AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı, İsrail’in Gazze’de başlattığı ve birçok Filistin yerleşim yerini hedef alan saldırılarının yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Saldırıların bir soykırıma dönüştüğünü ifade eden Bursalı, “Dünya’nın bu soykırıma sessiz kalması en az bu saldırılar kadar acıdır. Ama günün sonunda İsrail ve İsrail’in bu soykırımına sessiz kalanlar, sebep olanlar elbette hak ettikleri cezayı alacaktır. Ayrıca onlar vicdanlarda hak ettikleri cezayı zaten almış durumdalar” ifadelerini kullandı.
Filistin'de yaşanan insanlık dramının, dünyanın dört bir yanındaki vicdan sahibi insanları derinden yaraladığını kaydeden Bursalı, devletler nezdinde soykırıma sessiz kalınmasının ise vicdanları yaraladığını kaydetti. Türkiye’nin tüm insani konularda olduğu gibi Filistin konusunda da öncü rol üstlendiğini belirten Bursalı, “Görüyoruz ki yaşanan vahşete karşı sesi gür çıkan ilk ülke yine Türkiye oldu. Birçok ülke liderinin görmezden geldiği bu soykırıma en sert tepkiyi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan verdi. Birleşmiş Milletler kürsüsünden liderlerin yüzlerine bakarak, sessiz kalanların da işlenen bu suça ortak olduğunu haykırdı.” İfadelerini kullandı.
“HAYATINI KAYBEDENLERİN ÇOĞU KADIN VE ÇOCUK”
Çatışmalar sonucunda binlerce masum insanın hayatını kaybettiğini, yüz binlercesinin de evini terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Şebnem Bursalı, “son resmi rakamlara göre 41 bin 431 masum sivil İsrail’in saldırılarında hayatını kaybetti. Bunların yüzde 60’ı kadınlar ve çocuklar maalesef. Hayatta kalmayı başarabilen Filistinliler ise temel insan hakları ihlallerine maruz kalıyor. Gıdadan, sudan, sağlık ihtiyaçlarından mahrum bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.” şeklinde konuştu.
“İSRAİL DE DESTEKÇİLERİ DE GEREKEN CEZAYI ALACAK”
İsrail'in yasa dışı yerleşim politikalarına ve Filistin topraklarındaki işgaline son verilmedikçe bölgede kalıcı barışın sağlanmasının mümkün olamayacağına dikkat çeken AK Partili Bursalı, “Adalet ve insan hakları temelinde bir çözüm, bölgede sürdürülebilir barışın ön koşuludur. Filistin halkının yanında olmaya, onların haklarını uluslararası platformlarda savunmaya kararlıyız. Türkiye, Filistin halkının onurlu bir yaşam sürmesi ve topraklarında özgürce yaşayabilmesi için her türlü diplomatik, siyasi ve insani desteği vermeye devam edecektir. Filistin'in haklı davasının, sadece diplomatik platformlarda değil, Uluslararası Adalet Divanı gibi hukuki arenalarda da takipçisi olacağız. İsrail'in insan hakları ihlalleri ve uluslararası hukuka aykırı saldırıları, Divan nezdinde de ele alınmakta ve yargılama süreci devam etmektedir. İnanıyorum ki savaş ve soykırım suçunun tüm failleri ile onlara destek olanlar hak ettikleri cezaları alacaktır.” dedi.
“İSRAİL’İN SOYKIRIMINA KARŞI HERKES HAREKETE GEÇMELİ”
“Filistin halkının adalet ve özgürlük taleplerine kulak verilmesi, uluslararası barış için zorunludur” diyen Bursalı şöyle konuştu:
“Uluslararası toplum, bu yargılama sürecini yakından takip etmeli ve Filistin halkının haklarını savunan bir tavır sergilemelidir. Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yapmaya kararlıdır. İnsan haklarına ve uluslararası hukuka saygı gösterilmediği sürece, bölgede kalıcı bir barışın sağlanamayacağı açıktır. Filistin halkının adalet ve özgürlük taleplerine kulak verilmesi, uluslararası barış için zorunludur. Türkiye olarak, Filistin’in haklı mücadelesinde her zaman yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyor, İsrail’in saldırılarına ve işgaline son verilmesi için uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırıyorum.”