Karabağlar Belediyesi’nin şirketlerinden KAR-BEL’de örgütlü Genel İş İzmir 5 Nolu Şube ile SODEM-SEN ve belediye bürokratları arasında henüz anlaşma sağlanamadı.
Belediye çalışanlarına yüzde 12’lik bir zam teklifi sunuldu. Ancak yapılan görüşmelerde yapılan zam teklifi yetersiz bulunarak kabul edilmedi. Yaşanan anlaşmazlık sonucunda sendika buugün belediye binasına grev kararı astı.
ARAS: İLK TEKLİFE KARŞILIĞIMIZ GREV KARARI
Metni okuyan Genel İş 5 Nolu Şube Başkanı Ahmet Savaş Aras, “Karabağlar Belediyesine bağlı Karbel şirketi ile sendikamız arasında 11. dönem toplu sözleşme görüşmeleri 15 ağustosta başlamış, arabuluculuk sürecinin bitmesi ile görüşmeler yeniden başlayarak son 60 gün olan grev ilan kararı ve uygulama süresine girilmiştir. Bugün itibari ile grev uygulamasına kalan süre 25 gündür. 15 ağustostan beri sözleşme masasında tüm görüşmelerimizde işveren sendikası Sodemsen ülkenin içinde ki emekçilerin yaşadığı sorunları algılamaktan uzak, her geçen gün eriyen ücretleri görmezden gelen tavrı nedeniyle bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Her toplu sözleşme bir önceki sözleşmeye göre işçilerin ekonomik ve sosyal haklarını ilerletebilmek bağlamında tasarlanır. 15 ağustostan bugüne kadar süren görüşmelerde ileri adımları görmezden gelen Sodemsen yıllardır kazandığımız toplu sözleşme maddelerini bile geriletmek adına süreci tıkamak yönünde sorumluluktan uzak tavrını sürdürmüştür. Bunun en bariz örneği ise greve 3 hafta kala masaya yüzde 12 teklif ile gelip aslında sözleşme masasının uzlaşıdan uzaklaşıp çözümsüzlüğü ve kendi bildiği ezberi dayatmasına istinaden bizde gelen ilk teklife karşı teklifimiz grev ilan kararımızı asmak olmuştur” dedi.
KARBEL İŞÇİSİ YOKSULLUK SINIRI ALTINDAKİ ÜCRETLERLE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALMIŞTIR
Kendilerinin her zaman müzakere yolunu seçtiğini belirten Aras, “Emeğinden başka geçim kaynağı olmayan işçilerin ekonomisi çökerken ekonomik kriz ile birlikte emekçilerin enflasyonu her geçen gün artarak işçilerin alım gücü düştü, gelir dağılımı bozuldu, yoksulluk arttı, emekçilerin büyümeden aldığı pay ise daha da azaldı. Hükümetin ekonomi politikalarını kötü yönetmesi, artan borçlar ve vergi yükü işçi ücretlerini enflasyon karşısında eritti, yaşam koşullarını ağırlaştırdı. Zamların ve hayat pahalılığının sorumlusu işçiler değil ama hayat pahalılığı karşısında her gün yoksullaşan İşçilerdir. Bizler en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik. İnsan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamak, sosyal haklarımızı ve toplu sözleşme kazanımlarımızı istiyoruz. Zam üstüne zam yapan AKP iktidarı enflasyonu baskılayarak enflasyon gerçekliğinden uzaklaşmıştır. Doğalgaz elektrik faturaları, benzin-mazot fiyatları derken iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlarla birlikte en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz duruma geldik. Bu enflasyonla, bu zamlarla insanca yaşamak, ailemizi geçindirebilmek, çocuklarımızın geleceğini planlamak şöyle dursun, isteklerini karşılayabilmek mümkün değildir. Her gün temel gıda maddelerine zamlar yağarken işçilere, emekçilere ve dar gelirlilere iktidar tarafından, hayat dar edilirken biz işçiler, yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin karşısına "bu böyle gitmez" diyerek çıkacağız ve sefalet ücretlerine teslim olmayacağız. Bizler toplu sözleşme sürecinde sorumluluk bilinciyle yaklaşık 125 gün boyunca müzakere yolunu seçtik, ancak bu zor dönemlerde işverenlerimiz bizlere aynı sorumlulukla yaklaşmamıştır. 10 dönemdir toplu sözleşme yapan KARBEL İşçileri yoksulluk sınırı altındaki ücretlerle çalışmak zorunda kalmıştır. Bizler burada sadece ücret zammı mücadelesi değil, işçinin hak mücadelesini de sürdürüyoruz. Karabağlar halkına canla başla çalışarak hizmet ediyor, emeğimizin değerinin bilinmesini istiyoruz” dedi.
BİZİM İÇİN DURUM AÇIK VE NETTİR
Aras sözlerine şu ifadelerle devam etti;
“Bir önceki dönem imzaladığımız Toplu İş Sözleşmesi, bugünün ekonomik şartlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Ücretlerimize yapılan zamlar daha elimize geçmeden enflasyona yenik düşmüş, alınterimiz neredeyse her gün zamlanan faturalara akmıştır. Ağırlaşan yaşam koşulları, artan enflasyon, ardı arkası kesilmeyen zamlar, yaşanan ekonomik kriz, işçi sınıfına yönelik saldırıları derinleştirmektedir. Toplu İş Sözleşmemizin bitmediği her gün, bizi ücretlerimizin eridiği ekonomik kriz ile daha fazla karşı karşıya bırakmaktadır. Zira biz işçileri kendi başına ne kadar ücret aldığımız değil, aldığımız ücretlerin, ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetip yetmediği ilgilendirmektedir. Bu açıdan bizim için durum açık ve nettir; Insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz. Eriyen ücretlerimiz ve sosyal haklarımız talep ettiğimiz noktaya gelinceye dek aynı kararlılıkla ve inançla mücadelemize devam edeceğiz. Eğer Toplu İş Sözleşmesinde masada anlaşma sağlayamazsak 23 Ocak 2025 Perşembe günü itibariyle KARBEL işçisi greve çıkacaktır ve Karabağlar' da hizmet duracaktır. Bilinmelidir ki grev kararı alan işçiler gücünü ve cesaretini örgütünden, birliğinden ve hayatı yeniden yaratan ellerinden almaktadır. Sadece bu meydanda değil, ülkenin dört bir yanında birleşe birleşe, omuz omuza vererek bu ülkeye eşitliği de, refahı da, adaleti de, barışı da biz getireceğiz; eşitsizliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, yoksulluğa, işsizliğe ve sefalet ücretine teslim olmayacağız.”
SARI: ASLA KABUL EDİLEMEZ
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “Helil Başkan bizim yol arkadaşımızdı. Ve biz buradaki Karabağlar işçileri Helil Başkan'a oy verdik. Yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye başkan adayına oy verdik. Biz SODEMSEN’e oy vermedik. O yüzden bu kenti yönetmek isteyen Karabağlar Belediye Başkanına son çağrımızdır; 23 Ocak olmadan toplum sözleşme masasına gel. Bu işi sonlandıralım. TÜİK'in bile yüzde 47 açıkladığı bir dönemde en az yüzde 62 oldu enflasyon. Yüzde 12’lik bir zam hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.
25 OCAK'TA GREV!
25 Ocak tarihine kadar bir anlaşma sağlanmazsa 25 Ocak günü Karabağlar Belediyesi'nde çalışan işçiler greve çıkacak. (Öncü Şehir)
