AK Partili Kırkpınar’dan sağlıkta değişim ve dönüşüm vurgusu AK Partili Kırkpınar’dan sağlıkta değişim ve dönüşüm vurgusu

Mevcut dış politika gündemi doğru okunduğu takdirde; küresel gerilim bölgelerinin “ALTI K” çizgisindeki ateş hattıyla birebir örtüştüğü rahatlıkla görülecektir.  Bugün Kudüs’ü zulüm altında inletenler, Gazze’yi ölüme mahkûm edenler; iddiamızın temel ispatıdır.” dedi.

               

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da katıldığı Bütçe görüşmeleri TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda devam ediyor. Ara ara tartışmaların da yaşandığı komisyon görüşmelerinde gündeme ilişkin konuşan isimlerden birisi olan MHP Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir Milletvekili ve TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Üyesi Tamer Osmanağaoğlu Türkiye’nin dış politikada attığı adımlara dikkat çekerek; “Türkiye son yıllarda hem iç hem de dış politikada, doğru ve dik bir duruş sergileme gayretini fazlasıyla göstermektedir. Sadece kendi üzerine değil, temas hâlinde olduğu sosyolojik havzaya karşı dalga dalga gelen saldırıların hepsinin önünde; aşılmaz bir dalgakıran gibi durmaktadır. Suriye’deki Türkmen varlığından Kıbrıs’taki hak ve hukukumuza, Ukrayna-Rusya savaşından Güney Amerika’daki yabancı istihbarat güdümlü darbe teşebbüslerine, Libya’daki küresel cunta harekatından Karabağ’ın azadlık mücadelesine kadar; Türkiye, pek çok hususta bu tavrı sergilemiştir.” ifadelerini kullandı.

               

6K VURGUSU

Konuşmasında MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 6K tespitini hatırlatan Osmanağaoğlu şunları söyledi:

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin 16 Aralık 2017 tarihinde yaptığı bir konuşmada belirttiği üzere; dünya üzerinde altı hassas bölgeyi bir hat gibi birbirine bağlayan ve zaman zaman da birbirini tetikleyen bir huzursuzluk sarmalı oluşmuştur. Bu altı kritik nokta; Kaşgar, Keşmir, Kerkük, Kudüs, Kıbrıs ve Kırım’dır. Liderimizin “ALTI K” sözüyle formüle ettiği bu topraklar; bizim gönül coğrafyamıza ve medeniyet havzamıza ait alanlardır. Her birinde asırlık hatıralarımız, yıkık dökük hikâyelerimiz ve hasret türkülerimiz kalmıştır. Hepsi küresel güçlerin savaş sahasına dönmüş olan bu altı diyarda; Türk milletinin kanı ve iddiası vardır. Kapitalizmin sivri dişlerini geçirmeye çalıştığı ve emperyalizmin farklı maskeleriyle arz-ı endam ettiği bu altı yer; Türkiye’nin herhangi bir şehri kadar, bizim iç meselemiz olarak kabul edilmeli ve Türk dış politikasının bugünkü hamleleri de bu şekilde değerlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki; Türk milletinin ve İslam ümmetinin can çekiştiği bu hüzün coğrafyasında; insanlığın yetimleri ve öksüzleri vardır. İdrak hatta iman edilmelidir ki bu altı bölge tamamen düştüğü takdirde, Türkiye düşecek; ayağa kalktığı vakit ise Türkiye ayağa kalkacaktır. Şu an itibariyle mevcut dış politika gündemi doğru okunduğu takdirde; küresel gerilim bölgelerinin “ALTI K” çizgisindeki ateş hattıyla birebir örtüştüğü rahatlıkla görülecektir.  Bugün Kudüs’ü zulüm altında inletenler, Gazze’yi ölüme mahkûm edenler; iddiamızın temel ispatıdır.”