Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, NOW TV’de İlker Karagöz ile Çalar Saat programında soruları yanıtladı.
Karagöz’ün 20-21 Nisan’da Yerel Yönetimler Çalıştayı’nda verdiği ‘yeniden kuruluş ve kurtuluş’ mesajına dair “Hala kurtarılmayı bekleyen bir ülke mi var?” sorusunu yanıtlayan Özel, şunları kaydetti:
''Meclis’in kuruluşunun 104'üncü yılını kutlayacağız. O zamanlar ülke işgal altındaydı. Birileri yüzünden ülke beka sorunu yaşıyordu. O günlerde Gazi Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru’na binip Anadolu’yu gezdi, kongreler yaptı, kurtuluşa ve kurtuluşa hazırladı. Eğer dünyada bir ülke sandıkla kurulmuşsa o ülke Türkiye’dir. İlk gün Sinop mebusunun açılış konuşmasından sonra meclis çalışmalarına ara verip mazbata tetkip komisyonu kurulmuştur. Kurtuluş Savaşı’nı yönetenlerin hepsi Meclis’te seçildi. Böyle bir ülkede her geçen gün Meclis’in yetkileri azaltılıyorsa bu ülkenin kurtarılmaya ihtiyacı var. Bu ülkede her geçen gün Meclis itibarsızlaştırılıyorsa, güçleri elinden alınıyorsa bu ülkede demokrasinin kurtarılmaya ihtiyacı var, milli egemenliğin kurtarılmaya ihtiyacı var.''
''ŞİMDİ PATRONUN KİM OLDUĞUNU ÖĞRETME ZAMANI''
''Ne hata, ne facia ne kaza ne olursa olsun yapan bakandan Meclis hesap soramıyor, ülkeyi yönetenden hesap soramıyoruz” diye konuşan Özel, ''Ne zaman soracağız 5 yıl sonra seçimde hesap soracağız. O Meclisin millet adına her dakika soruyor ve çalışıyor olması, milletin egemenliğini icra etmesi lazım. Bu ülkede emekliler yoksul değil aç aç. Bu memlekette emekli 10 bin lira alıyorsa, esnafı çiftçisi borç batağındaysa ve en yüksek kredi kartı faizlerini ödüyorsa, 4 gençten 3’ü yurt dışına gideceğim diyorsa bu memleketin yeniden kurtarılmaya ihtiyacı var. Demokrasinin ve milletin hakimiyetinin yeniden kurulmaya ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de halka ''yerel halk'' demesini de de eleştiren Özel, ''Mehmet Şimşek AKP’nin halktan kopmuş tavrının cisimleşmiş halini gösterdi bize. Tam bir saray mantığı; sarayda oturan soylular ve onlar dışarda kalanları, yerel halkı tebaa olarak görüyorlar. Padişah sarayda oturuyor, tebaası çalışıyor. Şimdi patronun kim olduğunu öğretme zamanı. 31 Mart’ta 10 ay önce yüzde 51 oy verdiklerini ikinci parti yaptı bu halk. Elbette CHP’nin başarısı, elbette adaylarımız çok iyi. Ama bunu biz başardık dersek gerçeği göremeyiz. Bunu millet başardı. Sarı kart gösterdi milletimiz. ‘Bundan sonra da eğer sesimi duymazsan sarı kartın ikincisini gösteririm ve kırmızı kartla oyun dışı bırakırım’ dedi.
''31 Mart’ın sonuçlarından dolayı bir erken seçim tartışması başlatmayacağım'' diyen Özel, “Bu oy veren seçmenden oyu alıp erken seçim dersen hani bu yerel seçimdi demez mi? Ama emeklinin, işçinin sesini duymazsa, gençlerin özgürlüğünü kısıtlarsan, çiftçi desteklerini kanundaki seviyelerine çıkartmazsan bu millet erken seçim isterse o gün ben de ‘erken seçim’ derim. Böyle giderse erken seçim de yakın" dedi.
''HALKA ÜSTTEN BAKARAK BU KİBRİ SÜRDÜRÜRSEN MİLLET ‘ERKEN SEÇİM’ DER''
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bunun yerel seçim olduğunu unutup şımaranlar olduğunu görüyorum” sözlerini yorumlayan Özel, şunları söyledi:
“Son derece yanlış yerden bakıyor. Biz bunun yerel seçim olduğunu unutmuyoruz. Ama onların da bunun milletin söylediği son söz olduğunu unutmaması lazım. Sen bu mesajı duymayıp şatafata, israfa devam eder, halka üstten bakarak bu kibri sürdürürsen millet erken seçim der ve bunu durduramazsın, bu milletin önünde duramazsın. Pazarda teyzem patlıcanın, salatalığın fiyatını gördüğünde ‘of bunlar gitsin, bunlarla olmuyor’ dediğinde erken seçim geliyor demektir. Bu sesler geliyor. Çok yakında büyük bir emekli mitingi yapacağız. Yeri ve zamanını değerlendireceğiz. Bizim mitinglerimiz barışçıl, sesimizi duyurmaya yönelik bir miting olacak. Emeklilerin sesini duymamaya devam ederlerse ben emeklinin sesini duyurmak için elimden geleni yapacağım.”
