Fuar İzmir’de gerçekleştirilen kongreye mevcut İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun yanı sıra; CHP Genel Başkan Yardımcısı Devrim Barış Çelik, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer,  CHP İzmir milletvekilleri, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, CHP Aydın milletvekilleri Bülent Tezcan ve Hüseyin Yıldız, , ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, il delegeleri, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, Demokrat Parti İzmir İl Başkanı Ozan Demirbaş ve Memleket Partisi İzmir İl Başkanı Cüneyt Oğuz katıldı.

Kongreye ayrıca dün genel başkanlığa adaylığını CHP Grup Başkanı ve Manisa Milletvekili Özgür Özel ile CHP Genel Başkan adayı CHP Parti Meclisi eski üyesi Örsan Öymen de katıldı.

617 delegenin oy kullanacağı kongrede, yeni başkanın yanı sıra; il yönetim kurulu üyeleri ve kurultay delegeleri belirlenecek.

Hamza Dağ'dan "erken seçim" açıklaması Hamza Dağ'dan "erken seçim" açıklaması

3 İSİM ‘VARIM’ DEMİŞTİ

Kongre için ilk adaylık açıklaması iki dönem CHP Konak İlçe başkanlığı yapan Aytekin Tunus’tan gelirken Tunus’un ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Sivil Toplumla İlişkiler Koordinatörü Mehmet Şakir Başak adaylığını açıklarken son olarak mevcut İl Başkanı Şenol Aslanoğlu adaylığını açıklamıştı.

Öte yandan; kongreye saatler kala Aytekin Tunus, Şakir Başka lehine yarıştan çekildi.

SALONA COŞKUYLA GİRDİ

Mevcut il başkanı ve il başkan adayı Aslanoğlu, gençlerin sloganları eşliğinde salona coşkulu bir giriş yaparken Aslanoğlu’nun girişinde en çok dikkat çeken nokta ise Aslanoğlu’nun adaylığına karşı Genel Merkez’de çalışmalar yürüttüğü bilinen Devrim Barış Çelik ile samimi selamlaşması oldu.

BAŞAK VE TUNUS SALONA BİRLİKTE GİRDİ

Salona Aslanoğlu’ndan sonra gelen Şakir Başak, salona Tunus’la birlikte girdi. Gençlerin sloganları eşliğinde salonda giren Başak’ın delegelerle samimi tavrı dikkat çekti.

DİVAN BAŞKANI BELLİ OLDU

Kongre programına başlamasının ardından kongre divan başkanı belirlendi. Divan Başkanlığına Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynel Emre seçildi.

ASLANOĞLU: BİZDEN AYRIŞMA VE BÖLÜNME BEKLEYENLERİ…

Kongreninin açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Aslanoğlu, ülke siyaseti için de önemli olduğunu belirten Aslanoğlu, “Omuz omuz birlik içinde gerçekleştirdiğimiz, dosta düşmana gücümüzü gösterdiğimiz mahalle delege seçimleriyle başlayan süreçte İzmir için final gününe geldik. Bugün, birbirimizle rakip değil, çıtayı daha yükseğe koymak için yarış içindeyiz. Memleketin sorunları için birlikte çalışan yoldaşların rakip olması beklenemez. Biz bugün sadece il yönetimi ve kurultay delegelerimiz belirlemeyeceğiz İzmir, bir mesaj verecek. Tüm gözler bugün il kongremizin üzerinde. Baştan söyleyeyim. Bizden kavga ve bölünme bekleyenleri sükut-u hayale uğratacağız. Bugün delegemiz bir karar verecek biz sonrasında yerel seçimler için kol kola çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“KAYBEDEN OLMAYACAK”

Birlik mesajının yanında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek ifadeleri de kullanan Aslanoğlu, “Yolumuz ve hedefimiz aynı. Bu ülke daha iyi bir yer olsun, hukuksuzluk, adaletsizlik son bulsun istiyoruz. Memleketimiz barış ve huzur istiyoruz. Bu amaç uğruna gece gündüz çalışan, bizlere öncülük eden Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yılmadan bulmadan umudumuzu artırarak yeni bir yola çıkıyoruz. Bu yol; diriliş, birlik, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur .Bugün gerçekleştireceğimiz kongremiz bu yolda adım almamızı sağlayacak. Bu kongrede kaybeden olmayacak, kazanan CHP olacak, İzmir olacak” diye konuştu.

"BLOK DEĞİL ÇARŞAF LİSTE" SLOGANI ATILDI

Kongrenin divan Başkanı Zeynel Emre konuşmasına başlarken bir grup partili "Çarşaf liste" yazılı pankart açıp, "Blok değil, çarşaf liste" sloganı attı.

