de taraftarın zaman zaman stada geç alındığı bilinir. Ali Başkan'ın bu nedenle yürüdüğünü bilsek kendi taraftarımıza bunu izah eder, dönerken tepki almasını engellerdik” dedi.

Göztepe, Solet'in bonservisini alacak Göztepe, Solet'in bonservisini alacak

“Fatih Özkan'ı gördüğümde söylenebilecek en ağır sözleri söyledim”

Ali Koç'un ittirilmesinin onaylanabilecek bir tarafının olmadığını söyleyen Sepil, “Şu ana kadar hiçbir ciddi problem yaşamamış iki camia karşı karşıya geldi. Keşke Ali Başkan kendi tribününe giderken bize bilgi verseydi, bu olanları bilseydik olaylar bu raddeye gelmeyecekti. Kendisine her türlü yardımı göstereceğimizi zaten bilir, yardımcı olmamak zaten mümkün değil. Fatih Özkan'ı gördüğümde söylenebilecek en ağır sözleri söyledim, ‘Sen ne yaptın, Göztepe akreditasyonuyla sahadasın, neye yol açtın' dedim. Kendisi de şok halindeydi, hakikaten çok üzüldüğünü defaatle söyledi.

"İzmir emniyeti spor kulüpleriyle birlikte azami bir dikkatle çalışmalarını sürdürmektedir"

Göztepe Spor Kulübü olarak şiddete karşı olduklarını dile getiren Sepil, sözlerini şöyle noktaladı:

“Bu olayların çıkmasının sebebi bir kastı olmasa bile Ali Koç'un hiçbir şekilde anlayamadığımız nedenle sahanın içine girmesi ve misafir tribününe yürümesidir. Görüyoruz ki, yapılan bu yanlış davranış medyada ve çeşitli çevrelerde meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Bu nedenle olay anlamından kopartılarak İzmir'de herkese, Göztepe Kulübü'ne, emniyet mensuplarına akıl dışı söylemlerle saldırılıyor. Oysa İzmir'de spor kamuoyunun, sporcuların ve taraftarların tanık olduğu gibi İzmir Emniyeti sporda şiddetin önlenmesinde yıllardır büyük gayret göstermektedir. İzmir emniyet mensupları sporda şiddetin azaltılması için kararlı ve dirayetli bir yaklaşımla İzmir'deki bütün spor kulüpleriyle birlikte diyalog içinde azami bir dikkatle çalışmalarını sürdürmektedir. Sporda şiddeti önlemenin futbol yöneticilerinin öncelikli sorumluluğu olduğunu bir kez daha hatırlatarak, tüm yaşananların beni ve arkadaşlarımı derinden yaraladığını ifade etmek istiyorum.”