SİYASET

AK Partili Bilal Saygılı'dan CHP'ye zor sorular

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İl Başkanlığı'nda gerçekleştirdiği 'Gündem İzmir' toplantısında İzmir gündemine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Abone Ol

AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İl Başkanlığı'nda gerçekleştirdiği 'Gündem İzmir' toplantısında İzmir gündemine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.  Toplantıya, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Sözcüsü Nail Kocabaş, İl Yerel Yönetimler Başkanı Tansu Kaya, İl Tanıtım ve Medya Başkanı Safa Narlı, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, İl Yönetim Kurulu üyesi Hasan Çölmekçi, İl Gençlik Kolları Başkanı Recep Tayyip Taslak katılım sağladı. 

ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜ REDDEDİYORUZ

Kadın cinayetlerini kınayarak sözlerine başlayan AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı “Son günlerde milletimizi derinden sarsan iki genç kızımızın cinayete kurban gittiği elim hadiseye değinmek istiyorum. Dünyalar güzeli evlatlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. İnsana ve özelde kadına yönelik şiddetin her türlüsünü reddediyor, bu yönteme başvuran insan müsveddelerini de lanetliyorum. Rabbim, melek kızlarımızın mekanını cennet eylesin.

İSRAİL, İŞGALCİ BİR SUÇ ÇETESİDİR

 “Sözlerimin hemen başında, yasama yılı üçüncü dönem açılışında önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın hususiyetle üzerinde durduğu İsrail meselesine değinmek istiyorum. İsrail, küresel barış ve huzurun gemisine her gün yeni bir gedik açmaktadır. Bu hain emellerle hareket eden katil şebekesi, işgalci Siyonist kafa Ortadoğu başta olmak üzere tüm yerküreyi bir ateş çemberinin içine almak istemektedir. Ama unutulmasın ki ateş çemberinin içinde kalan her akrep gibi İsrail de kendi sonunu hazırlamakta, bu eylemleriyle sonun başlangıcına davetiye çıkarmaktadır. İsrail, işgalci bir suç çetesidir. İsrail, gözü dönmüş canilerin yönettiği bir kriminal kara parçasıdır. İsrail, kadın, çocuk, yaşlı demeden masum siviller ölüm kusan bir zulüm mekanizmasıdır. Bu mekanizma bugün Lübnan’da cinayetlerine devam etmektedir.  Bu psikopat eylemler, lanetle kınıyorum. Ve elbet İsrail’in yok olacağı günün umudu ve inancıyla Filistin ve Lübnan olmak üzere İsrail’e karşı direnen tüm milletleri İzmir’den selamlıyorum.”

HAYVANSEVERLER TOPLU BALIK ÖLÜMLERİNE NEDEN SES ÇIKARDI MI?

 Gündem İzmir’in yerel ölçekli en önemli konusu Körfez’deki çevre krizi olduğunu belirten Saygılı şöyle devam etti; “Körfez’deki çevre felaketini, taşıdığı riskleri hep birlikte değerlendirdik, tartıştık. Bakınız; her yerde eylem yapan birçok hayvansever, körfezdeki toplu balık ölümlerine ses çıkardı mı? Bunu, iki sokak köpeğini sahiplenmiş bir gerçek hayvansever olarak soruyorum. İzmir’in doğası, denizi, deniz canlıları İZBB’nin bu vurdumduymazlığı, iş bilmezliği, sorumsuzluğu ve ihmalkarlığı yüzünden katlolurken hayvanseverler ne yapıyordu? Neden bir eylem, bir farkındalık protestosu yapmadılar? Biz ise, bu felaket geliyor diyerek bu konuyla ilgili önceki İZBB yönetimini sayısız kere uyardık. Çiğli Arıtma Tesisi’nin 4. Fazını devreye sokun diye diye dilimizde tüy bitti. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi'ndeki 4. fazın 9 yıldır bitirilememiş olmasının İzmir Körfezi'ni her geçen gün daha da kirlettiğini defalarca söyledik. Körfeze akan ve temizlenmeyen derelerin körfezi kirlettiğini defalarca dile getirdik. Ancak bu uyarılar karşısında belediyeden gelen tek yanıt, sessizlik oldu.   Bilim insanlarının dahi "Son 25 yılın en kirli dönemi" olarak nitelendirdiği bu süreçte, CHP'li belediyenin başarısız çevre yönetimi İzmir Körfezi'ni adeta bir zehir çukuruna çevirdi.  