EMRE: ‘SEÇİMLERDE İSTEDİĞİMİZ SONUCU ALAMAMANIN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUZ’

Kongrede divan başkanlığını yürüten CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, “Bizler kongrelerde düşüncelerimizi açıklayacağız, seçimin muhasebesini yapacağız, bu salondan kol kola güçlenerek çıkacağız. 21 yıldır iktidarda bulunan AKP’nin ülkemizin her alanında yarattığı tahribata karşı gösterilen mücadeleyi bugüne kadar el birliğiyle yürüttük. Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla mücadele edeceğiz. Seçimlerde istediğimiz sonucu alamamanın, seçimleri kıl payı kaçırmanın üzüntüsünü, kederini, hayal kırıklığını hep birlikte yaşıyoruz. Neden olmadı? Neden olmadığını tartışmamız lazım. Tartışıp, çözüm önerileri bulmamız lazım. Tek adam rejiminin yenilememesinin nedenini tartışılırken, sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bireysel başarı veya başarısızlığını değerlendirmek meseleye çok sığ yaklaşmak olur. Bizim sosyal demokrat bir parti olarak kollektif aklı savunan insanlar olmamız lazım. Sosyal demokrat anlayış kişilerin biricikliği ve farklılığına odaklanmaz” diye konuştu.

ÖYMEN: ÖNCE CHP’DE SONRA TÜRKİYE’DE DEVRİM GERÇEKLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR

Genel başkan adaylarından Öymen, “Dün CHP Genel Başkanlığına aday adayı olduğumu açıkladım daha önceki kurultaylarda konuştum. Ancak ilk kez aday adayı olarak konuşmamı İzmir'de yapıyor olmak benim için büyük bir onurdur. Ne yazık ki mevcut yönetim genel başkanımızın girdiği tüm seçimler kaybedilmiştir. 13 yılda 13 seçim kaybedildi.  CHP oyları ne yazık ki 13 yıl içinde yüzde 22-26 arasında sıkışıp kalmıştı. Bu sadece bu yönetime özgü değil, bir önceki yönetimde de ayı sorun vardı. O zaman da ayı eleştirileri yapıyorduk. CHP'nin kaderi yüzde e25 değildir. Böyle kaderci anlayış var. Yüzde 41 oy almış bir partiyiz biz. Yüzde 48 elbette önemli bir oydur ancak bu daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefet partisinin gösterdiği adayların gösterdiği toplam oy ile aynıdır. Biz seçim döneminde yıllardır yönelttiğimiz eleştirileri askıya aldık ve Kılıçdaroğlu'na oylarımızı verdik. Kendisi ile benim hiçbir sorun yok, olamaz da. Ancak bazı tespitleri yapmamız gerekiyor. AKP yönetiminin dikta rejimine uyguladığı baskılar elbette etkili olmuştur. Doğa olaylarında olduğu gibi toplumsal olaylarda da bir olgunu tek bir nedeni yoktur.  Elbette ki AKP'nin baskıları bu nedenlerden bir tanesidir. Biz nedenlerde bizim ortadan kaldırabileceğimiz konularda var. Parti için demokrasi sorunu... Partinin organlarının  çalıştırılmaması, yukarıda 5-10 kişinin kararları vermesi, ilçe ve il örgütlerine danışılmaması, PM'nin çalıştırılmaması, bundan dolayı hataların yapılması söz konusu. Bir konu ne kadar çok kişi tarafından tartışılırsa hata oranı düşer. Bir diğer sorun kimlik sorunu. parti programına tüm üyeler uymakla yükümlüdür. Bizim ilkelerimiz bellidir.  Partimiz ne yakız ki laiklik ilkesini rafa kaldırmıştır. Siz Laikliğe sahip çıkmaz, AKP’nin gölgesinde siyaset yaparsanız bu ulusal güvenlik sorununa dönüşür. Din ve mezhep üzerinden ülkenin parçalanmasına yol açar. Biz 6 oka sahip çıkmak zorundayız.  CHP şu anda bir bölünmenin eşindedir. 6 ok ile sosyal demokrasiyi karşı karşıya getirmek isteyenler var. Oyu yüzde 5-6'lar geçmeyen partileri 25 milletvekili vermek temsiliyet ilkesine aykırı. İller ve ilçeler danışılsaydı, onların sözü alınsaydı bu ataya yapmazdık. Örgüt hata yapmaz. Çarşaf liste ile seçime gidilmesi zorunlu olunmalı. Mahalle kongrelerinde usulsüzlüklerin baskıların ortadan kaldırılması gerekiyor.  Kurultay be kongrelerde birden fazla adaya imza verilebilmeli. Önce CHP’de sonra Türkiye’de devrim gerçekleştirmemiz gerekiyor” dedi.

