Önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer Körfez’de yaşanan balık ölümleri ve kirlilik ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Soyer, Körfez temizliğinde sorumluluğun yüzde 99’unun Büyükşehir'de olduğunu söylerken, “Körfez’de yüzeceğim demek kişisel bir fantezi değil. Belediye başkanı diyemiyorsa eksik yapıyordur görevini, benden sonrakiler de demek zorunda, başarmak zorunda” dedi. Soyer Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nde 5. fazın yapımın 2050 yılından sonra gerektiğini belirtti.
Soyer, 5 yıllık görev süresi boyunca Körfez temizliği ile ilgili yaptığı çalışmaları, oluşturduğu kaynakları açıkladı. Mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın yapılanları, yatırımları görmezden geldiği için basın toplantısı yapmaya karar verdiğini dile getirdi.
Soyer, özetle şunları söyledi:
“ÖNCE YAŞAYAN KÖRFEZ”
1986 yılına kadar körfezde koku ve kirlilik kader gibi yaşandı. 2000 yılında Büyük kanal Projesi tamamlanıyor ve koku sorunu 2 bin yıl sonra çözülüyor. Ancak büyük ölçüde çözülüyor ve hala devam ediyor. Bazı teknik hatalar ve sığlaşma nedeniyle ortaya tekrar çıkan koku sorunu bilim insanlarını bu alanda çalışmaya itiyor ve sirkülasyon ile navigasyon kanalı fikri doğuyor. Sirkülasyon Büyükşehir navigasyon TCDD tarafından yapılacak deniliyor. Biz önce kirletmemek için mühendislik çalışmaları yaptık, çünkü sirkülasyon körfezi temizlemeyecek, temiz su hareketliliğini artıracak. O yüzden önce kirletmeme üzerine çalıştık ve yaşayan körfez dedik.
“KEMERALTI’NDA KUYUMCU HASSASİYETİYLE ÇALIŞTIK”
3 aşamalı bir plan hazırladık. 5 yıl içinde 300 km yağmur suyu ayrıştırma kanalı yaptık, bu rakam 2 bin yıl boyunca yapılmış kanalın yaklaşık yarısı kadardı. Körfezin ölmesine seyirci kalamazdık. Bir taraftan da su baskınlarını azaltmaya çalıştık. Kemeraltı’nda kuyumcu hassaslığıyla çalışıldı.
“BU İŞE GEDİZ MUTLAKA KATILMALI”
Dereleri restore ettik, 138 yan kola sahip 33 ere İzmir körfezine akıyor. 142 bin ton malzeme çıkardık. Sadece melez deltasından 265 bin metreküp tarama faaliyeti yaptık. Gediz her ne kadar doğrudan iç körfeze akmıyorsa da orta körfezi kirletiyor ve ters akıntı etkisini düşünün. Gediz takibinde denize nasıl simsiyah aktığını görmüştük. O yüzden bu işe Gediz’i de mutlaka katmamız gerekiyor.
“YEŞİLDERE EXPO’YA KATKI VERECEK”
İkinci aşama atıksu arıtma tesisleri. Çiğli’de mevcut fazların restorasyonu yapıldı. Geçen 23 yıl içinde tesiste hiç revizyon yapılması, ciddi bakım ihtiyacı doğmuştu. Bu tesisin 3 fazı tamamen revize edildi, çamur kazındı, fabrika ayarlarına dönüldü. İfade edilen 5. Faz 2050 yılının meselesi, 2050 yılında konuşulmaya başlanabilir. Narlıdere’de ve Karabağlar atıksu arıtma tesislerinin projeleri de tamamlandı. Böylelikle kirli su da taşınmayacak ve körfezin temizliğine katkı verecek. Kokunun da ortadan kalktığını görmüş olacağız. Karabağlar’daki tesis Melez’in rehabilitasyonuna 2026’da Yeşildere’de yapılacak EXPO’ya da katkı verecek. Bunlarla İzmir’de 1 milyon metreküp atıksu arıtılıyor hale gelecek.
“ÇİĞLİ’DE ÇAMUR BİRİKMİŞTİ, TEMİZLEDİK”
Arıtmadan çıkan çamur işlenerek tarım ve sanayide ham madde olarak kullanılabiliyor. Benim başkanlığımda İzmir Türkiye’nin en çok güneş tesisi olan il olmuştu. Çiğli atıksu arıtma tesisi çalışmaya başladığı günden bu yana çamur birikmiş. Bu ciddi bir koku kaynağı, bu çamurun oraya dökülmesini durdurmalıydık, oradaki çamur havuzlarının rehabilitasyonu için proje hazırladık, çalışmalar başladık, bir koku kaynağını ortadan kaldırmış olduk.
“ENTELEKTÜEL FANTEZİSİ DEĞİL TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLACAK BİR PROJE”
Mevcut su kaynaklarının korunması gerekiyor. Çeşitli alanlarda kullanılan suyun yeniden kullanılması için çalışmalar yapılıyor. Sünger kent projesi mutlaka sürdürülmeli. Bu Türkiye’ye model olacak bir projedir, entelektüel fantezisi değildir.