SOYER, İZMİR’İ FELAKETLE KARŞI KARŞIYA BIRAKTI

“Önceki İzmir Büyükşehir Belediye yönetimi ipe un sere sere, ayağını sürüye sürüye İzmir’i bugünkü felaketle karşı karşıya bıraktı. Bunun üzerine İzmir için hayra motor, şerre fren olacağız diyerek; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız İzmir’e geldi yerinde inceledi. Bakanımız buradayken, Körfez’e kıyısı olan İlçe Belediye Başkanları davet edildi. Ancak sadece 2 tane Belediye Başkanı katıldı, diğerleri katılmadı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız ile görüşme talebinde bulunan, uzattığım eli tutana kadar bekleyeceğim diyen İZBB Başkanı Sayın Cemil Tugay’ı Sayın Bakanımızla bir araya getirdik. Bilim insanları ile oluşturulan Bilim Kurulu çalışma yaptı ve bir rapor ortaya çıktı. Bilimin ışığında, Körfez kirliliğinin karasal olduğu ortaya kondu. Körfez’e temiz suyun girmesi gerektiği belirlendi. 2016’da imzalanmış protokol noktasında, Bakanlık bugüne kadar 600 bin metreküp temizlik yaptı. Navigasyon kanalını hızlandırıyoruz. Şu an kapasiteyi arttırdık, bakanlık acil bir şekilde ÇED ile birlikte Kasım yada Aralık ayında, navigasyon kanalı ile ilgili taramaya başlıyor. Biz siyaset üstü yaklaştık, yaklaşmaya devam edeceğiz. Biz üzerimizi düşeni yapıyoruz.” Ümit ediyorum ki başta İZBB olmak üzere tüm paydaşlar görevlerini en iyi şekilde yapar ve İzmir Körfezi artık eski mavi günlerine döner”

KOOPERATİFLER ÜZERİNDEN VURGUN YAPILDI

Ülkemiz ve şehrimiz bir deprem kuşağının içinde olduğunu belirten Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu konuyla ilgili neler yapıldığını sordu. Saygılı “Çok üzülerek ve büyük bir hayal kırıklığıyla ifade ediyorum ki hiçbir şey yapılmıyor. Bakınız, kooperatifler üzerinden bu şehirde bir vurgun yapıldı. İzmirlinin parası ceplerinden çalındı. Kooperatiflerin başında o dönem kimin olduğunu hepimiz biliyoruz. İzmir’de CHP siyaseti şaibenin gölgesinde kalırken, İzmirli de deprem korkusunun gölgesinde kaldı. Binlerce vatandaşımız helal alın terlerini, paralarını verdi ama ne bir ev gördüler ne de tapuları teslim edildi. İzmir’de kentsel dönüşüm, rantsal bölüşüme döndü. Soruyorum! Her mecrada sık sık dile getiriyoruz, ülkemiz ve şehrimiz bir deprem kuşağının içinde. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda ne yapıyor?

ORTADA MİLYARLARI BULAN BİR KAYIP VAR!

Kooperatif oyunları ile mağdur edilenlerin başlangıcı ilk önce arsa sahipleri.  İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne güvenen arsa sahibi 1430 kişi, kat karşılığı daire almak için tapularını Büyükşehir’e devretti. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise gitti yetkiyi İZBETON’a verdi.  CHP’nin siyasi elitleri o dönemde kooperatiflerini kurdu. İZBETON da kooperatiflere devretti. Arsa sahipleri evlerinden çıkıp kiraya geçerken, bu 1430 kişiye konut vermek adına, 1500 kooperatif üyesi buldular.  Bunlardan aldıkları para ile 4 bin 500 tane konut yapacaklardı. Kooperatiflere 1500 kişinin üye olduğu kayıtlarda var. Üyelerden yaklaşık 1,5 milyon ile 2 milyon TL arasında para alındığı söyleniyor. Bunu çarptığında herkes 2 aşağı, 3 yukarı toplanan parayı bulabilir. Günün sonunda da belediyenin tespitlerine göre şu an inşaat seviyeleri toplamda yüzde 10’ları bulmuş durumda. Bunun da bugünkü değer ile harcanan para, maalesef toplanan paraların 3’te biri! Ortada milyarları bulan bir kayıp var! Bu da savcılığa intikal etmiştir. Bunu da savcılık inceleyecektir