BAŞAK: BU SESE VE ÇIĞLIĞA ALIŞKIN DEĞİLSİNİZ BİLİYORUM

Sokaktan kopuk bir siyaset yürütüldüğünü ifade ederek konuşmasına başlayan Başak, “Korkma! 100 yıllık bir mirasın üzerinde oturuyoruz. Burada siyaset yapıyoruz. Buna ne kadar layığız dönüp kendimize bakmalıyız. Ben konuşurken bu sizin sesiniz ve çığlığınız. Bugün bu çığlığın, mücadelenin sesi olmak için karşınızdayım. Ömrümün yarısını CHP’de doldurdum. Elbette insanlar mücadele ederken yanlışları ve eksikleri olur. Hata yapabilirler. Ancak ilkesel hatayı siyaset affetmez. CHP için bedel ödemişlerin ruhunu sızlatmamak lazım. Bana ‘Neye güvenip aday oluyorsun’ dediler. Örgütüme ve örgütümün adalet duygusuna güveniyorum. Bu sese ve çığlığa alışkın değilsiniz biliyorum. Bu sokağın ve halkın sesi. Bugün tarihi bir sorumlulukla karşınıza çıktım. İlk defa il başkan adayı oldum. Durumumuz, konumumuz… Herkes dönsün önce kendine sonra sokaklara da sonra da örgütün heyecanına baksın. Aynı şeyleri tekrar edip farklı sonuçlar beklemek ahmakların işidir. Ben asla örgütümün başını yere eğdirmedim. Örgütümün dışında da kimsenin önünde eğilmem” diye konuştu.

“ONLARI DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIRKEN BİZ ONLAR OLDUK”

Parti içi özeleştiri yapan Başak, partinin kendi içinde mevcut iktidara benzemeye başladığını belirtirken üstü kapalı il mevcut yönetimi de eleştirerek “Biraz önce çarşaf listeyi mi yoksa sanal dünyayı mı takip edeceğiz… Biz nerede yaşıyoruz? Şu anda mıyız yoksa 50 sene öncesinde mi? İlke ve adalet olarak sorgulayın kendinizi. İzmir, CHP’nin kalesidir deniliyor. 25 yıldır burada verilmiş mücadeleden gelen biri olarak söylüyorum.25 yıldır burada iktidarız. Yüzde 50’yi geçemiyoruz. Kale Kayseri’dir. Yüzde 70’i geçtiğin yerdir. Bizim bir eksiğimiz var. Değişim örgütün çarkından başlamalı. 22-23 yıldır bu iktidar bir yoksulluğu yarattı, bu yoksullukla bu ülkeyi dizayn etti. Maalesef biz onları değiştirmeye çalışırken biz onlar olduk. Bugün bu kongrede 617 delegenin 67 tanesi bana imza verebildi. Niye vermediniz diyemedim. Bu tarihi bir kongre. Ben açlığın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Sokağın, halkın insanıyım. Bu halk bugün 22 yıldır aynı iktidarı seçiyorsa bir problem var. Bu problem de bizde. Biz gidemiyorsak, onlar kendileri bizde görmüyorlarsa sorun bizde. Broşür dağıtarak insanları ikna edemiyoruz. Sokaktaki insan kendini bizde görmüyor. Yüzde 25’i geçemiyoruz. İşte ben o yüzden aday oldum. Daha iyisini yapmak istiyorum. Ben önceki il başkanı arkadaşlarımın yapmadıklarını yapmaya geliyorum” dedi.

“BUNU YAPMADIKÇA CHP’Yİ İLERİDE KARANLIK GÜNLER BEKLİYOR”

CHP’de yenilenmenin ve değişimin şart olduğunun altını çizen Başak, şunları söyledi; “Siyasi yaşanmışlıklarından örnekler de veren Başak, “Ben bu halka ulaşmalıyım. İstersen sen insanlara ulaşma yolunu bulursun. Yeter ki sen mücadele et. Ben bir Atatürkçü olarak mücadele ediyorum. Üzgünüm ama söyleyeceğim. Burada hangimiz bu noktada yatıp kalıyoruz? Birisi ‘aman ben karışmayayım’ diğeri ‘aman ben zarar görürüm’ diyor. Böyle Atatürkçülük ve devrimcilik olmaz. İl delegeleri… Bu tarihi görev sizin. Ben sadece uyarımı yapıyorum. Biz bunu yapmadıkça CHP’yi ileride karanlık günler bekliyor. Ben değil biz diyenlere ihtiyaç var. Artık örgütün iktidarı olması gerektiği için karşınızdayım. Takdir delegelerin. Her türlü ön seçim. Ve ben bunu mücadelesini vereceğim”