ÖZHASEKİ’YE YANIT: “ANADOLU’YU BU HALE GETİRENLER KENDİ PARTİSİNİN ZİHNİYETİ”
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’nin "Her tarafı yemyeşil, zümrüt gibi olan Anadolu coğrafyasını adeta talan ettik. Ağaçlarımızı yok ettik, ormanlarımızı da kel hale getirdik. Şimdi yeniden bir seferberlik başlatıyoruz" sözlerini de değerlendiren Özel, şunları söyledi:
“Sizin yüzünüzden tabii ki. Birçok şehrin yüzde 65’i maden alanı olarak işaretlendi. Ülkenin varlıkları elbette çıkarılsın ama en vahşi madencilik yöntemleriyle altın çıkarılıyor siyanürle arındırılıyor; posası bize kalıyor. Kaz Dağları ortada, Akbelen ortada… Eskiden kayda alınmayan ormanlar kayda alındığı için, gerçekte kayıtta olmayanlar kayıt altına alınıyor, kayıtta olanlar da talan ediliyor. Bu yüzden ormanlar azalmıyor gibi görünüyor. Özhaseki şunu bilsin Türkiye’nin dört bir yanını talan ettiler, güzelim Anadolu’yu bu hale getirenler kendi partisinin zihniyetidir.”
“ERDOĞAN’DAN RANDEVU TALEP EDECEĞİZ”
Erdoğan ile planlanan görüşmesine ilişkin bilgi veren Özel, şöyle konuştu:
''Eski genel başkanlarımız ile de bir görüşme yapacağız. Siyasette 22 yıldır iktidar ve muhalefetin temasta olmadığı dönemde bir paradigma değişikliğinde bulunuyoruz. Bayramda bir telefon açtık ve Erdoğan’ın da buna sıcak baktığına dair açıklamalar yapıldı. Çok sert bir muhalefet yapmaya devam edeceğiz ama nezaketi de elden bırakmayacağız. Meydanlarda muhalefet edeceğiz, gerekli yerlerde en şiddetli münakaşayı yapacağız gerekli yerlerde de müzakere edeceğiz. Böyle kritik bir görüşmeden önce de daha önce bu görevi yapmış olan genel başkanlarımızın görüşlerini alacağım. Bu imkanı bulduktan sonra da Sayın Erdoğan’dan randevu talep edeceğiz. Ülkenin Cumhurbaşkanı ne zaman randevu verirse ona uyarız. Randevuyu eğer Çankaya Köşkü’nde verirse çok şık olur. AKP Genel Merkezi olur, Meclis olur. Beştepe’yi doğrudan tercih etmem. Ama bu önemli görüşmeyi de yerden dolayı heba etmem. Ben Atatürk’ün vasiyetine karşı yapılmış bir mekan yerine aziz Atatürk’ün Çankaya Köşkü’nde olmasını çok şık bulurum. Ama bir inat uğruna dünya kadar beklentiyi de heba edemem.”
“BU ENKAZI HEP BİRLİKTE AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
CHP’nin iktidardan aldığı borçlu belediyeler hakkında da konuşan Özgür Özel, şunları söyledi:
“Bu hafta sonu bu salonda herkes ‘yok artık’ dedi, daha üstünü söyledi. Bir şömine koymuşlar makam odasına 1 buçuk milyon TL. O şatafatın içinde oturan belediyenin 1.2 milyar TL borcu var. Böyle şey olur mu? 50 tane makam odasına harcanacak parayla bir makam odası yapıyorsun. AKP’yi baş aşağı eden de bu. Böyle adamları belediye başkanı yaparsan oturtmazlar o koltukta, oturtmadılar da işte. Cumhurbaşkanına söyleyeceğim bu kadar borç aldık sizin belediyelerden diyeceğim. AKP gerçek belediyecilik diyordunuz ve rakam bu. Tahmin ediyorum 50 milyar, 100 milyara yakın bir borç olacağını tahmin ediyorum bunu da aşabilir. Belediyelerimizin projeleri için yurt dışından inanılmaz krediler bulmuşuz bir imzaya bakar, bu imzaların atılması lazım bunu da konuşacağız Sayın Cumhurbaşkanı ile.”