CHP’NİN SİYASAL ELİTLERİ MAĞDURİYETE YOL AÇTI

İzmir Büyükşehir Belediyesi eli ile CHP’nin siyasal elitlerinin oluşturduğu mağduriyette; 1500 kişiden para toplanırken, yaklaşık 1500 kişi tapusunu belediyeye devretti. Toplam 3 bin kişilik bir mağdur ordusu söz konusu!  Örnekköy’de arsa sahipleri eylem yaptı. Yine İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurumsal kimliğe güvenip para veren kooperatif üyeleri de eylem yaptı. Baştan beri karşı çıktığımız bu hukuksuz kooperatif yönetimi, İzmirli hemşehrilerimizi mağdur etmiştir. Halkın güvenliğiyle oynayan, kentsel dönüşümü rant kapısı haline getiren CHP yönetimi, şehrimizi adeta bir felakete sürüklüyor.Bu beceriksizlik kabul edilemez.”

CHP GENEL MERKEZİ NEDEN BİR AKSİYON ALMIYOR?

Yani anlam veremediğimiz konu şu; CHP’li birçok ismin ismini bulaştığı böyle bir meselede, bu denli büyük bir kaos karşısında CHP Genel Merkezi neden bir aksiyon almıyor? CHP Genel Merkezi eylem yapan İzmirlileri, mağduriyet yaşayan insanları neden bir kez olsun dinleyip olayın sorumlularını belirlemek için en azından bir iç soruşturma yürütmüyor? Aynı şekilde İZBB neden bir tatmin edici açıklama yapıp bu işin sorumlularını kamuoyuna deklare etmiyor? Bakınız! Kentsel dönüşümde yokları ortaya koyan İzmir Büyükşehir Belediyesi, CHP yönetimindeki 25 yıllık süre içerisinde yani Cemil Tugay’a kadar, toplamda 30 bin konut vaat etti. Yapa yapa bin 150 tane konut yaptılar.  Bir de bunun, üzerine vatandaştan tapularını aldılar.

Kooperatif rezaleti ile para topladılar, 3 bine yakın vatandaşı mağdur ettiler.  Bunun karşısında bitirmeleri gereken 4 bin 500 konut! Bunu da yapamadılar.  Bu geçmişin karnesi. Bunların üzerine Cemil Tugay 25 bin konut yapmayı vaat ediyor. Bunu nasıl yapacağını merak ediyoruz?”

“HER DAİM SAHADA VE İZMİRLİNİN YANINDAYIZ”

AK Parti'de başlayan kongre sürecine değinen Saygılı, "AK Parti Türk demokrasisinin kalesi, ilkeli ve nitelikli siyasetin en güçlü çatısıdır.  Geçtiğimiz günlerde icra ettiğimiz İl Danışma Meclisimiz bu gerçeği net bir şekilde ortaya koydu. Tüm teşkilatlarımızın yoğun katılımı ve coşkusuyla geleceğe matuf enerjimizi tazeledik. Hemen ardından Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz’ın katılımlarıyla Türkiye Buluşmaları programımızı gerçekleştirdik. Her daim sahada ve İzmirlinin yanındayız. Vatandaşımızın taleplerini dinliyor, sorunlarını not alıyor ve çözüme kavuşturuyoruz. Bu minvalde yenilenecek ya da güven tazeleyerek yoluna devam edecek kadrolarla yürüyüşümüzü sürdüreceğiz" dedi.