AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı’nın, TBMM Genel Kurulu’nda “Gündem Dışı Konuşmalar” bölümünde konuşmasına ilk olarak Abdurrahim Karakoç’un dizeleri ile başladı ardından Sıfır Atık Hareketi üzerine "Bir zamanlar bilim kurgu filmlerinden izlediğimiz o sahneleri artık canlı canlı görmek mümkün maalesef. Yani felaketin ürkütücü boyutlarını görebilmek için artık senaryolara gerek kalmadı." dedi... Ve şunları ifade etti: 

"'Bahtına ağlayan Azeri kızı
Sen Karabağ dersin, ben karayazı
Boşlukta çırpınır Türk’ün avazı
Sanma ki dertlerin azı bizdedir
Sizdeki yaranın özü bizdedir.'
Merhum Abdurrahim Karakoç’un dizelerinde yer verdiği Karabağ hasreti 8 Kasım 2022’de sona erdi.

Toplu ulaşımda kış düzeni 9 Eylül'de başlıyor Toplu ulaşımda kış düzeni 9 Eylül'de başlıyor

İkinci Karabağ Savaşı’nda Ermenistan’a karşı verilen ve 44 gün süren destansı bir mücadele sonunda ŞUŞA, 28 yıllık işgalden kurtuldu, Karabağ özgürlüğüne kavuştu. Türk’ün şanlı bayrağı Karabağ’da asıldı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Azerbaycan’ın elemi bizim elemimiz, sevinci bizim sevincimizdir” Can Azerbaycan’ın 8 Kasım Zafer Günü’nü tebrik ediyor, bu mücadelede can veren şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Selam olsun Türk yurtlarına… Selam olsun Türk yurtlarında dalgalanan şanlı bayraklara… Selam olsun qardaşlara, selam olsun bacılara…

Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri 
Ani hava değişimleri, fırtınalar, aşırı yağışlar, seller… Ortak evimiz dünya, günümüzün en önemli ve çözümü öncelikli sorunlarından birinin, iklim değişikliği olduğu gerçeğini doğa olayları ile bizlere tekrar tekrar hatırlatıyor. Bir zamanlar bilim kurgu filmlerinden izlediğimiz o sahneleri artık canlı canlı görmek mümkün maalesef. Yani felaketin ürkütücü boyutlarını görebilmek için artık senaryolara gerek kalmadı. Kuşkusuz yaşanan tahribatı yavaşlatmanın yolu, öncelikle sanayileşmenin tetiklediği tüketim çılgınlığı ve bu çılgınlığın beslediği israf alışkanlığının dizginlenmesinden geçiyor.

İnancımız bize, akarsuyun başındayken bile bir damla suyu israf etmemeyi öğütlüyor. İnsana, kendisine bahşedilen doğal kaynaklara karşı saygılı olma sorumluluğu yüklüyor. Kısaca fotoğrafını çektiğim bu manzara “sıfır atık” hareketine ve o hareketin başarısına olan ihtiyaca işaret ediyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde 2017 yılında başlayan sıfır atık hareketi, bizler, yani tüketim döngüsünün içerisindeki insanlar için önemli bir yol haritası oldu aynı zamanda.
Sıfır Atık Projesi, 11. Kalkınma Planında bir devlet politikası haline geldi. Proje başladığında yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, bugün yüzde 35 seviyelerine ulaştı.

Kamu kurumlarından yerel yönetimlere, sivil toplumdan iş dünyasına, tüm paydaşlarla bir seferberlik halinde sahip çıkıldı bu projeye. 6 yılın sonunda, atıklar değerlendirilerek 650 milyon ton hammaddenin kullanımı önlendi. Yine bu süre zarfında; 2 bin futbol sahası büyüklüğündeki arazi korunmuş oldu. 2 milyondan fazla ailenin bir yılda ihtiyacı olan su kadar su kaynağımız korundu.
Tasarruf edilen enerji ise 200 binin üzerindeki ailenin yıllık enerji ihtiyacı kadar. Tüm bunların yanı sıra binlerce vatandaşımıza yeni istihdam olanakları sunuldu. Türkiye, son 21 yıldır Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, tam anlamıyla bir yeşil devrim gerçekleştirdi. Ancak sadece Türkiye’deki kazanımlar, dünyamızdaki gidişatı durdurmaya yetmiyor. Özellikle dünyayı kirleten ülkelerin, ellerini taşın altına koyması gerekiyor. O nedenle Sıfır Atık Projesi’nin küresel bir boyut kazanmış olması kıymetliydi.

Nitekim Türkiye’nin girişimiyle son Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda liderlerin altına imza attığı 'Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı' ile ortak evimiz dünya için önemli bir farkındalık oluştu. Yine aynı toplantıda alınan kararla kurulan, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu’nun başkanlığına Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi seçildi, Kurul ilk toplantısını geçtiğimiz günlerde İstanbul’da yaptı. Burada Türkiye’nin rolüne işaret etmek, Sayın Hanımefendi’nin yapmış olduğu öncülüğün hakkını vermek gerekiyor.

İnanıyoruz ki, başta iklim değişikliği olmak üzere dünyamızı tehdit eden krizlerle mücadelenin en önemli ayaklarından biri; atıklarımızı azaltmak, kaynak israfını önlemek ve oluşan atıkları hammadde olarak geri dönüşüme kazandırmaktır. Ortak evimiz dünyayı korumak hepimizin eşit sorumluluğudur. Ben bir kez daha Sıfır Atık hareketine öncülük eden Sayın Emine Erdoğan Hanımefendiye, ortaya koyduğu politikalar ve bunların uygulanmasındaki kararlı duruşu nedeniyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, şükranlarımı arz ediyorum. 
Genel Kurul’u saygıyla selamlıyorum."