“GEDİZ NEHRİ ESKİ YATAĞINA ÇEVRİLMELİ”
Çiğli tesisi suyunu en sığ noktaya deşarj ediliyor, orta körfeze aktarılması hem sığlaşmayı sonlandıracak hem de kokuya çözüm olacak. Orta körfeze aktarılması birinci önceliğimizdir. Gediz Nehri’nin eski yatağına çevrilmesi için üniversite onay verdi, Bakanlık onay verdi, bunun için kaynağı bulduk, uygulama projelerini hazırladık. Bugün isteseniz bugün projeye başlarsınız, her şey hazır. Sadece ‘Başlıyoruz’ demek yeter.
“FOTOĞRAFLAR HAYAL ÜRÜNÜ DEĞİL”
Körfezde çekildiği fotoğrafları hatırlatan Soyer, “Bu fotoğraflar haya ürünü değil, İzmir körfezinde çekildi. Karekodunu okutarak alabilirsiniz” dedi ve şunları anlattı:
“İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ RAPOR VERDİ”
İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün analiz raporları 9 Ekim 2023’de 10 noktada denize girilebilir demektedir.
10 NOKTADA KÖRFEZDE DENİZİN GİRİLEBİLİR OLDUĞU RAPORLANDI
Sığlaşma artmaktadır. Tesisin deşarj ağzının değiştirilmesi, iç körfezden orta körfeze aktarılması koku sorununu azaltacaktır. İzmir Körfezi’in birinci önceliğidir. Gediz Nehri’nin eski yatağına taşıoıjnabileceğini ögörüdk. Raporu bakanlığa götürdük. Bakanlık onay ve izin verdi. Kaynağı bulduk. Uygulamak için süreçleri tamamladık. Bugün öğleden sonra başlıyoruz dedik desek başlarız.Bunun için her şey hazır sadece hadi başlıyoruz denmelidir.
Bunlar hayal ürünü değil, İzmir körfezinde çekilen görüntüler. Bütün bunlarla yetinmedik. Him üzerinden gelen şikayetleri de takip ettik. Şikayetlerin azaldığını, bilimsel verilerle de takip ederek ilerledik. İl Sağlık Müdürlüğü’nün halk sağlığı analiz raporları 9 ekim 2023 tarihinde Körfez’de 10 noktada denize girilebilir olduğunu gösterdi.
1 yıl içinde ne oldu da körfezdeki kirliklilk ve balık ölümleri gerçekleşti. Sağlık Bakanlığı’nın bu raporlarından sonra ne oldu? Üniversiteler, Bakanlıklar, Belediye birimleri çalışmalarını yapıyor. 15 Ağustos’ta yangın, körfezdeki oksijen seviyesini düşürdüğü yazıyor. Çeşitli senaryolar var. Tarihin en sıcak yazı olduğu için yazanlar var.
‘YAŞAYAN KÖRFEZ MÜMKÜNDÜR’
Önce kirletmemek prensibinden vazgeçilmemelidir. Yaşayan Körfez projesinden vazgeçilmemelidir. Karabağlar arıtma tesisi, çiğli atı ksu artıma tesisinin rezviyonu, derelerin ıslahı gibi konular tamamen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda olan konulardır. Körfez temizliğinin sorumluluğu büyük bölümü Büyükşehir’in sorumluluğundadır. Yasalara göre böyledir. Sonuç olarak yaşayan körfez ve yüzülebilir körfez mümkündür. Bu kadar yatırımlar, hazırlıklar yapılmıştır. Buradan vazgeçilmesi asla affedilemeyecek bir tarihi sorumsuzluktur.
‘BELEDİYE BAŞKANI ‘KÖRFEZ’DE YÜZECEĞİM’ DİYEBİLMELİ’
Narlıdere Metrosu açıılış tarihin olan 24 Şubat’ta Körfez’de yunus gördük. Görev sürem içinde dünya bankası kredi paketi kapsamında 110 milyon Euro, Fransız Kalkınma Ajansı ile 100 milyon Euro, Kapasite artışı için 50 milyon Euro geri ödemesiz ana para 260 milyon Euro 10 yıllık finansman kaynağı derhal hayata geçirilmelidir. Körfez’de yüzeceğim derken ne hayal kuruyordum ne popülizm yapıyordum. Belediye başkanı olduğum için sorumluluğum gereği söylemiştim. İzmir’in en yaşamsal konusu için kaybedilecek vakit yok. 15 yıllık yerel yönetim deneyimimle söylemek istiyorum. Kimse hayali düşmanlar, siyasi müttefikler aramasın. Körfez İzmir’in canıdır, varlık nedenidir. En öncelikli sorumluluktur. Bu şehrin yerel yöneticileri Körfez’de yüzeceğim demeli ve gereğini yapmalıdır.
‘ASIL KAMU ZARARI YAPILMAZSA OLUR’
Mevcut büyükşehir belediye başkanı bizim yaptıklarımız ile ilgili bir şey demedi, görmezden gelediği için bunca yatırımı bu yüzden basın toplantısı yapmak istedim. Bizim hiçbir çalışmamamız yok gibi konuşuyor. Bunların takibini ve devamını yapmak lazım. Asıl kamu zararı orada olur. Körfez’de yüzeceğim ve bir belediye başkanı bunu söyleyebilmeli”