İzmir'de düzenlenen "İzmir Barışı Konuşuyor" paneli, barış ve demokrasi konularında önemli mesajlara sahne oldu. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) tarafından organize edilen panele, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, eski milletvekili ve DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Akın Birdal, TİHV Genel Sekreteri Coşkun Üsterci gibi önemli isimler katıldı.
"CHP-DEM İttifakı Oluşmalı"
Bugün belki de çok kısa bir süre içerisinde silahların bırakıldığının müjdesini duyacağız. Ancak bu durum olsa olsa Eric Fromm’un savaşa ara vermek olarak tarif ettiği bir tür “ateşkes” olarak gerçekleşecektir. Kalıcı barış, Dem Parti, CHP ve demokrasiden yana güçlerin oluşturacakları bir ittifak çatısı altında verilecek demokrasi mücadelesi ile kurulacaktır. Silahların gölgesi kalktıktan sonra oluşacak zemin demokrasi mücadelesiyle kazanılacak kalıcı barış için büyük bir umut anlamına gelmektedir. Bu barış iklimi, herkesin birbirini dinleyip empati yapmasını mümkün kılabilir. Acıları yarıştırmak yerine, acılardan ders çıkartıp tekrarını engellemeye muktediriz. Yeter ki, insanları kışkırtarak düşmanlıkları körükleyen emperyalizmin tuzaklarına düşmeyelim ve bu coğrafyada artık kan dökülmeden, bu toprakların bereketini adil bir biçimde paylaşma hedefinden uzaklaşmayalım.
"Konuşmam Kendi Adımadır"
Panelde konuşan Tunç Soyer, 15 yıl boyunca CHP'li bir belediye başkanı olarak görev yaptığını ve konuşmasının kendi adına olduğunu vurguladı. Soyer, "Barış, kaybettiğinizde bedelini ağır ödediğiniz, ama varlığında değerini yeterince anlayamadığınız bir olgudur. Bu coğrafyada barışı yeniden kazanmak için hep birlikte hareket etmek zorundayız" dedi.
Barış Yakın mı?
Soyer, 50 yıldır süren çatışmaların ağır kayıplarına dikkat çekerek, "Bu defa, uluslararası konjonktürün sunduğu fırsatlar nedeniyle barışı tesis etmeye çok yakınız. Ancak bu süreç iç baskılardan değil, dış ihtiyaçlardan doğan zoraki bir sürecin ürünü olarak başladı" ifadelerini kullandı.
Demirtaş ve Demokratik Süreç Vurgusu
Soyer, barış sürecinde meşru siyasi muhataplıklar kurulmasının önemine değinerek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen hapiste tutulan Selahattin Demirtaş ve DEM Parti eş başkanlarının, sürecin liderliğini üstlenmeleri gerekmektedir" dedi. Müzakerenin TBMM çatısı altında yürütülmesinin meşruiyet açısından kritik olduğunu belirtti.
Barış ve Demokrasi Mücadelesi
Kalıcı barış için iki temel ihtiyaca vurgu yapan Soyer, "Bir, ırkçılığın ve ayrımcılığın terk edilmesi, iki, demokratik kurumların işletilmesi gerekmektedir" dedi. Demokrasiye olan ihtiyacın altını çizen Soyer, "Barış ancak demokrasinin şeffaflık, hesap verebilirlik ve temel haklar gibi ilkeleriyle sağlanabilir" ifadelerini kullandı.
Uluslararası Dinamikler ve Türkiye’nin Geleceği
Soyer, barış sürecinin uluslararası etkilerine dikkat çekerek, Türkiye'nin sınırları içinde çözüm odaklı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söyledi. "Türkiye’nin sınırlarını koruyarak, yerel demokrasiyi güçlendirmek ve eşitliği sağlamak, kalıcı barışın temelidir" diye konuştu.
"Ya Barışı Seçeceğiz ya Karşılıklı İntiharı"
Soyer, konuşmasını Yannis Ritsos’un barış üzerine bir şiirini okuyarak tamamladı. Kalıcı barış için herkesin empati ve dayanışma göstermesi gerektiğini belirten Soyer, "Bugün belki de kısa bir süre içinde silahların bırakıldığını duyacağız. Ancak asıl hedef, bu fırsatı değerlendirerek kalıcı barışı tesis etmektir" dedi.
Barış İçin Umut Dolu Mesajlar
Panel, barış ve demokrasi mücadelesine dair önemli mesajlarla sona ererken, Tunç Soyer’in açıklamaları katılımcılar arasında geniş yankı buldu. Panel, çözüm odaklı politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.