Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, kendisine derdini anlatan Manisalı bir maden işçisinin mektubunu paylaştı. Dört aydır bu sorun ile uğraşan, başvurular yapan işçinin şu anda işten atılmakla tehdit edilmesinin utanç verici olduğunu vurgulayan Beko, “İşçi kardeşim ‘İnsanlık için, maden çocukları öksüz ve yetim kalmasın. Umutları hayalleri çalınmasın’ diyerek benden bu konuyu dile getirmemi talep ettiği bir mektup göndermiş. İşçi kardeşim iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmadan kömür taşınan yolu kullanmak zorunda oldukları için her gün yaşam ile ölüm arasında yaptıkları yolculuğu anlatmış.
İşçilerin güvenliği hem çalıştıkları noktada hem de oraya ulaşımları noktasında özellikle madencilik sektöründe son derece önemlidir. Maden işçisi dört aydır yoğun bir şekilde başvurular ve görüşmeler yaparak harcadığı çözüm mesaisini anlatmış ancak maalesef kendisinin de mektubunda sık sık tekrarladığı gibi ÇÖZÜM YOK! Burası bir hukuk devleti, çözüm olmak zorunda! Bütün mücadelemiz bunun için, tüm çözümleri bulacağımız bir Türkiye’ye yakında kavuşacağız güzel kardeşlerim, hiç şüpheniz olmasın!” dedi.
Manisa Kırkağaç Gelenbe’den yazan bir maden işçisi kardeşimin satırları şöyle:
"Sayın vekilim bir maden emekçisi olarak sizlere yazıyorum.
Konu madenler, kaza riski, İSG, talan…
Sarıkaya diye adlandırılan maden açık ocağında çalışmaktayım. 2018 yılında Elmalı diye adlandırılan saha KİAŞ diye adlandırılan yarı özel bir AŞ'ye verildi. Firma burayı Mates diye bir şirkete devretti. 2020 yılında çalışmalar başladı. Firma bu yıl başlarında bereket enerji diye enerji sektöründe çalışan bir firmayla anlaşma yapıp devletin yani kamunun yıllarca çalışarak stokladığı kömürü satıyor. Bu kömürün sevkiyatı için kömürün Soma’ya inmesi için de Akçadağ diye bir şirkete iş veriliyor. Her şey normal gibi değil mi?
Şimdi tam da sıkıntımızın başladığı yere geldik.
Buradan sevkiyat yapılan güzargah, kullanılan yol hem köy yolu hem de bakın onbinlerce insanın iş yerlerine gitmek için kullandıkları yol. Nitromaks şirket çalışanlarının, yeni Anadolu çalışanlarının, Kısrakdere kömürleri çalışanlarının, Odaş işletme çalışanlarının, Mates maden işletme çalışanlarının, Akçadağ firma çalışanlarının, Eli Sarıkaya işçilerinin, güvenlik işçilerinin ve Adil köy sakinlerinin kullandığı yol. Bu yoldan iş sağlığı ve güvenliği hiçe sayılarak kömür sevkiyatı yapılıyor 7-24 aralıksız.
Bakın sadece işçiyim ben. Bir sendikacıda değilim.
Bir dilim ekmek için bu kahrı çeken insanların yaşam hakkını savunabilmek için işverenlerle görüştüm. Çözüm yok. İSG uzmanları kamu ve özel hem dilekçe hem görüşme yaptım, cevap yok. Soma Kaymakamına dilekçe verdim cevap yok! Gerçi bir ay sonra jandarmaya gönderilmiş. Gittim komutana olayı anlattım. Çözüm beklediğimizi beyan ettim. Sağ olsun resmiyeti anlattı. Beni bu konu hakkında samimi bulduğundan dolayı işçiler ev ve işyerlerine güvenli bir şekilde gidip gelebilmesi için vardiya başları ve sonlarında kömür sevkiyatının durması için o gün şirkete gitti. Çözüm yok!
İllaki bu memlekette madenciler bir hiç uğruna ölecek!
Daha sonra uygulama denetleme gelecek tabi gelirse…
Vekilim binlerce maden emekçisinin onuru yok, haysiyeti yok, bu memlekette ederi yok, bırakın insanı hayvan yerine bile konmuyoruz.
Tam 4 aydır uğraşıyorum.
Şimdi işten atılmakla tehdit ediliyorum.
Bu konuyu gündeme getirmenizi temenni ediyorum. İnsanlık için, maden çocukları öksüz ve yetim kalmasın.
Umutları hayalleri çalınması.
Bu memlekette yaşamak madenci ve çocuklarının da hakkı.
Yolun fiziki şartlarından bahsetmeyi unuttum bu arada. 60 metreden başlayıp 670 metre yüksekliğe çıkılan bir köy yolu ve yolda kamyonlar alabildiğince 55 ton 60 ton.
Allah ne verdiyse! Kanun? O da neymiş."