Belediyedeki borçların zararlarının nasıl giderileceğine ilişkin olarak da Özel, “Bu enkazı hep birlikte ayağa kaldıracağız. Meclis’teki adımlar da önemli. Mazaret üretmeyiz, iş üretiriz” dedi.
''EŞ, DOST, AKRABAYI SAKIN BELEDİYELERE DOLDURMAYIN'' UYARISI
20-21 Nisan’da Yerel Yönetimler Çalıştayı’nda belediye başkanlarına yaptığı “Eş, dost, akraba işlerine girmeyin” uyarısı hakkında da konuşan Özel, “Bu ifadeler konusunda salonda bir mütabakat var ve en çok alkışları da bunlar da aldık. AKP kibirden, şatafattan ve israftan dolayı cezalandırıldı. İşiniz güvünüz hizmet olsun, milletin bu yokluğunda asla gereksiz harcamalar yapmayın dedik. Herkesin çocuğu işsiz CHP’li belediyelerdeki kişilerin çocuklarını da alırsan ‘bunlar kendileri için belediyeleri aldı’ diyecekler. ‘Hele ki eş, dost, akraba sakın belediyelere doldurmayın. Bu tokatı sen yaparsan sana da vururlar’ dedim” bilgisini verdi.
BURSA İDDİALARI
Özel, Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik iddialar hakkında da açıklamalarda bulundu. Özel, şöyle devam eti:
''Bursa, Alinur Aktaş’ı bu yaptıkları yüzünden siyaseten cezalandırdı. Ama yaptıklarının bir de adli boyutu da var. Suçlu çünkü. Suçlu mu, suçsuz mu mahkeme karar vermeli. Devletin Sayıştay memuru gitmiş, denetim yapmış, eksiklikleri-hataları yazmış. Ama suç duyurusunda bulunmamış Sayıştay. Savcı diyor ki, Sayıştay’ın yapması lazım. Burada suç yok demiyor. Sayıştay, belediye AK Partili diye suç duyurusunda bulunma yerine örtbas etmiş. O Sayıştay kimden korkuyor, onu da milletimiz biliyor. Bağımsız yargının mensupları kimin huzuruna gidiyorlarsa ondan çekinip de suç duyurusunda bulunmuyorlar. Bir suç var Sayıştay raporuna yazmış, getirmişler senin önüne koymuşlar. Sen de bu milletin savcısısın hala Sayıştay suç duyurusunda bulunursa bakarım. Bu da olmaz. Savcı da korkuyor. Aynı kişiden korkuyor. Eskiden siyasetçiler Sayıştay’dan korkar. Eskiden başbakanlar Sayıştay’dan korkardı. Şimdi de Sayıştay, yürütmenin başından korkuyor.''
''BELKİ GENÇLERLE 'MÜLAKATA HAYIR' MİTİNGİNDE BULUŞACAĞIZ''
Adalet Bakanlığı’nda mülakat sorununu dile getiren İlker Karagöz, yayını izleyenlerin konuyla ilgili sorularını iletti ve Özel de ''Mülakat sorunu sadece Adalet Bakanlığı’nda değil her yerde var. Bunun için uğraşacağız. Atanamayan öğretmenler var, sanki atanamamaları kendi sorunlarıymış gibi, Tayyip Bey’in atamadığı öğretmenler var. Mülakat sorunu için gençlerle birlikte mücadele edeceğiz. Belki bir ‘Mülakata hayır’ mitinginde buluşacağız gençlerle. Sayın Erdoğan ‘bunu çözeceğiz’ derse görüşmemizde tabi bu mitinge gerek de kalmaz” yanıtını verdi.
''ASGARİ ÜCRETE YILDA DÖRT DEFA ZAM YAPILMALI''
CHP Lideri Özgür Özel, sözlerini şöyle tamamladı:
''Elbette güçlükler olur ama şu olmaz: Merkez Bankası, 2023 yılında 818,2 milyar lira zarar açıkladı Hazine ile birlikte ödenen 1,4 katrilyonu zengine vereceksin, bu para da her emeklinin maaşını 17 bin TL yapmaya yetiyor ama sen bunu yapmayacaksın. 3 ayda bir asgari ücrete zam yapılması lazım. Bunlar 2 defa yapacağız diyordu şimdi Temmuz’u da yapmayacağız diyorlar. Bundan sonra CHP Meclis’te olması gerektiği zaman Meclis’te, sokakta olması gerektiğinde de sokakta olacak. Hakkını aramak isteyen herkese önce cesaret vereceğiz, sonra da birlikte mücadele edeceğiz.'''